Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
12.9 C
İstanbul
25 Ekim Cuma, 2024
spot_img

Kapitalizme koltuk değneği olmak – Abdullah Aysu

Çiftçilerin üretim girdilerini kendi bünyesinde üretmesi-çözmesi ve kullanması onları gerçek anlamda şirketlerden bağımsızlaştırır. Şirketleri hayatlarından çıkarır, şirketlerden arındığı oranda çiftçiler özgürleşir ve çiftçi olur.

Bir milletin belkemiği onu besleyen insanlarıdır. Ülkenin belkemiğini oluşturan bu kesim sağlam değilse, önce üretenler sonra tüm halkın yaşam kalitesi düşer. Yok eğer belkemiği kırılırsa vay haline o ülkenin.

Evet

Ülke olarak tarım (beslenme) konusunda kapıldığımız girdap kötü. Bu cümle, bizim her düşünce beyanımızın nakarat bölümü. Evet, iyi gitmiyor hiçbir şey. Şikâyetçiyiz. Şikâyet etmemiz neyi değiştirecek, bilmem, ama şikâyet etmekte yerden göğe kadar haklı olduğumuz bir gerçeklik.

Ancak

Muhalefetin ve bazı toplumsal muhalefet güçlerinin kötü durumdan çıkış için sunduğu çözüm önerileri ne kadar iyi ve çözücü? Ya da çözücü nitelikte mi? Orası epeyce karışık işte.

Doğru sandığımız yanlış talepler

Öncelikle şunu sorayım izninizle. Tarımda uygulanan kapitalist üretim ilişkileri ihtiyaç mı? Sizi bilmem, ama bana göre değil, yanlış. Eğer doğru değilse, doğrusu için yol ve yöntem şu an muhalefetin ileri sürdüğü öneriler-talepler mi? Burada yine bir ara soru size/bize. Bugün çözüm amaçlı ileri sürülen talepler çiftçileri kapitalist üretim ilişkilerinden koparacak-ayrıştıracak mı? Başka bir deyişle üreticilerin derdine merhem olacak mı? Yoksa ileri sürülen talepler, kapitalizme koltuk değneği işlevi mi görüyor? Desteklemeler üzerinden bakalım.

Desteklemeler

Tarım desteklenmelidir elbette. Ancak “destekler az, daha fazla olsun” muhalefet kesiminin en öne çıkan talebi. O zaman bakalım. Çiftçiler destekleri niye istiyor? Üretim girdilerini satın alabilmek için. Üretim girdilerinin -insan ve doğa sağlığı için zararı bir yana-, üretip pazarlayan, fiyatını belirleyen kim/ler? Üretim girdilerini üreten şirketler. Destek artmazsa da şirketler girdi fiyatlarını arttırıyor mu? Evet, zam yapıyorlar. Çiftçilere verilen desteğin miktarı arttı(rıldı)ğı oranda şirketler de girdi fiyatlarını yükseltiyor, değil mi? Ona da evet diyebiliriz. O halde destek oranın arttırılması niçin/kimin için isteniyor?

Ürün fiyatları

Diğer yandan çiftçiler, ürettiği ürünlerin fiyatını belirlemede etkililer mi? Hayır! Üretilen ürünlerin fiyatını belirleyenler kim-ler? Alıcı şirketler. O halde bir kez daha soralım, desteklerin artması kimin yararına? Üretim girdisi üreten ve ürünleri satın alan vurguncu şirketlerin çıkarına. Bu sömürü çarkının arasında çiftçileri çıkarmak, un ufak olup öğütülmelerini engellemek için önceleri Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu, şimdilerde Çiftçiler Sendikası’nın fiyat konusundaki izledikleri politika kısmi bir çözüm içeriyor.

Sendikanın fiyat politikası nedir? 

Sendika, maliyet+%25 kazanç+insanca yaşam payı eklenerek fiyatların belirlenmesi ve uygulamasını talep ediyor. Sendikanın fiyat politikasının uygulanması halinde üretim girdilerinin mütemadiyen zamlanması çiftçileri etkiler mi? Etkilemez. Ancak ürün fiyatları maliyet artışı oranında yükselir, tüketiciler daha pahalı satın almak zorunda kalır. Yani sendikanın fiyat politikasının uygulanması halinde ürün üretim maliyetinin artması sadece çiftçilerin sorunu olmaktan çıkar, bütün halkın olur. Çünkü o zaman halk ekmeği, sebze ve meyveyi, şekeri, yağı daha pahalı tüketmek durumunda kalır. Bu durumda hükümetler ya tüketicilerin ürün alım fiyatını sübvanse etmek ya da çiftçilerin ürün fiyatlarını sendikanın talebi doğrusunda düzenleyecek. Aksi durumda memlekette “çarşı pazar karışır.”

Kısmi değil, bütünlüklü sahici çözüm

Evet yukarıda sendikanın fiyat talep politikası doğru, ancak kısmi çözüm sağlar dememin nedenine gelecek olursak, onu da şöyle anlatayım. Çiftçilerin üretim girdilerini kendi bünyesinde üretmesi-çözmesi ve kullanması onları gerçek anlamda şirketlerden bağımsızlaştırır. Şirketleri hayatlarından çıkarır, şirketlerden arındığı oranda çiftçiler özgürleşir ve çiftçi olur.

Ürettikleri ürünler ise besin bakımından zengin ve zehir kalıntısız hale dönüşür.

Peki, bu durumda devlet desteklerini yine sürdürmeli mi? Kesinlikle evet. Çiftçilerin şirketlerden bağımsızlaşması, ürünün değişimi ve ekolojinin onarılması için eğitim, ıslah desteği olmazsa olmazdır. Ayrıca desteklemeler, küçük aile çiftçiliği yapanların üretime devam edebilmesi için gerekli değil, zorunluluktur. Çünkü aile çiftçiliği tarımın belkemiğidir. Yaşamalıdır. Bu durumda ekonomik ve diğer destekler, sendikanın talebi olarak belirlenen fiyata ek olarak verilmelidir.

Bitkisel üretime dair politikalar böylesi bir güzergâha revan olursa ne olur? 

Çiftçiler ürün fiyatlarını sübvanse etmemiş, sağlıklı ürünleri üretir ve gerçek değerinde satıyor olurlar. Mevcut üretim sisteminin devamı için desteklerin arttırılması politikaları-talepleri muhalifleri farkında olmadan mevcut (neoliberal) sisteme yedekler, onun bir aparatı haline getirir.

 

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EKİM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol