Tez-Koop-İş Ankara 2 No’lu Şube ODTÜ’de açıklama yaparak; aylardır süren geçim sıkıntısına işçilerin artık katlanamadığını açıkladılar. Kamu işçilerinin sorunlarının bir olduğu açıklanan açıklamada, “kamu işçisi artık geçinemiyor, ek protokol talep ediyor” denildi.
Açıklamada, 2023 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Kamu Çerçeve Protokolü’nün sekiz ay önce imzalandığı hatırlatılarak; “Kamu işçilerinin iki yıl süreyle hangi koşullarda çalışacakları, yaşam standartları ve refah düzeyleri bu protokol çerçevesinde karara bağlanan kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri ile belirlendi. Ancak ekonomik göstergelerdeki ciddi dalgalanmalar, yürürlükteki Kamu Çerçeve Protokolünün hızla etkinliğini kaybetmesine neden oldu.” denildi.
“İşçiler için yoksulluk süregen bir hale gelmiştir”
Özellikle enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında tüm çalışanlarda olduğu gibi kamu işçilerinin de alım gücünde yaşamsal bir düşüşü beraberinde getirdiğinin ifade edildiği açıklamada, “Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yıllık enflasyon yüzde 64,77, altı aylık enflasyon ise yüzde 37,57 olarak açıklanmıştır.
Buna göre asgari ücrete 2024 yılı için yüzde 49, memur ve memur emeklilerine ise yüzde49,25 oranında ücret artışı yapılmıştır.1 Ocak2024yürürlük süreli TİS kapsamındaki kamu işçilerinin aldığı ücret zammı ise yüzde 32,57’de kalmıştır. İşçiler için yoksullaşma bir süreklilik haline gelmiştir” denilerek Türkiye’nin gıda enflasyonunda Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığı haliyle işçilerin barınma, beslenme ve sağlık gibi birçok konuda gereksinimleri arasında tercih yapmak zorunda kaldığı ifade edildi.
Açıklamada ayrıca ODTÜ gibi TİS yürürlük süresi Mart ayında sona erip Nisan ayında ücret zammı alacak olan kamu işyerlerindeki durumun daha vahim olduğuna dikkat çekilerek, “Ekim-Aralık 2023 dönemi için 3 aylık enflasyon yüzde 9,95 gerçekleşmiştir. Ocak-Mart2024dönemine ilişkin 3 aylık enflasyon beklentisi dikkate alındığında, Ocak sözleşmelerindeki yüzde 32,57’lik zam oranına dahi ulaşılamayacağı, Ocak sözleşmelerine göre 2-3-4-5 ay geç zamlı ücret alacak olan kamu işçilerinin yüzde 32,57’den daha düşük ücret zammı alacağı öngörülmektedir” denildi.
Ne istiyoruz?
Bir defaya mahsus olmak üzere tüm kamu sözleşmelerinin herhangi bir hak kaybına neden olmaksızın yürürlük sürelerinin 1 Ocak 2024 tarihine çekilmesini; yüksek enflasyon koşullarında alım gücünün düşmesi nedeniyle de KÇP’ye ek bir protokolle iyileştirme yapılarak en az yüzde 15 oranında refah payı verilmesini talep etmekteyiz diyen işçiler kamu işçilerinin geçiremeyerek vergide adalet istediğini söylediler. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Son yirmi yılda, kamu işçilerinin ücretleri, Türkiye’de ortalama ücret haline gelen asgari ücretin 4,5 katından 2 katına kadar gerilemiştir. Tüm emek gelirleri gibi, kamu işçisinin ücreti de hızla asgari ücrete yaklaşmaya devam etti. Bölüşüm ilişkileri emekçiler aleyhine bozuldu. İçinde bulunduğumuz bölüşüm şokundan çıkmanın bilimsel kuralları hayata geçirilmedi; gelir dağılımını düzenleyici araçlar etkin kullanılmadı. Bu araçların başında gelen vergi sistemi, işçi ve emekçiler üzerindeki vergi yükünü artıran, adaletsiz bir sistem olarak varlığını korudu. Kamuda çalışma barışını sağlamanın ön koşulunun ücrette ve vergi sisteminde adaletin sağlanması olduğunu ısrarla belirtiyoruz. Gelir vergisi tarifesinin güncellenmesini, vergi adaletinin sağlanmasını, az ücret alandan az, çok ücret alandan çok vergi alınması istiyoruz. gelir vergisinin sabit gelirliler için tüm yıl boyunca yüzde 15’te sabitlenmesini istiyoruz. Kamu işyerleri için TİS yürürlük sürelerinin 1 Ocak’a çekilmesini talep ediyoruz.”