İstanbul’dan Ankara’ya yürüyen KESK üyesi emekçilerin, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde yapmak istediği açıklama engellendi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK), “Çalışma hakkımı, işimi istiyorum” talebiyle İstanbul’dan Ankara’ya başlattığı yürüyüşün, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde yapılacak açıklamayla sonlandırılması planlanıyordu. Yürüyüşçülerin içinde bulunduğu otobüsün Bosna Hersek Caddesi’nde durdurulmasıyla, KESK üye ve yöneticilerinin bakanlık önünde açıklama yapması engellendi. Uzun süre bekleyişte kalan emekçiler, yapılan müzakere sonucu kaldırımda açıklama yaparak alandan ayrıldı. İstanbul’dan gelen heyette yer alan 8 kişinin ise bakanlık yetkilileriyle görüşeceği bilgisi verildi.
Öte yandan İstanbul’dan gelen heyeti karşılamak üzere bakanlık önüne gelen emekçiler, polis müdahalesine maruz kaldı.
‘Muhataplar bizi engelliyor’
Emekçilerin KHK’lerle işten çıkarılmasıyla ilgili 3 gündür yollarda olduklarını kaydeden KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, gittikleri her kentte yaşadıkları kanunsuzlukları anlattıklarını ifade etti. Taleplerini haykırdıklarını belirten Gezen, “Muhatabımız olan Çalışma Bakanlığı önüne gitmemiz Ankara’da bir kez daha engellenmiştir. İtibarlarının sarsılacağını mı düşünüyorlar? Eğer böyleyse itibarın sarsılacağı asıl şeyi size söyleyelim: Bir çocuk ‘En büyük hayalim diye borçlarımızı kapatalım, babam iş bulsun’ diyorsa, işçiler, emekçiler tıklım tıklım çalıştırılırken, salgın döneminde önlem alınmadığı için ölüyorsa, kendisi ahlaksızlığa dönüşmüş Kod 29 bu ülkede iş verenler tarafından yaygın bir şekilde kullanılıyorsa, emekçiler güvencesiz çalıştırılmaya işsizliğe, sefalete mecbur bırakılıyorsa, işte itibarınızı asıl bunlar sarsar. Eğer itibar kazanmak istiyorsan, emekçilerin hakkını verin” ifadelerini kullandı.
‘Hukuksuzluk devam ediyor’
Binlerce kişinin bir gecede sadece kanaatlere dayanarak, iftiralarla hiçbir somut delil olmadan ihraç edildiğini belirten Gezen, masumiyet karinesi ve savunma hakkı çiğnenerek insanların işinden edildiğini söyledi. Seyahat özgürlüğü elinden alınan, pasaportuna el konulduğu için başka ülkelerde yaşamak zorunda kalan ihraç edilen emekçiler olduğuna işaret eden Gezen, “Pasaportuna el konuldu için başka bir ülkede yaşam için gidenler sınırı geçerken öldüler. Yetmedi, emekçileri işsiz, aşsız bıraktılar. Keyfi olarak hukuku çiğnediler. Ayısı bugünde devam ediyor” diye konuştu.
‘Haksızlıklara karşı yürüdük’
“İnsan Hakları Eylem Planı” ve Anayasa’ya ilişkin bir şey denildiğinde daha büyük hak gasplarının ortaya çıktığını tecrübe ettiklerinin altını çizen Gezen, şunları söyledi: “Bugün yürüyüşümüz aynı zamanda en temel insan hak ve özgürlükleri içindir. Milletvekilliklerin keyfi, hukuksuz bir şekilde düşürülmesi karşıdır. Parti kapatma davalarına karşıdır. Gerici tarikat yapılarına bu ülkenin kamu kurum ve kuruluşlarının peşkeş çekilmesine karşıdır. Aynı zamanda emekten yana laik, demokratik, barış içinde bir arada yaşadığımız bir cumhuriyet yürüyüşüdür.”
