Sabaha karşı yayınlanan OHAL KHK’ları ile dihaber dahil 3 basın kuruluşunun kapatılmasına gazeteciler tepki gösterdi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağan Üstü Hal (OHAL) uygulanması ile birlikte yayınlanan KHK’larla 147 medya kurumu kapatıldı. Bin 404 basın mensubunun işinden edildi. Sabaha karşı yayınlanan 694 Nolu KHK ile dihaber, Rojeva Medya Gazetesi ve Gazete Sujin’in de kapatılması ile bu sayı 150’e yükseldi.  3 basın kuruluşunun kapatılmasına Özgür Gazeteciler İnsiyatifi (ÖGİ), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilciliği tarafından basın açıklaması yapılarak tepki gösterildi. TGS Diyarbakır Temsilciliği’nde kapatılan kurumların çalışanlarının da katılımıyla düzenlenen basın toplantısına İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, Diyarbakır Tabip Odası Mehmet Şerif Demir, SES Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Recep Oruç, Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Recep Şimşek, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ile çok sayıda gazeteci katıldı. Gazeteciler açıklama sırasında Kürtçe ve Türkçe yazılmış “Gazetecilik suç değildir”, “Yeter” dövizleri açtı.
İKTİDAR MUHALİF BASINA TAHAMMÜL EDEMİYOR
Açıklamada konuşan TGS Diyarbakır Temsilcisi  gazeteci Mahmut Oral,iktidardan yana olmayan hemen her gazetecinin, yaptığı haberlerden dolayı hedef gösterildiğini ve soruşturmaya maruz kaldığını belirterek, 3 basın kurumun kapatılmasına ilişkin “ Bugün yine karanlığa gözlerimizi açtık” yorumunda bulundu.  Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre, 163 gazetecinin tutuklu olduğunu belirten Oral, “ Ülkemizde, iktidar, yine medyaya yöneldi, yine muhaliflerin sesini kıstı. Her gün ülkenin bir yerinden, meslektaşlarımızın gözaltına alındığı, tutuklandığı, haklarında davalar açıldığı haberlerini alıyoruz. TGS olarak, gazetecilerin ifade özgürlüğünü, buna paralel olarak da kamuoyunun haber alma hakkını savunuyoruz. Biliyoruz ki, basın özgürlüğü eşit, özgür ve adil bir ülke için olmazsa olmazların başındadır. Ancak iktidar, muhalif basına tahammül edemiyor. Bu nedenle muhalif mecralar OHAL marifetiyle birer birer kapatılıyor. Kapatılmayanlar hakkında ise soruşturmalar, davalar ardı ardına geliyor.  İktidara çağrımız, bir an önce bu yanlış yoldan dönmesi, çağa ayak uyduran, gazetecisiyle, medyasıyla, muhalif sesleriyle kavga etmeyen bir dile ve tutuma dönmesidir” diye konuştu. Oral,”Hayatı olağanüstü şekilde çekilmez hale getiren, mesleğimizi icra etmemize engel olan, meslektaşlarımızın ardı ardına işsiz kalmasına neden olan OHAL uygulamasının da bir an önce sona erdirilmesini talep ediyoruz” dedi.
İKTİDAR BİZDEN KORKSUN
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü Ayşe Güney ise Gazete Şujin’in Türkiye’deki tek kadın haber ajansı olduğunu belirterek “Bugün racon kesen, tetikçilik yapan bir gazetecilik yaratılmaya çalışılıyor. Buna karşı bizde hakikati açığa çıkaran, hakikatin izini, halkın yanında olan gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Kapatılarak bitirilebilir bir meslek değildir gazetecilik. Bu ajans ülkenin birçok yerinde Batman’da, Çınar’da cinsel istismar olaylarını ortaya çıkartan bir haber ajansıdır. Rojeva Medya gazetesi ise günlük tek Kürtçe gazete. Gazetecilik kapatılacak bir meslek değil. Bizim işimiz devam eder. Biz Sur’da kadınların yanındaydık, Şapatan’daydık. Batman’da cinsel istismara maruz bırakılanların yanındaydık. Özgür basın yoldan asla sapmayacağız. 9 ay öncesinden daha da güçlüyüz  kameralarımız daha da güçlü iktidar bizden korksun”  dedi.
TÜRKİYE ASKERİLEŞTİRME VE POLİSLEŞTİRME DÖNEMİNE GİRDİ
Özgür Gazeteciler İnsiyatifi temsilcisi Hakkı Boltan da bu kapatmanın kendisinin ne anlama geldiğini herkesin çok iyi bildiğini söyledi. Kadın özgürlüğünün değer bulduğu gazete Şujin ile Hakkari ve Karadeniz’e kadar her yerde gerçekleri aktaran dihaber’in kapatıldığını belirten Boltan KHK ile alınan diğer kararlara da değindi.  Yayınlanan KHK ile 29 bin polis, 3 bine yakın Özel Harekat Polis kadrosu çıkarıldığını belirten Boltan, KHK ile Türkiye’nin tam bir askerileştirme ve polisleştirme sürecine girdiğini ifade etti. Boltan “Bu son KHK’ler ile Kürt basınına  yapılan bir saldırıdır ve bunun devamı da gelecektir. Yüzde doksanının Kürt gazeteciler olması  da bunu gösteriyor. Bu kapatmalarla sonuç alınamaz. Herkesin doğal olarak katıldığı bu süreçte bu kurumları kapatmak bütün Türkiye’yi kapatmak demektir” dedi. Boltan, kapatılan bütün basın kurumlarıyla dayanışma çağrısında bulundu.
BASKI VE TUTUKLAMALAR KUKURT’UN FOTOĞRAFI İLE BAŞLADI
dihaber muhabiri Özgür Paksoy ise baskı, gözaltı ve tutuklamaların Kemal Kurkut’un katledildiği anı kare kare fotoğraflanmasıyla başladığını belirterek, Şapatan’da köylülere yönelik işkence ve ev baskınında polisin hırsızlık yaptığı görüntüleri ortaya çıkarmalarına vardığını ve KHK ile sürdüğünü söyledi. KHK’lerin özgür basın geleneğini sürdürmelerinde engel olamayacağını vurgulayan Paksoy, “Apê Musa’dan Cizre bodrumlarından gerçekleri aktaran Rohat Aktaş’a sözümüz var. 90’larda Özgür Gündem Gazetesi’nin bombalanmasından bugüne gerçeklerden taviz vermedik. Bundan sonra da gerçekleri karanlıkta bırakmayarak, özgür basın geleneğini sürdüreceğiz” diye konuştu.
Kadın gazeteciler üzerinde büyük bir baskının olduğunu söyleyen KHK ile kapatılan Gazete Şujin editörü Münever Karademir ise tüm baskılara rağmen “Kadına yönelik her türlü baskıyı, her türlü şiddeti ve kadın haklarını gözeten haberler yapmaya devam edeceğiz” dedi.