8.8 C
İstanbul
23 Ocak Perşembe, 2025
spot_img

Karanlık yolların, aydınlık yolcularıyız… – Feyzullah Tunç

Karanlıkta yürümek zordur, bunu herkes bilir. Gözlerin alışana kadar etrafındakileri göremezsin, ne olduğunu kestiremezsin. İnsanlar vardır; karanlıklara karşı umut olan, sadece kendini değil, çevresini de aydınlatmaya çalışan insanlar. Halkı için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, her türlü bedeli ödemeye hazır, haksızlıklar karşısında dik durmayı başarabilen insanlar.

Mahir’ler vardır, İbo’lar, Deniz’ler, Hüseyin’ler, Yusuf’lar, Yılmaz’lar vardır. Kendi yaşadıkları dönemde, kendi yaşadıkları zamana ve ötesine damgalarını vuran insanlar. İstekleri, her zaman halkların daha iyi, eşit ve özgür olabilmesi olan insanlar.

Bu doğrultu da hareket ettiler, bunun için canlarını ortaya koydular. Kimileri darağaçlarına gönderildi, kimileri kör bir kurşun ile aramızdan alındı, kimileri devletin koruma güçleri tarafından kaçırılarak, gözaltına alınarak işkence tezgâhlarından geçirildi.

Nedir bu kadar zor olan?

Bu insanları neden öldürdü devlet?

Ya da devletin kolluk güçleri neden insanlara işkence yapar?

Herkes devlet gibi düşünmek zorunda mı?

Vatan, millet, Sakarya ya da “Allah Allah” nidaları ile ülkeyi hangi düşmandan kurtarır bu devlet ya da devletin resmi ve gayrı resmi silahlı kurumları?

90’lı yıllar, ülkede gözaltında kayıpların, faili belli fakat meçhul ölümlerin zirve yaptığı yıllar olarak Türkiye tarihine geçti. Beyaz Torosların ülkede dört gezdiği, birazcık halkın yanında olan, dik duran insanları belirleyip sonrasında kaçıran ve işkence yapan, hatta öldüren katiller. Devletin resmi katilleri, paralı katiller sürüsü.

O yıllar işte Tansu Çiller başbakan, Meral Akşener içişleri bakanlığı yapıyordu.

Tansu Çiller, o dönem, “devlet için kurşun atan da, kurşun yiyen de kutsaldır” derken. 93’teki Sivas katliamında katliamcılar için “otel dışındaki insanlara bir şey olmamış” diyecek kadar kafatasçı birisidir.

Meral Akşener ise faşistliğini, ırkçılığını hiçbir zaman saklama ihtiyaçı duymayan, Türkiye tarihine Bahçelievler katliamı olarak geçen başta Abdullah Çatlı, Muhsin Yazıcıoğlu’nun örgütlediği ve 7 TİP’li öğrencinin öldürüldüğü katliamı gerçekleştiren katillerle sürekli irtibatı olan ve bunlarla görüşmeler yapan, aynı sofrada oturan bir zattır. Bakanlığı döneminde kadınlara yönelik fiziki ve cinsiyetçi yaklaşımlar hatta tecavüzlerin birçok örneği yaşanmıştır.

Şimdi önümüzde Türkiye’nin yakın ve uzak tarihini gerçekten belirleyecek ve değiştirecek bir seçim süreci var. Önce HDP parti sözcüsü sayın Ayhan Bilgen’in açıklaması, sonrasında ise Eşbaşkan Sezai Temelli’nin açıklaması düştü sosyal medyaya:

“HDP, cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa, ikinci turda kim kalırsa onu destekleyecek.”

Kürdistan’da birçok faili meçhul olayın sorumlusu olan, ellerinde bir sürü yiğit Kürt, Türk gencinin kanı bulunan, katillerle sürekli istişare içinde olan böyle bir kişiyi nasıl destekleyeceğiz veya desteklememizi nasıl istersiniz?

Kötünün iyisi politikası ise; bu olabilecek bir şey değil.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN OCAK SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,950AboneAbone Ol