Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Türkiye’de hayatını kaybedenlerin sayısının 1769’a yükseldiğini duyurdu. Vaka sayısının 78 bin 546’ya ulaştığını belirten Koca, “Önümüzdeki 1 hafta 10 gün içerisinde bir pik noktasına erişebileceğimizi görüyoruz. 2 haftalık bir plato döneminin olacağını biliyoruz” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyriyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Bazı ülkelerin virüsü hafife almasının felakete yol açtığını belirten Koca,”Virüs 38 gündür ülkemizde. Şu anda 81 ilimizde. Sizden isteğim, hazır mücadele yoluna girmişken tedbirleri eskisinden çok daha sıkı tutun. Virüsü sokaktan alıp, evinize taşımayın. Evinizde kalın, sosyal mesafe, izolasyon kuralına uyun. Sokağa çıkmayanlar bu mücadelenin kahramanlarıdır” dedi.
“Önceki basın toplantısında benden en çok duyduğunuz kelime filyasyondu” diyen Koca, şöyle devam etti:
- Vakaların temas zincirlerinin tek tek bulunarak gözetim altına aldığımızdan bahsettim. Birinci basamak sağlık hizmetinin ne denli etkili olduğu bir kez daha görüldü. Salgın hastalıklarda ilk amaç hastalığın yayılmasının önünü kesmektir. Hekim olarak yayılmanın önünü kesmezseniz sadece tedavi ile sonuç alamazsınız. Filyasyonçalışmalarını ilk vakadan beri titizlikle yürüttüğümüz bir uygulama. Sizlere ilk vakamızdan hastalığın bulaştığı kişileri gösteren bir şema göstermiştim. İşte bu şema her vakamız için tek tek çalıştığımız filyasyon çalışmasının bir örneğidir. Bugüne kadar filyasyon çalışması 322 bin 734 kişi oldu.
- Özellikle temaslılara ulaşma oranı, süreleri yakından izleniyor. Filyasyon başarımızı sayısal olarak ölçebiliyor, merkezden açık olan yerleri tespit edip karar verebiliyoruz. Sahada ilçe sağlık müdürlükleri, toplum sağlığı merkezi hekimleri, diş hekimlerimiz, diğer sağlık personelimiz enfekte vakalara ulaşıp tespitini kolaylaştırıp, denetim altında tutarak hastanemizin yükünü azaltıyorlar.
- Bunlara sahip olmamız bizim büyük şansımızdır. Vakalara erken müdahale,mücadele stratejimizin bir diğer önemli yönünü oluşturmaktadır. Kendi tedavi algoritmamızı oluşturarak vakalara erkenden ilaç oluşturduk. Tüm hastalarımıza ilacı ücretsiz ulaştırdık. Belirti ortaya çıkınca erkenden hastaneye yönlendirilen hastalarda başlanan tedavinin etkisini somut olarak gördük.
‘Sokağa çıkma yasağından önce vakaların yüzde 35’i, 65 yaşından büyüktü’
- Erken tedaviye başlayanlarda yoğun bakım oranı yüzde 4 oldu. Erken tedaviye başlamanın bir başka somut sonucu hastalığın zatürreye dönüşme hızındaki düşmedir. Bilim Kurulumuzun görüşleri doğrultasında tedavi algoritmasını değiştirip tedaviye erken başlamamız zatürre oranlarını düşürmüştür. Evde izolasyonun bazı somut sonuçlarını da sizinle paylaşmak isterim. 65 yaş üstü vatandaşlarımızın dışarı çıkışını kısıtladık. Gençlerimize de bu kısıtlamayı getirdik. Bu tedbirler netice vermektedir. İleri yaşta pozitif vaka sayımızda belirli azalma görüldü. Sokağa çıkma yasağından önce vakaların yüzde 35’i, 65 yaşından büyüktü, kısıtlamadan sonra bu oran yüzde 18’e düştü.
- Hastanelerimizde sağlık personelimiz aynı hız ve gayretle görevlerine devam etmektedir. Bir yandan filyasyonla yaygın tarama programları diğer yandan gittikçe artan test sayıları neticesinde vaka sayılarında artış devam etmektedir, ancak bu artış hızında düşüş görüyoruz. Önümüzdeki günlerde plato oluşturulması mümkün olacaktır.
‘Teşhis konan birisiyle temasınız olmuşsa hiç vakit kaybetmeyin’
- Bugün sonucu çıkan 40 bin 270 testle toplam test 558 bin 413 4 bin 353 yeni vaka ile 78 bin 546’ya ulaştı. 1542 hastamız iyileşti. Toplamda 8 bin 631 iyileşen hastamız oldu. Hayatını kaybedenlerin sayısı 1769’a yükseldi. Vaka sayısı 78 bin 546’ya ulaştı. Yoğun bakım, entübe hasta sayımız azalıyor, iyileşen hasta sayımız hızla artıyor. Size hizmet verecek güce, şartlara sahibiz. Tedavi için geç kalmayın. Geç kalmanız akciğer iltihabına sebep olabilir. Biz bir İspanya, bir Amerika değiliz. Hastalığa erken müdahale etme imkanlarımız gücümüz var. Teşhis konan birisiyle temasınız olmuşsa hiç vakit kaybetmeyin. Bilgelik dolu bir öğüt vardır. Der ki: kaygı kargaşa yatışana kadar evinize çekilin, hayat durulana kadar evinizde kalın, sükunetinizi koruyun. Eviniz düşündüğünüzden daha büyüktür. Bilimin sizlerden istediği irfanın telkin ettiği şeydir. Evde kalmanın ödülü büyük olacaktır. Bu ödülü bu gün uyduğumuz tedbirlerle kazanacağız.
- Sağlıkta şiddetin önlenmesi yasası teklifi yüce meclisimizde grubu bulunan tüm partilerin mutabakatıyla gündeme alınıp yasalaştı. Bugüne kadar en kapsamlı yasanın çıkmasında katkısı olan tüm vekillerimize sağlık çalışanlarım adına teşekkür ediyorum.
- (23 Nisan’da sokağa çıkma yasağı olacak mı?)Gelecek hafta bugün gündeme gelmedi, haftaya konuşulur.
‘Önümüzdeki 1 hafta 10 gün içerisinde bir pik noktasına erişebileceğimizi görüyoruz’
- (Hayat ne zaman normale döner?)Tedbiri asla elden bırakmamalıyız. Süreci Bilim Kurulu’nun da yaklaşımıyla şeffaf bir şekilde aktarmaya çalışıyorum. Rakamları hepimiz net bir şekilde biliyoruz. Önümüzdeki 1 hafta 10 gün içinde bir ‘pik’ noktasına erişebileceğimizi görüyoruz. 2 haftalık bir plato dönemi olacağını biliyoruz. 2-3 hafta içinde de düşeceğini biliyoruz. Bunlar bizi rahatlatmamalı, tedbiri elden bırakmamalıyız. Bu mücadelede çok önemli 3 unsur var; 1 vakayı tespit edip filyasyon taramasını yapabilir olmak, hızlı tespit. 2 tedavide çok güçlü olabilir olmak. 3. bacağı ise izolasyon, izolasyon, izolasyon. Bu sağlanabilirse yeni dalganın oluşumu önlenebilir ve hayat erken dönemde normale döner diye düşünüyoruz.
- Dünya Sağlık Örgütü‘nün Türkiye ile ilgili hiçbir sorunu yok. Sorun olduğunu söyleyenler direktörün açıklamasına baksınlar. Bizim ölüm oranlarını, ölüm rakamlarımızı ne kadar şeffaf yaptığımızı belirten açıklamaları da oldu. Dünya Sağlık Örgütü PCR testinin yapılamadığı ülkeler için olabilecek bir kod, PCR testi yapan ülkelere ikinci bir kod veriyor. Türkiye için verilmesi gereken kod doğrulanmış vaka için olan kod. Bu anlamda hiçbir sorun yok. DSÖ bizim yaptığımız çalışmaları, bildirimleri takdirle anıyor. Biz hekimlerimize, sağlık ordumuza güvenelim. Ölüm sayılarımızdaki düşüş tedavideki farklı yaklaşımı, yoğun bakımdaki pratik uygulamamız, sağlık çalışanlarımızın bu noktada farklı olduğuna inanalım. Bunu da dünyaya yayınlarla göstermek istiyoruz.
‘Sosyal medya üzerinden insanların umudu ile oynanamaz’
- (Prof. Dr. Ercüment Ovalı’nın bahsettiği ilaç)Sözü edilen ilaç uluslararası bir ilaç firmasının patentli ilacı. Cümlelerimi özellikle seçerek kullanıyorum. Türkiye’de ruhsatlı bir ilaç. Kistik fibrozlu hastaları, yani akciğer sorunlu, akciğerde tıkaç olan hastalara uygulanan ve faydası görülen bir ilaç. Kovid 19’la ilgili bu ilacın faydalı olduğuna dair laboratuvar ve klinik çalışmalarının başladığını biliyoruz. Türkiye’de özellikle hem aşı hem de tedavi ile ilgili Kovid-19’a özel çalışmayı yapan üniversite ve kurumlara çağrıda bulunduk. Bununla ilgili merkeze de 23 Mart’ta aşı ve tedaviyle ilgili herhangi bir çalışmanız varsa bunu projelendirip bize başvurun dedik. Çalışmanızı bize bildirin Dünyada araştırmanın nasıl yapılacağı bellidir. Sosyal medya üzerinden insanların umudu ile oynanamaz. Biz bu topraklara aidiyet içinde olan, insanlığa faydalı çalışma yapan herkes bizim için kıymetlidir. Yayın, araştırma ve çalışmanın nasıl yapıldığı da çok iyi bilinir. Klinik araştırma için bu çağrımıza cevap verilebilirdi. İlaç ve aşı işi hem milli, hem stratejik bir iştir, sosyal medya üzerinden yapılmaz. Uluslararası firmanın ilacı umutlar tüketilerek ifade edilemez.