Uludere’de köylülerce varlığı bilinen ancak resmi olarak kabul edilmeyen Sinek Tepe Karakolu’na yönelik saldırıda 6 askerin yanı sıra yaşamını yitirdiği duyurulan YJA-STAR üyesi Ayşe Baykal’ın cenazesi, ailenin tüm başvurularına rağmen bulunamıyor.
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Sinek Tepesi (Girê Sînek) Karakolu’na yönelik 1 Ocak tarihinde saldırı düzenlendi. HPG tarafından yapılan açıklamada, yaşanan çatışmada 6 asker ile YJA-STAR üyeleri Ayşe Baykal (Zozan Cudi) ve Yasemin Ballı’nın (Dicle Fırat) yaşamını yitirdiği duyuruldu. Yapılan bu açıklama üzerine yaşamını yitiren YJA-STAR’lı Ayşe Baykal’ın ailesi, avukatları Tamer Doğan aracılığıyla kızlarının cenazesini almak için Şırnak ve Uludere’de ilgili resmi kurumlara başvuruda bulundu. Ancak ailenin yaptığı bütün başvurular sonuçsuz kaldı.
SAVCI: BÖYLE BİR KAYIT YOK
Av. Doğan’ın, dilekçe ile başvuruda bulunduğu Uludere Cumhuriyet Savcılığı’nca cevaben verilen yazıda şu ifadelere yer aldı: “…UYAP kayıtlarımız üzerinde yapılan sorgulamada 1 Ocak tarihinde Uludere ilçesine bağlı Sinek Tepesi (Girê Sinek) Karakolu’nda Ayşe Baykal’ın ve yine 6 askerle birlikte öldüğüne ilişkin kayıtlarımız üzerinde yapılan sorgulamada herhangi bir kayda rastlanmamış ve herhangi bir işlem yapılmamıştır.”
RESMİ MAKAMLAR: BÖYLE BİR KARAKOL YOK
HPG’nin açıklaması ardından Baykal’ın cenazesini almak üzere Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Uludere Cumhuriyet Savcılığı ve Uludere Kaymakamlığı ile Malatya Adli Tıp Kurumu’na başvuruda bulunduklarını belirten Avukat Doğan, ancak herhangi bir sonuç alamadıklarını söyledi.
Doğan, Uludere’de resmi makamlarla yaptıkları görüşmelere ilişkin ise şunları söyledi: “Görüştüğümüz herkes ağız birliği yapmış durumda. Çünkü Kaymakam’dan tutalım savcısına kadar herkes böyle bir karakolun olmadığını söylüyor. 6 asker ölümünün saklanması konusunda net bir talimat var ortada.”
YETKİLİ: BÖYLE BİR ÜSSÜMÜZ VAR
Uludere’de gittikleri köylerden görüştükleri kişilerin, bölgede Sinek Tepesi Karakolu’nun olduğunu belirttiğini ifade eden Doğan, “Olağanüstü Hal (OHAL) öncesi köylüler bu bölgelere giderek, cenazeleri alabildiklerini söyledi. Ancak bizim bölgeye gitmemize müsaade etmiyorlar. Resmi makamlardan cenazeyi almak için izin talebinde bulunduk, ‘Sağ çıkamazsınız, kim vurduya gidersiniz’ cevabını aldık. Hatta Kaymakamlıkta yaptığımız görüşmeler sırasında tesadüfen içeri giren bir yetkili oldu. Ona sorduğumuzda da gayri ihtiyari cevap vererek, ‘Evet böyle bir yer ve üssümüz var’ bilgisini verdi” diyerek cenazenin gizlendiğinden şüphe duyduklarını ifade etti.
‘TEK DERDİMİZ AYŞE’NİN CENAZESİNİ BULMAK’
Yaşanan olayın üstünün örtülmek istendiğini dile getiren Doğan, “Bizim tek derdimiz Ayşe’ye sahip çıkmak ve cenazemizi bulmak, defnetmek. Bundan dolayı olayın üstüne gitme eğilimimiz var. Hukukun askıya alındığı ve cezasızlık hallerinin tartışıldığı bir dönemde, düşünün ki müvekkilimin canlı yakalanmasından korkar haldeyiz. Acaba yaralı bir şekilde yakalandı da yok etmeye mi çalışıyorlar? İşkence mi ediyorlar? Şüphelerimizden bile korkar hale getirildik” diye konuştu.
Konuyla ilgili Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) konuyu Meclis’e taşımaları talebinde bulunduklarını da aktaran Av. Doğan, yine Baykal ailesinin ikamet ettiği İstanbul’da, Adli Tıp Kurumu’na başvuruda bulunacaklarını ve İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvuruda bulunacaklarının bilgisini verdi.