İşçilerin sendikalaşmasını ve böylelikle ücretleri ile haklarını genişletmesini engellemek için ABD’li sermayedarlar çok sayıda parametreyi işleyen ısı haritası sistemleri geliştiriyor, işçilerin bu distopik denetimine milyonlarca dolar harcıyorlar
Sahip olduğu servet ile “dünyanın en zengin insanı” sıfatına sahip Jeff Bezos’a ait e-perakende tekeli Amazon’un alt kuruluşu olan Whole Foods’un, dünyada her türlü servetin ancak sömürü ve baskı ile mümkün olduğunu tekrar ve tekrar doğrularcasına, kendi çalışanlarının eğilimlerini, davranışlarını, etnik kökenlerini ve ırklarını, çalışma arkadaşlarıyla nicel toplamlarını ve benzeri faktörleri bir arada değerlendirerek sendikalaşmayı engellemeye dönük bir ısı haritası kullandığı ortaya çıktı.
Üniversiteli Dayanışma Ağı Çeviri Kolektifi’nden Eda Erdemir’in çevirdiği habere göre Whole Foods’un ısı haritası, çalışanların sendikalaşma ihtimallerini ölçen bir hararet parametresine sahip ve 12 ayrı ölçüt barındırıyor.
Sistemin dikkate aldığı üç risk faktörü olduğu ve bunların “dış riskler”, “mağaza riskleri” ve “ekip üyesi duyarlılıkları” olarak kategorize edildiği aktarılıyor.
Aşırı sömürü için sendikalaşma karşıtı ısı haritası sistemi!
Söz konusu ısı haritası, daha düşük ırk çeşitliliği oranlarının sendikalaşma risklerini artırdığını söylüyor.
Business Insider tarafından haberleştirilen belgelere göre, mağaza riskleri olarak adlandırılan puanlama sistemindeki ikinci ölçüm grubu doğrudan bir risk nedeni değildir “ancak bir mağazayı riske sokabilir”.
Buna göre mağaza riski ölçümleri, ortalama mağaza tazminatı, ortalama mağaza satışları ve her mağazanın ırksal ve etnik çeşitliliğini temsil eden bir “çeşitlilik endeksi” içeriyor. Belgelere göre, sendikalaşma riski daha yüksek olan mağazalar, daha yüksek mağaza satışları ve daha yüksek işçi tazminat taleplerinin yanı sıra daha düşük çeşitliliğe ve daha düşük çalışan tazminatına sahip kabul ediliyor.
Ölçümlerin üçüncü alanı “ekip üyesi duyarlılığı”dır. Belgeler, çalışan sadakati ve katılımı gibi öğeleri içeren bu metriklerin “en uygulanabilir şekilde tasarlandığını” göstermekte.
Haber de yer verilen bir diğer çarpıcı ifade ise “duygu” verilerinin şirkette çalışanların anketlerinden elde edilmesi ve “uğraşlarınıza dayanarak geliştirilecek ilk konu olması muhtemel” denmesi.
Bu önlemler, çalışanların çalışma ortamlarının kalitesi ve güvenliği hakkındaki geri bildirimlerini ve diğer şeylerin yanı sıra işçilerin desteklenip desteklenmediğini ve işçilere saygı duyulup duyulmadığını değerlendiriyor.
Olası sendikalaşmayı denetlemenin büyük şirketler arasında yaygın olduğunu söyleme mecburiyeti duyan haber, Whole Foods’un ısı haritası ile, sendika kurma girişimlerine yol açabilecek çalışan kargaşasına müsait koşulları tanımlamaya ve ele almaya çalıştığını ise sakınmıyor.
“Bugün bu sürecin parçalarını otomatikleştirebilen teknolojinin bir kısmı olmasa da, bu tür iş gücü analizi, büyük şirketlerin onlarca yıldır yaptığı bir şeydir” denilen haberde, örnek olarak verilen bir diğer Amerikan tekeli Walmart, binlerce mahkeme belgesine atıfta bulunan bir 2015 Bloomberg Businessweek haberine göre, Lockheed Martin’den bir istihbarat toplama hizmeti kiraladı ve sekiz yıl önce sendika destekli aktivist grup OUR Walmart tarafından düzenlenen protestolarla karşı karşıya kaldığında emek faaliyetine göre mağazaları sıraladı.
“İşverenler işçilerinin denetim altında tutmaya milyonlarca dolar harcıyorlar”
Ekonomi Politikası Enstitüsü’nde hükümet işleri ve çalışma danışmanı olan Celine McNicholas, “İşverenler, işçilerinin düzenlemelerine ne kadar duyarlı olduklarını görmek amacıyla sendikadan kaçınma danışmanlarını işe almak için yılda milyonlarca dolar harcıyorlar, ” dedi.
Haberde çalışanların denetim altında tutulması konusunu “rasyonelleştirmek” için konuşturulan ve Obama, Bush ve Clinton dönemlerinde Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu’nda görev yapan Wilma Liebman, kapitalistlerin iç sesini dillendirerek” İş dünyasının çoğunluğunun sendikalaşmaya karşı genel bir antipatisi var” diyor.
Sendikaların çalışanlara ücret ve sağlık yardımı gibi şeyler üzerinde daha fazla pazarlık gücü verdiğini de söyleyen “işçi grevlerinin şansını da artırabilirler, ki bu da işi durdurabilir” diyerek ısı haritası gibi denetim mekanizmalarının savunusunu üstleniyor.
Liebman, hiç çekinmeden “şirketler bağımsızlıklarına ve tek taraflı hareket etme kabiliyetlerine müdahale edecek bir şey istemiyorlar, bazen sendikaların onlara ödeyebileceklerinden daha pahalıya mal olacağına ikna oluyorlar ” dedi.
Sermayedarların, sendikaların yarattığı ufak farklara bile tahammülü yok
Araştırmalar, sendikalı işçilerin daha yüksek ücretler kazanma eğiliminde olduklarını ve işveren tarafından desteklenen sağlık hizmetleri gibi belirli faydalara erişme ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Fakat, sendika eleştirmenleri, kuruluşların şirketlere ekonomik olarak zarar verebileceğini, işten çıkarmalara veya dış kaynak kullanımına zorlayabileceğini ve işçilerin en iyi çıkarlarına sahip olmadıklarını iddia ediyor.
Bazı işverenlerin, işçilerin örgütlenebileceğini gösteren herhangi bir işareti görmek için çalışanları izlemesinin sebebi de budur.
ABD iş hukuku, çalışanların sendikalaşma hakkını koruyor. Yine de, sendikalaşma çabalarını tehdit etmediği, zorlamadığı, kısıtlamadığı veya müdahale etmediği sürece, bir şirketin işçi örgütlenmesini izlemesi ve ele alması yasaldır.
Genel olarak, ABD şirketleri, ABD Çalışma Bakanlığı ile yapılan açıklama formlarına dayanan ekonomik politika Enstitüsü’nün verilerine göre, 2014 ve 2017 arasındaki sendika karşıtı kampanyalar için danışmanlık hizmetlerine en az 100 milyon dolar harcadı.
Sendikalaşma risklerini izlemek için veriyle çalışan bir ısı haritası kullanmanın “iş veren muhalefetinin sendikalara karşı sadece bir sonraki sınırı olduğu” yönündeki beyan, şimdilik ABD’deki emek hareketine karşı sermayenin meşru savunma mevzisi olarak ileri sürülüyor.