Birçok meslek örgütü ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı etkinlik emek ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşuyla başladı. KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hakan Öztürk’ün konuşmasından sonra Tüm Bel-Sen Antalya şube başkanı İlhan Karakurt söz aldı.
Öztürk: Onurlu tarihimize yeni sayfalar eklemeye devam edeceğiz
Dönem sözcüsü Hakan Öztürk’ün konuşmasının satır başları şu şekilde:
“Kuruluşumuzun 28.Yılında Geçmişten Geleceğe Uzanan Emek, Demokrasi ve Barış Mücadelemizi Kararlılıkla Sürdürüyoruz!
İnsanca bir yaşam için başlattığımız emek, demokrasi, özgürlük, barış ve eşitlik yürüyüşümüz önümüze konulan engelleri aşarak devam ediyor. Kamu emekçileri mücadele tarihinin yapı taşı, hak verilmez mücadele ile alınır ilkesinin öznesi konfederasyonumuz KESK bugün 28 yaşına bastı.
KESK sadece sendikaların bir araya gelmesinden oluşan bir çatı örgütü, bir konfederasyon değildir. KESK en ücra köşesine kadar uzanan 11 iş kolu ile bu ülkenin insanlarının, emekçilerinin insanca bir yaşam mücadelesinin adıdır.
Bu ülkenin emeği ile geçinen tüm kesimlerin önünde her zaman zorlu süreçler, çetin mücadeleler olmuştur. Bugün de, kelimenin tam anlamı ile bir zulüm döneminden geçiyoruz.
Ülkemizin adım adım içine itildiği ekonomik, siyasal, toplumsal bunalım gittikçe derinleşiyor. İktidarda olanlar; “asgari ücretliler ülkesine” çevirdikleri ülkede emeğe, yoksulluktan, güvencesizlikten, geleceksizlikten başka bir şey vaat etmiyor.
Orta Vadeli Programından Kalkınma Planına, Bütçesinden torba yasalarına kadar uzanan saldırı dalgasıyla, bir avuç mutlu azınlığın dışında kalan herkese, ucuz emek cennetinin köleleri olma rolü biçiliyor.
Sağlam hiçbir çarkı kalmayan bu bozuk düzenin enkazı, işçisinden kamu emekçisine, asgari ücretlisinden emeklisine, çiftçisinden küçük esnafına, kısacası halkın %99’una yıkılmak isteniyor. Bizler her geçen gün yoksullaşırken %1’lik azınlığın zenginliği büyüyor.
28. Yaşımıza girdiğimiz bugün, bizim için sadece bir kutlama günü değil, mücadeleyi yükseltme kararlılığımızı haykırdığımız, azmimizi bilediğimiz, umudumuza sımsıkı sarıldığımız gündür!
KESK olarak en başından bugüne “Hak verilmez, mücadele ile alınır” ilkesinden taviz vermeden yol aldık. Bundan sonra da rüzgâr gücüyle değil rüzgâra karşı durarak yükselttiğimiz mücadele bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğiz.
Geçmişten geleceğe uzanan yürüyüşümüzde emeğin ortak mücadelesini yeşertmek için kuruluş ilkelerimize daha sıkı sarılacağız.
Haklı mücadelemizi baskı altına almaya çalışan, her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamalar karşısında geçmişte olduğu gibi bugün de sessiz kalmayacağız. Bugünden yarına umudu büyütmeyi sürdüreceğiz.
Biz, bu ülkenin emekçilerinin hak ettikleri, özlemini yaşadıkları bir ülkeye ve dünyaya kavuşacaklarına olan inancımızı hep koruduk. Haklılığın ve kararlılığın mücadelesi ile dolu, onurlu tarihimize yeni sayfalar eklemeye devam edeceğiz.”
Karakurt: Özak direnişi bir turnusol kağıdı
Can Atalay’ın tahliye edilmemesine ve TTB’ye kayyum atanmasına tepki gösteren Karakurt, “TTB savaşa baskıya karşı insanlığı savunan bir örgüt. Doğru şeyleri söylediği için kayyum atandı.” şeklinde konuştu.
Mücdelenin mevzi mevzi, iş yeri iş yeri devam ettiğini belirten Karakurt, “Özak tekstilde çalışan işçiler BİRTEK-SEN üye olduğu için işveren işten atıyor. Özak direnişi bir turnusol kağıdı. Vali fabrikanın önüne gelmelerine engel çıkarıyor. Organize Sanayi Bölgesi’nde namaz kılıp gelen insanları müftü engelliyor. Patron imam birlikte halka karşı.” diyerek Özak Tekstil direnişini selamladı.
Karakurt son olarak “Bu karanlığı, ablukayı mutlaka dağıtacağız. Çözüm bizim elimizde. Tüm dostlar adına dizi selamlıyorum.” dedi.
Konuşmaların ardından KESK’in tarihini anlatan belgesel izlendi. Etkinlik müzik dinletisi ile devam etti.