IŞİD’in Kobanê ’ye yönelik saldırısı sonrasında pek çok kentte 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 31’inci duruşmasının 2’nci oturumu, Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsünde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sincan Cezaevi’nde bulunan siyasetçiler, duruşmada hazır bulunurken, Ankara dışındaki cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Duruşmada ilk olarak söz alan Avukat Kenan Maçoğlu, savcının mütalaa hazırlarken maddi gerçekliği araştırmanın yanı sıra, davayı yeni kariyerine giden sürecin zirvesi olarak gördüğünü belirterek, “Elbette iktidar tarafından ödüllendirilecektir. Kumpas soruşturan Ankara TEM şube müdürlüğü doğrudan Soylu ile çalışıyorlardı. Soruşturmanın esas seyrini belirleyen emniyet yetkilileri de kariyer planlarıyla hareket ediyordu. Bu dosyada başta olmak üzere, Türkiye’de birçok dosya; hakimlerin, savcıların kariyer basamaklarıdır” dedi.
“Devasa imkanlar tanıyoruz, seyirciler geliyor, avukatlar istediği kadar savunma yapıyor’ görüntüsünü çok iyi oluşturuyorsunuz”
“2018 seçimlerinden beri Cumhurbaşkanının seçim söylemleri 6-8 Ekim üzerine, bu dosya ile kuruldu. ‘Selo’ya idam’ sloganlarıyla kitlesini coşkuya getirdi.” diyen Maçoğlu “Yerel seçimler var. Yerel seçimler öncesinde yine bu dosyayı konuşacak, siyasi partileri mahkum etmeye çalışacaklar. Siz sadece görüntüyü kurtarıyorsunuz. ‘Devasa imkanlar tanıyoruz, seyirciler geliyor, avukatlar istediği kadar savunma yapıyor’ görüntüsünü çok iyi oluşturuyorsunuz ama işin esasında hiçbir şey yok. İşinizi iyi yapmaya çalışıyorsunuz, şu ana kadar da iyi götürdünüz. Sonrasında nasıl olacak bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Beyanlar baz alınarak hüküm kurulamaz”
Maçoğlu “Gizli tanık beyanı somut delillerle desteklenmediği sürece esas alınamaz. Siz beyanları baz alarak hüküm kuramazsınız. Bunun hukuken izah edilebilir bir tarafı yoktur. Mütalaada her şey var ama IŞİD yok. IŞİD saldırıları, katliamları hiç yapmamış gibi hazırlanmış. Sizin bugüne kadar davaya yaklaşımınız da benzer şekilde. İnsanlar o dönem IŞİD tehlikesine karşı kendi inisiyatifi ile bu işlere dahil olamazlar algısını yaratmaya çalıştınız.” dedi.
Duruşma yarın devam edecek.