Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
12 C
İstanbul
17 Kasım Pazar, 2024
spot_img

Kayyum tepkileri: “28 Barodan açıklama: Halkın iradesine darbe gerçekleşti”

Mardin, Diyarbakır ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldı, sosyal medya üzerinden “kayyum” tepkileri gecikmedi.

Halkın seçimlerde ciddi oy farkıyla göreve getirdiği HDP’li Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları İçişleri Bakanlığı tarafından görevlerinden uzaklaştırıldı. Saray’ın kayyum atamalarına bir çok tepki geldi.

Selçuk Mızraklı: “Gasp edilen halk iradesidir”

Diyarbakır Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı yaptığı ilk açıklamada, “Türkiye’de yaşayan herkes; kimse kendini hukuk şemsiyesi altında hissedemez. HDP’li belediyelere geliştirilen bu tutum Türkiye’deki demokrasi değerleri açısından, demokratik muhalefeti karşısına alan bir tutum olarak görmek gerekiyor. Gasp edilen halk iradesidir” dedi.

Ahmet Türk: “Halkın iradesini tanımıyorlar ve buna da demokrasi diyorlar”

31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) yüzde 56’lık bir oy oranıyla Mardin Belediye eşbaşkanı seçilen Ahmet Türk ise kayyum darbesi ile ilgili olarak “Bunu izah etmek için mantık, akıl yetmiyor. Hukukun olmadığı, haksızlığın tavan yaptığı bir dönemi yaşıyoruz. Halkın iradesini tanımıyorlar ve buna da demokrasi diyorlar. Her şey açık bir şekilde ortada duruyor” dedi.

Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan ise yaptığı değerlendirmede, “Veremeyeceğim hiçbir hesap yoktur. Bu karar tüm Van halkının iradesine yönelik gasptır” dedi.

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli: Demokrasi’de buluşmuş insanlara saldırıdır

HDP Eş Başkanı Sezai Temelli’nın konuşmasından satır başları şöyle;

“Kendi meşruiyetini kaybettikçe tüm Türkiye halklarına kayyım rejimini dayatmaya devam ediyor. 19 Ağustos sivil darbesi 12 Eylül rejiminin devamıdır. Uzun süre OHAL rejimi altında yaşadık. Bu OHAL rejiminin üzerinde iktidarlarını şekillendirenler Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin dayatırken şimdi de örtülü bir OHAL rejimi dayatırlar. Bugün halk iradesine sahip çıkmaya devam ediyor ama Diyarbakır sokaklarında şiddet ve zulüm vardır. İradesine sahip çıkan halka TOMAlarla müdahale ediyor.”

“Yüzlerce arkadaşımızı gözaltına aldılar. Cezaevlerindeki 5 bin arkadaşımızda olduğu gibi gözaltına alınan arkadaşlarımızın da bir suçu yok. Bu kayyumcu yönetemez hale gemiş zihniyet meşruiyetini yitirmiştir. Tüm yerel yönetimlerde ve meşru yöntemler demokrasi mücadelesini sürdüreceğiz. OHAL döneminde hukuku yok saydılar kendi yasalarını yok saydılar. Demokratik siyaseti tasfiye etmeye çalıştılar. Kayyumlar eliyle bölge ekonomisi çökerttiler. Şimdi aynı talana ve yağmaya sahip çıktıklarını gösteriyorlar.”

“3 Belediye başkanımız görevden alındı saldırı sadece HDP’li belediyelere yönelik değil bu saldırı demokraside buluşmuş insanlara bir saldırıdır. Tüm Türkiye’ye sesleniyoruz: İradelere sahip çıkma zamanıdır; gelin bu soysuz siyasete beraber karşı çıkalım.  Bu iktidar demokrasiden kaçıyor. Ama biz demokrasi mücadelesinin peşindeyiz. Mutlaka ve mutlaka bu iktidarın yaptıklarının hesabını soracağız. Demokratik zemini terk etmeyeceğiz. Demokrasi mücadele ile kazanılacak. Demokrasiyi birilerinden beklemeyeceğiz. Kaybettiler, yine kaybedecekler. Kazandık yine kazanacağız! Türkiye Kürt meselesini çözmeden demokrasi meselesini çözemiyor. Çözümsüzlğün kaynağı Kürt meselesine olan yaklaşımdır. Bu netleşmiştir demokrasiden yana olanlar, darbeden yana olanlar.”

HDP MYK: Susmayacağız, durmayacağız…

Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), yaptığı açıklamayla sert tepki gösterdi.

HDP MYK’nin başlığıyla yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:

Diyarbakır’da yüzde 63, Mardin’de yüzde 56 ve Van’da yüzde 53 oyla seçilmiş olan Belediye Eşbaşkanlarımız İçişleri Bakanlığı’nın yalanlara ve hukuksuz gerekçelere dayalı bir emri ile görevden alınmıştır. Belediye Meclis üyelerimize ve belediyelerimizde çalışanlara yönelik ağır bir gözaltı operasyonu halen sürmektedir.

Bu yeni ve açık bir siyasi darbedir. Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur. İçişleri Bakanlığı hak ve özgürlüklerin gasp edilmesinin, provokasyonların, demokrasinin zerresini bile bırakmayan karar ve uygulamaların tetikçisidir ve bir darbe odağıdır.

Kayyımlar döneminde bu 3 büyükşehir başta olmak üzere bütün belediyelerin kaynakları tüketilmiş, bir enkaz geride bırakılmıştır. İçişleri Bakanlığı ve iktidar, Sayıştay raporlarında da görüldüğü gibi, kayyımlar aracılığıyla yolsuzlukların ve hırsızlıkların odağı olmuştur.

Bu iktidar ve İçişleri Bakanlığı geçmiş kayyım döneminde yapılmış olan yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin ortaya çıkarılmasını, halkın kaynaklarını çalıp çırpan kayyımların rezilliklerinin ortaya saçılmasını hazmedememiştir. Yerelde de asker ve sivil bürokrasi bu yolsuzluk düzeninden beslendiği için kayyımlar döneminin destekçisi olmuştur.

Bu iktidarın zerre kadar demokratik meşruiyeti kalmamıştır. Halkın iradesini gasp etmek, seçim sonucunda sandıkta kazanamadıklarını devlet şiddeti, zoru ve hilesi ile gasp etmek bu iktidarın, AKP-MHP ittifakının bir olağanı olmuştur.

Bu uygulamaları halkımız asla kabullenmeyecektir. Daha önceden olduğu gibi iradesine, seçilmişlerine, partisine sahip çıkacaktır.

Halkın iradesini gasp eden, sandık iradesini ve seçimleri tanımayan bir iktidar karşısında tüm demokrasi güçlerini, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızı, Meclis içindeki ve dışındaki tüm muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını, sendika ve meslek birliklerini, demokratik dernekleri dayanışmaya çağırıyoruz.

Bu iktidara karşı bütün meşru ve demokratik mücadele yollarını kullanmak hem anayasal hem de evrensel hukuktan kaynaklanan tartışılmaz bir haktır. Demokrasiyi ancak demokrasi güçlerinin ortak ve kararlı mücadelesi ile kazanabiliriz.

Türkiye’nin her bir köşesinde 31 Mart ve 23 Haziran’da oy kullanmış, AKP-MHP ittifakının kaybetmesi ve demokrasinin kazanması için çalışmış olan herkese çağrımızdır. Bu sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu değildir; tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Susmayın, susmak onaylamaktır.

 

28 baro kayyuma karşı çıktı

Türkiye genelinde 28 baro Diyarbakır, Mardin ve Van’ın seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkan’larının görevden alınmasına ilişkin açıklama yayınladı. Açıklamada, “Türkiye bir kez daha hukuksuz bir sabaha uyandı. Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerinin seçilmiş belediye başkanları görevden alınarak, yerlerine bu illerin valileri kayyum olarak atanmıştır. İçişleri Bakanlığının verilerine göre 418 kişi de gözaltına alınmış, aynı zamanda internete ve sosyal medyaya erişim de kısıtlanmıştır. Darbe sonrası yaşadığımız hukuksuzluklar, bir kez daha uygulamaya konulmuştur” denildi.

Adana Barosu Başkanlığı
Adıyaman Barosu Başkanlığı
Ağrı Barosu Başkanlığı
Ankara Barosu Başkanlığı
Antalya Barosu Başkanlığı
Artvin Barosu Başkanlığı
Batman Barosu Başkanlığı
Bingöl Barosu Başkanlığı
Bitlis Barosu Başkanlığı
Bursa Barosu Başkanlığı
Denizli Barosu Başkanlığı
Diyarbakır Barosu Başkanlığı
Düzce Barosu Başkanlığı
Gaziantep Barosu Başkanlığı
Hakkari Barosu Başkanlığı
Hatay Barosu Başkanlığı
İstanbul Barosu Başkanlığı
İzmir Barosu Başkanlığı
Kars-Ardahan Bölge Barosu Başkanlığı
Mardin Barosu Başkanlığı
Mersin Barosu Başkanlığı
Muş Barosu Başkanlığı
Siirt Barosu Başkanlığı
Şanlıurfa Barosu Başkanlığı
Şırnak Barosu Başkanlığı
Tunceli Barosu Başkanlığı
Van Barosu Başkanlığı
Yalova Barosu Başkanlığı

“Milletin iradesini yok saymak kabul edilemez”

İmamoğlu: “31 Mart Yerel Seçimlerinde milletin oylarıyla seçilmiş Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevlerinden alınarak yerlerine kayyum atanması demokrasiyle ve demokratik teamüllerle izah edilemez. Milletin iradesini yok saymak kabul edilemez.”

Ekrem İmamoğlu

@ekrem_imamoglu

31 Mart Yerel Seçimlerinde milletin oylarıyla seçilmiş Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevlerinden alınarak yerlerine kayyum atanması demokrasiyle ve demokratik teamüllerle izah edilemez. Milletin iradesini yok saymak kabul edilemez.

24,6 B kişi bunun hakkında konuşuyor

Tunç Soyer: Dayanışma milli egemenliğin tesisini sağlayacaktır

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer: “Belediye başkanlarının görevden alınması seçmen iradesini yok saymaktır. Bugünkü kayyum atamaları bu tutumun ve demokrasiden uzaklaşmanın göstergesidir. Bu tutumun panzehri dayanışmadır. Dayanışma milletin iradesinin korunmasını ve milli egemenliğin tesisini sağlayacaktır.”

KESK: Halk iradesine darbedir

Kamu Emekçileri Sendikası da HDP’li üç belediyeye kayyum atanmasına tepki gösterdi. KESK’ten yapılan açıklamada, “Mardin, Diyarbakır ve Van Büyükşehir Belediyesi’ne #kayyum atandı. Halkın seçtiği Belediye Başkanları’nın Görevden alınması Demokrasi’nin temeli olan yerel yönetimlere ve halk iradesine darbedir!” denildi.

Kata Piri: Sırada ne var?

Avrupa Parlamentosu vekillerinden Kati Piri ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Halkın iradesine sıfır saygı. Sırada ne var? Ankara ve İstanbul Belediye Başkanlarını görevden almak mı?” dedi.

Gül ve Davutoğlu’ndan kayyum değerlendirmesi

Kayyum atamalarına karşı bir tepki de Abdullah Gül’den geldi. Gül, “Daha yeni seçilmiş belediye başkanlarının “bu şekilde” görevden alınmaları demokrasimiz için doğru olmamıştır” dedi.
Eski başbakan Ahmet Davutoğlu ise “Kısa süre önce seçimle göreve gelen belediye başkanlarının idari tasarrufla görevden alınması demokratik sistemin ruhuna aykırıdır. Seçimle gelenlerin seçimle ayrılması milli irade ilkesinin gereğidir” dedi.

“Terör örgütünün arayıp da bulamayacağı bir hizmet”

Muharrem İnce: “Diyarbakır, Mardin ve Van Belediye Başkanlarının İçişleri Bakanlığı eliyle görevden uzaklaştırılmasının hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Belediye Başkanlarına isnat edilen suçlamalar hakkında ortada açık hukuki deliller varsa bunun gereğini bağımsız yargı yerine getirir.

Kararların siyasi olduğu ve önümüzdeki döneme dönük bir gerilim politikasının parçası olduğu açıktır. Asıl bu karar teröre, terör örgütüne hizmettir. Seçilmiş insanları yasal meşru politik alanın unsuru olmaktan çıkarmak, terör örgütünün arayıp da bulamayacağı bir hizmettir.”

Muharrem İNCE

@vekilince

Diyarbakır, Mardin ve Van Belediye Başkanlarının İçişleri Bakanlığı eliyle görevden uzaklaştırılmasının hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Belediye Başkanlarına isnat edilen suçlamalar hakkında ortada açık hukuki deliller varsa bunun gereğini bağımsız yargı yerine getirir.

2.298 kişi bunun hakkında konuşuyor

“Halkın seçimle siyasal tercihlerine darbedir”

Canan Kaftancıoğlu: “Birileri ileri demokrasi demişti değil mi? Halk iradesine bir darbe daha: DiyarbakırMardin ve Van Büyükşehir Belediyelerinin seçilmiş başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması hukuka aykırı, halkın seçimle siyasal tercihlerine darbedir.”

Canan Kaftancıoğlu

@ccanannnnnn

Birileri ileri demokrasi demişti değil mi?
Halk iradesine bir darbe daha:, ve Büyükşehir Belediyelerinin seçilmiş başkanlarının görevden alınarak yerlerine atanması hukuka aykırı, halkın seçimle siyasal tercihlerine darbedir.

10 B kişi bunun hakkında konuşuyor

 

Sezgin Tanrıkulu: Darbe sadece tankla, topla ve tüfekle yapılmaz. DiyarbakırMardin ve Van Büyükşehir Belediyelerinin seçilmiş başkanlarının 4. ayda görevden alınarak yerlerine kayyum atanması hukuka aykırı, halkın seçimle siyasal tercihlerine darbedir.

Sezgin Tanrıkulu

@MSTanrikulu

sadece tankla, topla ve tüfekle yapılmaz., ve Büyükşehir Belediyelerinin seçilmiş başkanlarının 4. ayda görevden alınarak yerlerine atanması hukuka aykırı, halkın seçimle siyasal tercihlerine darbedir.

5.400 kişi bunun hakkında konuşuyor

Özgür Özel: “Son yol ayrımındaki AKP iktidarı yine demokrasiyi değil faşizmi seçti. Büyük çoğunlukla halkın tercih ettiği belediye başkanlarını görevden almak iktidarın kendi varlığını tartışmaya açmasıdır. Seçimle gelen artık seçimle gitmiyorsa iktidarı elinde tutan darbecidir faşisttir!”

Özgür Özel

@eczozgurozel

Son yol ayrımındaki AKP iktidarı yine demokrasiyi değil faşizmi seçti.

Büyük çoğunlukla halkın tercih ettiği belediye başkanlarını görevden almak iktidarın kendi varlığını tartışmaya açmasıdır.

Seçimle gelen artık seçimle gitmiyorsa iktidarı elinde tutan darbecidir faşisttir! https://twitter.com/bbcturkce/status/1163298494523805698 

BBC News Türkçe

@bbcturkce

Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları görevden alındı https://bbc.in/31Khgh5 

3.888 kişi bunun hakkında konuşuyor

Mehmet Bekaroğlu: “Diyarbakır, Van ve Mardin’de 4,5 ay önce seçilen belediye başkanları görevden alınarak yerlerine Valiler atandı. Gerekçe terör örgütlerine destek vermek. Bunun anlamı sadece demokrasinin iptal eğilmesi değil, aynı zamanda halkın meşru siyasetten umudu kesmesinin istenmesidir.

İBB seçimlerini kazanmak İçin terör gerekçesi ile kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkaran AKP iktidarının Belediye başkanlarının 4,5 ayda yetör suçlarını tespit edip görevden alması inandırıcı değildir.Bu durumun ülke bütünlüğüne herhangi bir katkısı olmayacaktır.

Yazık, yazıklar olsun, bu kadar bedelden sonra gelinecek yer burası mı olacaktı? Ahmet Türk’ün belediye başkanı seçilmesini içine sindiremeyen bir zihniyetin Türkiye’nin Kürt sorununu çözmek diye bir niyeti olamaz. Bu kafa Kürt ve terör sorununu çözmez, sadece kullanır.”

Mehmet Bekaroğlu@MBekaroglu

Diyarbakır, Van ve Mardin’de 4,5 ay önce seçilen belediye başkanları görevden alınarak yerlerine Valiler atandı. Gerekçe terör örgütlerine destek vermek.
Bunun anlamı sadece demokrasinin iptal eğilmesi değil, aynı zamanda halkın meşru siyasetten umudu kesmesinin istenmesidir.

1.298 kişi bunun hakkında konuşuyor

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol