Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda 2 Eylül’de yapılacak 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine katılım çağrısında bulunan kadınlar, “Zorba yönetim anlayışına direnmek için tüm renklerimizle Özgürlük Meydanı’na” dedi.
Savaşların, işgallerin yoğunlaştığı ve farklı inançlardan halkların birbirine karşı kışkırtıldığı bir süreçte en çok ihtiyaç duyulan şeyin barış olduğunu dile getiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi’nden Aysun Çeper, 2 Eylül’de Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda yapılacak mitinge katılım çağrısı yaptı.
‘Zorba yönetime direnmek için Özgürlük Meydanı’na’
Çeper, “Biz kadınlar, emeğimizin sömürülmesine, eşit çalışma koşullarında eşit ücret için kadın düşmanı politikalarıyla kadını eve kapatan suç işleyen iktidara karşı buluşuyoruz. Trans cinayetlerine, tacize, tecavüze, kadın katliamlarına, ülkenin göz göre göre içine çekildiği savaş politikalarına karşı emek, barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükseltmek, her türlü baskıya ve zorba yönetim anlayışına direnmek için 2 Eylül saat 14.00’te Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda barış ezgilerini hep beraber seslendirmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘AKP savaş politikasında ısrarcı’
Kadınlar olarak barış, eşitlik ve adalet için direnmeye devam edeceklerini belirten Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Pınar Türk de, AKP iktidarının ısrarcı olduğu savaş politikasını hem Türkiye hem de Ortadoğu’da devam ettirdiğini belirtti.
‘Yüreği barıştan yana atan herkes’
AKP hükümetinin uyguladığı savaş politikalarının halklar nezdinde hiçbir meşruluk zemininin kalmadığına vurgu yapan Türk, şöyle devam etti: “AKP, kendi bekasını savaş naralarıyla sürdürebileceğini düşünüyor. Bugün Dersim’de çıkartılan yangınlar, bir halkın ve bölgenin tarihini yok etme, hafızasını ve doğasını talan etme politikasıdır. Yine Cumartesi Anneleri’ne saldırı, AKP’nin ‘ben izin verdiğim ölçüde eylem ve etkinlikler yapabilirsiniz, dün yapıyor olmanız bunu değiştirmez. Ben istersem olur, istemezsem olmaz’ mesajını böyle saldırılarla vermeye çalışıyor. 95 yılından bu yana 700 haftadır o meydanda kayıplarının mezarını kemiklerini arıyor anneler. AKP’nin her zaman vurguladığı kutsal annelik kavramı hakkını arayan çocuklarının akıbetini soran anneler için geçerli değil. Bu zihniyete sahip bir partiden ve insanlarda daha başka bir politika beklenemezdi zaten. Bizler; demokrasiyi, özgürlüğü can bedeli uğruna savunan insanların yoldaşları olarak ne 1 Eylül günü barıştan söz etmekten bu uğurda mücadele edeceğimizi söylemekten ne de Cumartesi Anneleri’nin mücadelesine omuz vermekten vazgeçmeyeceğiz.”
Türk, yüreği demokrasi ve barıştan yana olan tüm insanları, özelde de kadınları 2 Eylül Pazar Günü Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda olmaya çağırdı.
‘Tüm renklerimizle Bakırköy’e’
Bıkmadan, usanmadan ve bu kez her defasından çok daha ısrarcı olarak barış taleplerini yineleyeceklerinin altını çizen Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi’nden Aslı Azim Yağcı ise şu sözlerle çağrıda bulundu: “Tüm dünya halkları kardeş olduğunu hatırlayana kadar barış talebimizde ısrarcı olacağız. Bu nedenle tüm kadınlar hep birlikte bir ağızdan barışa sözümüz var diye haykırmak için 2 Eylül Pazar Günü, tüm renklerimizle Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda olalım.”
MA