“Kadınların isyanı değiştirecek” diyerek mahalle mahalle çağrıda bulunan Kadınlar Birlikte Güçlü, bugün Kadıköy’de bulunan Beşiktaş İskelesi önünde bir araya geldi.
“Erkek şiddetinden savaşa, cinsel istismardan yoksulluğa her konuda söyleyecek sözümüz var. 2022’de geride bırakmak istediklerimizi 2023’te isyanımızla değiştireceklerimizi gelin birlikte anlatalım” diyerek yapılan eylem çağrılarında kadınlar dilek kutularını mahallerde bildiri dağıtımlarında beraber doldurdu. Bugün Kadıköy Rıhtım’da bir araya gelen kadınlar mahallelerden getirdikleri kutularla ve değiştirmek istedikleri ile buluştu.
Çeşitli mahallelerde kadınlardan toplanan talepler meydanda okundu. Taleplerin yazıldığı parça parça pankartlar alanda birbirine dikildi.
“2022’yi ardımızda bıraktık. Kolay bir yıl olmadı. Peki 2023’e nasıl girdik? Ayrımcı bir anayasa değişikliği tartışmasıyla girdik! Bu anayasa teklifi din üzerinden anayasa şekillendiriyor, kadınları başörtülü-başörtüsüz diye ayırıyor, halbuki mücadelemiz de haklarımız da ortak!” diyen kadınlar “Yaşasın kadın dayanışması” sloganını attı.
Kadınlar “Bu ülkenin dört bir yanında aile yürüyüşleri adı altında nefret yürüyüşleri düzenlendi. Nefretin örgütlenmesinin önüne barikatlar çekmeyen, tam tersi ayrımcılığı destekleyen, ayrımcılığın, nefretin önünü açan devlet ve onun uygulayıcısı olan kolluk; 2022’de de bedenlerimiz, haklarımız, hayatlarımız için mücadele eden, sokakları dolduran biz kadın ve LGBTİ+ların önüne barikat çekti, bizleri gözaltına aldı” diyerek ses çıkarttı.
Sonrasında “O kutsal diye korumaya çalıştıkları, içinden LGBTİ+ları dışlamaya çalıştıkları ailede neler mi oluyor? Her gün çocuklar istismar ediliyor, hem de en yakınları tarafından. Fail erkekler değil, açığa çıkaran gazeteciler suçlu ilan ediliyor. Kız çocukları 12-13 yaşında evlendiriliyor, 14 yaşında hamile kalıyor. Sizin aile dediğiniz bu. Her gün kadınların emeği sömürülüyor, şiddete uğruyor, öldürülüyor. Trans çocuklar trans oldukları için aileleri tarafından reddediliyor, evsiz bırakılıyorlar. Canımızı zor kurtarıyoruz biz o ‘kutsal’ ailelerden. 2022 ‘aile’ diyerek kollanan şiddetle, sömürüyle, istismarla mücadeleye devam ettiğimiz bir yıl oldu. 2023 bu şiddeti meşrulaştıran düzeni isyanımızla değiştirdiğimiz yıl olsun!” diyen kadınlar Hiranur Vakfı’nda yaşananlar üzerine TBMM’de bir komisyon kurulduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Ama çocuk yaşta evliliği meşrulaştıran, bu istismarı mümkün kılan TBMM’nin ta kendisi! Yıllardır söylüyoruz. Somut delil şartı getirdiğiniz 4. Yargı paketiyle 2022 yılında da yüzlerce istismarcıyı akladınız, beraat ettirdiniz. O zaman 2023 yılında sesleniyoruz: İstismarı aklama, suça ortak olma.”
Ardından katledilen ve şiddete LGBTİ+’lar için ses çıkartıldı. İzmir’de katledilen Ecem Seçkin ve Diyarbakır’da saldırıya uğrayan Cemre hatırlatıldı:
“2023’e girerken devletin bizzat kendi eliyle büyüttüğü, utanmadan Anayasa’ya koymaya çalıştığı homofobik, transfobik nefret can almaya devam ediyor. Daha birkaç gün önce İzmir’de trans arkadaşımız Ecem Seçkin boğazından bıçaklanarak öldürüldü. Bu ilk değil, tesadüf de değil! İzmir Alsancak’ta trans seks işçileri yaşadıkları mahallede polislerin, bekçilerin sürekli baskısına, şiddetine, keyfi uygulamalarına maruz kalıyor. Kolluk onları şehirden sürmek için sürekli taciz ediyor. Ama her ne hikmetse şiddete maruz kaldıklarında polis, bekçi ortadan kayboluyor! Şaşırmıyoruz, ama çok öfkeliyiz. Trans cinayetlerine karşı hep birlikte SES ÇIKARIYORUZ!
Yine bu hafta içerisinde Diyarbakır’da Cemre trans olduğu için saldırıya uğradı, hastanede doktorlar transfobiyi sürdürdü, tedavisini yapmayı reddetti. Bunun sorumlusu, bu Anayasa değişikliği teklifini getirenler, onaylamayı düşünenler, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkanlar, Onur Yürüyüşlerini yasaklayanlar, bize varlık hakkı tanımamak üzerine kurulu devletin ta kendisi! Öyle ki ülkede açıkça nefret suçu işleyen Diyanet İşleri Başkanı değil, bu nefret suçuna karşı söz söyleyen baro yargılanıyor.”
“Trans cinayetleri politiktir” diyen kadınlar Hande Kader, Çağla Joker, Esra Ateş, Didem Akay ve Ecem Seçkin için “Burada” dedi. Trans intiharlarına da değinen kadınlar bu kez de Eylül Cansın ve Nefes Balkan için “Burada” dedi.
“Kadınların İsyanı değiştirecek”
“Tüm saldırılara sokaklarda cevap veren kadınlar 2023’e isyanı büyüterek geliyor” diyen kadınlar açıklamalarını şu sözlerle sürdü:
“2023 öyle sıradan bir yıl da değil, seçimlere doğru giderken AKP-MHP iktidarının ve tek adamın aynı eşitsizlik, aynı sömürü ve şiddetle iktidarını bir kez daha inşa etmesine ne pahasına olursa olsun engel olacağımız yıl! Hayatlarımızın ve haklarımızın seçim masalarında pazarlık konusu haline getirilmesine, yoksulluk, adaletsizlik, eşitsizlikten bıkıp usanmış insanların öfkesini bastırmak için şiddetin dozunun her geçen gün artırılmasına, isyanımızın ve öfkemizin karşısına diktiğiniz cezasızlıkla ödüllendirilmiş erkek şiddetine ve polis şiddetine ne pahasına olursa olsun hep aynı yanıtı vereceğimiz bir yıl!
Hayatın her alanını dar eden tek adam rejimi; haksızlık, hukuksuzluk; bizi esir almaya çalışan umutsuzluk hissi ve daha nicesine baş kaldırıyoruz!
Şiddetsiz, sömürüsüz, eşit, özgür bir hayat kurana dek bitmeyecek bu isyan dedik. Hayatın her alanında, her yerde eşitlik istiyoruz. İnsanca çalışma koşulları ve ücretlerde eşitlik istiyoruz! Üzerimize yıkılan bakım hizmetlerinin karşılanmasında eşitlik istiyoruz. Heteronormativiteye karşı arzularımızda, aşklarımızda, cinselliğimizde eşitlik istiyoruz.
Çocuk istismarının meşrulaştırılması karşısında her çocuğun güvende, kendi kimliğiyle, özgürce yaşayabileceği toplum istiyoruz.
Biz kadınlar şimdiye kadar sokaklarda, isyanla mücadeleyle kazandığımız haklarımızı alacağımız bir yıla adım atıyoruz.
Bu yıl bir kişi daha eksilmediğimiz, serbest bıraktığınız tüm katillerin ve meşrulaştırdığınız erkek şiddetinin hesabını verdiğiniz bir yıl olacak. Bu yıl tüm tutsak kadınları özgürlüklerine kavuşturduğumuz, bu yıl İstanbul Sözleşmesi’nin bir seçim vaadinden fazlası olması için mücadele edeceğimiz bir yıl olacak.
Tüm kadınları, haklarımız, özgürlüğümüz, hayatımız için 2023’te mücadelenin kadın dayanışmasının ve bu kalabalığın bir parçası olmaya çağırıyoruz. Yola çıkarken dediğimiz gibi tek başına olmaz kadınlar birlikte güçlü!”
