Koç Üniversitesi Hastanesi’nde Dev Sağlık-İş Sendikası’na üye olan taşeron işçiler işten atıldı. İşçiler bugün hastane önünde basın açıklaması yaparak işe iadelerini istedi.
Koç Üniversitesi Hastanesi, geçtiğimiz yıl ocak ayında temizlik ve portör hizmetleri için Euroserve şirketi ile anlaştı. Şirket yeni anlaşma ile işçilerin kıdem tazminatları ve ücret zamları başta olmak üzere birçok hakkı gasp edildi. İşçiler hem kadro hem de çalışma koşullarının iyileştirilmesi için Dev Sağlık-İş Sendikası’na üye oldu. Hastane yönetimi personel eksikliğine rağmen “uygun pozisyon bulunmaması” sebebiyle 10’u aşkın işçiyi işten attı.
İşçiler bugün Koç Üniversitesi Hastanesi önünde atılan işçilerin geri alınması talebiyle eylem yaptı. Eylemde “Sağlıkta taşeron ölüm demektir, atılan işçiler geri alınsın” pankartı açılarak; “Sağlıkta taşeron ölüm demektir”, “Atılan işçiler geri alınsın” sloganları atıldı. Eyleme Dev Turizm İş Marmara Bölge Şube, Umut-Sen, Mücadele Birliği, 4. Vardiya İşçi Dayanışması, Kaldıraç, İşçinin Kendi Partisi destek verdi.
Basın açıklamasını okuyan Sema Küçet, kadrolu ve taşeron işçilerin arasındaki ücret farkının oldukça fazla olduğunu belirterek “Koç Hastanesi’nde çalışan sağlık işçileri haklarını alamıyor, taşeron çalıştıkları için daha güvencesiz çalışıyor. Gece mesailerinde gece farkı, gıda, giyim, yol yardımı alamıyor. Kadrolu çalışana hastanede sağlık hizmeti için indirim uygulanırken taşeron işçiler iş başında kaza geçirdiğinde tıbbı desteğe ihtiyaç duyduğunda iş yükleri bahane edilerek acil servise bile gidemiyoruz, yerimizden kıpırdamamızı istemiyorlar. Acile gitmeye kalksak bile aldığımız hizmeti ödemeye bir aylık maaşımız yetmez. Buna rağmen ücretlerimiz bu kadar düşük.” dedi.
İşçiler ağır çalışma koşullarına, baskıya ve mobbinge maruz kalıyor
Erkoçak, her bir işçinin en az 3 kata baktığını, dinlenme hakkını kullanamadıklarını, sürekli ayakta olduklarını, iş tanımı dışında birçok iş yaptıklarını ve bunu kabul etmedikleri zaman tutanak tutularak idari para cezası uygulandığını, işten çıkan işçilerin yerine yeni işçi alınmadığını ve bu sebeple iş yüklerinin arttığını ifade etti. Sema Küçet, çalışma koşulları ve uğradıkları baskıyı anlatmaya devam ederek şunları söyledi:
“Çantalarımız iş çıkışında güvenlik tarafından aranıyor, her gün hepimize hırsız muamelesi yapıyorlar. Erkek güvenliğe çantasını aratmak istemeyen kadın arkadaşlarımıza bir şey saklıyormuş gibi davranıyorlar. Personel eksikliği nedeniyle işler kitlendiğinde, iş çıkışında bizlere hırsız muamelesi yapıldığında hastane bizi hatırlıyor ama söz konusu kadro talebimiz olduğunda ya da çalışma koşullarımızın düzeltilmesini istediğimizde görünmez oluyoruz.
Erkek yöneticiler, şefler konumlarını kullanarak kadın işçileri sürekli taciz ve mobbinge maruz bırakıyor. En ufak bir itirazda bile işten atmayla tehdit edilirken bir de şefin ya da yöneticinin bizleri sindirmek için taciz etme ihtimalini göze almak zorunda kalıyoruz. İş yerlerinde kadınlar olarak erkek yöneticilerin şiddetiyle karşı karşıya geliyoruz. Buna karşı geldiğimizde işten atılma tehdidi ile karşılaşıyoruz.”
“Direne direne kazanacağız”
Koç Üniversitesi Hastanesi yönetimine seslenen Sema küçet, “İşimizi geri istiyoruz ama sadece işimizi değil; Koç Hastanesi’nde angaryaya son verilmediği, taşeron çalışmanın devam ettiği, çalışma koşullarımızın düzeltilmediği durumda demokratik haklarımıza başvuracağız demiştik. Bunları talep ettiğimiz için işten çıkartıldığımızı da biliyoruz. İnsanca yaşayacak bir ücret ve insancıl çalışma koşulları için direnişteyiz. Tüm işçi arkadaşlarımızı ve kamuoyunu bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz. Direne direne kazanacağız!” dedi.
