Arap/uluslararası kamuoyunun ve Suriye’nin kontrolünü ele geçirenlerin sessizliği arasında devam eden Siyonist saldırı, Suriye’yi stratejik olarak çatışma çemberinden çıkarmak amacıyla savunma ve askeri yeteneklerini ve ilgili altyapısını vurmayı ve yok etmeyi amaçlıyor.
İşgalci devletin barbarlığına, Siyonist teröre ve yayılmacı planlarına son verilmemesi, Filistin halkına yönelik soykırımın durdurulamaması, onların kendi kaderlerini belirlemeleri ve ulusal haklarını kullanmaları sağlanamaması ve uluslararası hukukun kalıcı olarak ihlal edilmesi Lübnan’a yönelik saldırıları ve Suriye’ye yönelik saldırgan saldırılarını durdurmadaki başarısızlıkları, devam eden dokunulmazlıkları, dünyayı, özellikle de Orta Doğu bölgesini, dünya barışını ve dünya barışını tehdit eden bölgesel ve uluslararası çatışmaların devam etmesi tehlikesiyle karşı karşıya bırakacaktır.
Suriye’deki yeni siyasi gerçekliğin şekillenmesinde aktif rol oynamanın yanı sıra, bariz dış müdahaleler ışığında, ABD ve bölgedeki müttefiklerinin desteği ve saldırgan NATO’nun teşvikiyle meselenin sona erdirilmesi amaçlanmaktadır.
‘Suriye halkının yanında yer alıyoruz.’
Suriye’yi tehdit eden bu büyük zorluklarla, ciddi tehlikelerle ve Siyonist yayılma planlarıyla yüzleşmek, bu vahşi saldırıya karşı koymak, direnmek ve onu engellemek için ulusal ve demokratik güçlerin birleşmesini gerektiriyor.
Özgürlüğü, sosyal adaleti, ülkenin yeniden inşasını, ekonomik kalkınmayı ve ulusal hakların restorasyonunu sağlayan, vatandaşlığa dayalı demokratik, çoğulcu bir sivil hükümet sisteminin temellerini kurma mücadelesinde Suriye halkının yanında yer alıyoruz.