0 C
İstanbul
22 Şubat Cumartesi, 2025
spot_img

Kemal Okuyan ayar veriyor… – İhsan Hacıbektaşoğlu

K. Okuyan’ı tanımayan yoktur. Tanımayanlar için anımsatma yapayım. Kendisi KP (Komünist Parti)’nin her şeyidir.
Komünist Parti’de o ne derse o olur. Aksini düşünmek bile hayal edilemez.

Kemal Reis, seçimlere yönelik değerlendirmelerde bulunmuş. Elbette bir sürü şey söylemiş. Söyler hakkıdır. Sonuçta o da bu ülkenin siyasi aktörlerindendir. Seçimlere girmiş ve oy peşine düşmüştür…

Bizim Bay Kemal’imiz şöyle demiş; “TÜSİAD’ı ziyaret eden sol parti olamaz. CHP ve HDP düzen soludur.”

Şimdi bu açıklamanın neresinden tutmak lazım bilemedim. CHP’yi bir tarafa koyalım. CHP ne kadar soldur tartışmayalım. CHP’nin Türkiye’yi kuran temel güç olduğunu söylemek onu tanımlamak için yeterlidir. Bu gerçekliğe göre CHP’yi isteyen istediği yere koyabilir…

Bay Kemal’in asıl derdinin HDP olduğunu bilmeyen yok.

Hemen belirtelim; HDP kendisini hiçbir platformda düzen dışı olarak tanımlamadı. Aksine kendisini demokrasi mücadelesinin öncü güçlerinden biri olarak tarifledi. Demokrasi mücadelesi içinde ele aldığı başlıklar ise devletin kuruluş paradigmasına cepheden karşı oldu. Kürt meselesi ve diğer etnik kimliklerin özgürlüklerinin sağlanması, yönetimin yereller üzerinden yapılandırılması, ekolojik duyarlılığın öne alınması, eğitimin bilimsel, laik ve anadilde yürütülmesi, ekonominin serbest piyasa canavarının elinden kurtarılması ve insan odaklı örgütlenmesi… İşte HDP’yi özetle böyle tanımlayabiliriz…

HDP bu kadarıyla bile düzenin korkunç saldırılarına maruz kalıyor. Sadece Kürt meselesindeki tavrı HDP’nin linç edilmesi için yeterli oluyor.

Diğer taraftan HDP kendisini hiçbir zaman devrimci olarak görmedi. Böyle bir propaganda da yürütmedi. Tüm iyi niyetiyle devrimcilerin daha sağlam zeminde mücadele yürütecekleri zemini yaratmakla görevli olduğunun altını ısrarla çizdi. Fakat Bay Kemal, keskin zekâsıyla, HDP’nin düzen solu olduğunu keşfediverdi.

Şimdi asgarî bir solcu tanımı yapmak isterim. Düzen içi ya da düzen dışı durumundan bağımsız olarak. Solcu olmak için; işçi sınıfı ve ezilenlerden yana olacaksın, enternasyonalist bir perspektifle dünyayı yorumlayacaksın, dünyanın neresinde olursa olsun bir mazlumun suratına atılan bir tokadı kendi suratına atılmış gibi hissedip tavır alacaksın…

Soruyorum size; Kemal’in KP’si bu tanıma uygun bir tutum alıyor mu? Örneğin Kürt halkına yönelik bunca katliam ve saldırı varken tek bir ses çıkardılar mı? Kürt illerinin yerle bir edildiği günlerde sokağa çıkıp bir tavır ortaya koydular mı? Ya da devrimci hareketlere yönelik baskı, işkence ve hukuk dışı saldırıları bir kez olsun protesto ettiklerini gören oldu mu İnanın örnekleri listelemeye kalksak liste uzar da uzar…

Başkalarına solcu ayarı çeken Bay Kemal, önce kendi pratiğini sol tanıma göre test etmelidir. Ve bunu yaptığında görecektir ki, esasında kendisinin solculukla hiçbir bağı yoktur…

Bu arada değinmeden geçmeyeyim. Biz Lenin’in öğretisiyle büyüdük. Lenin bize devrimci bir partinin esas olarak düzenin sınırları dışında kurulabileceğini ve burjuva devlet aygıtını paramparça edip işçi sınıfı iktidarını ancak böyle kurabileceğini salık verdi.

Tüm varlığıyla burjuva hukuk sınırları içinde kurulan bir partinin devrimci olamayacağını Lenin’den biliyoruz. Bırakalım düzen dışılığı…

Buna göre Bay Kemal’in KP’si ne kadar düzen dışıdır?

Yoksa şöyle mi yapmalıyız; “şiiişşşt çaktırma.”

Evet Bay Kemal; HDP düzen içi sol içindeyken bile düzenin efendilerini fena hâlde rahatsız ediyor. Bu duruşunun bedelini de fazlasıyla ödüyor.

Peki “düzen dışı” olan senin partin kimleri rahatsız ediyor?

Ödediğiniz bedellerden bunu görebiliyoruz…

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ŞUBAT SAYISI ÇIKTIspot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 222. SAYISI ÇIKTI!spot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,950AboneAbone Ol