25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında tüm illerde erkek-devlet şiddetine karşı alanlara çıkan kadınlar, şiddete karşı özgür bir toplum yaratacaklarını söyledi.
Kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında başta İstanbul, Diyarbakır, Ankara, İzmir gibi iller olmak üzere tüm illerde erkek-devlet şiddetine karşı alanlara çıktı. Kadın cinayetlerine karşı isyanlarını dile getiren kadınlar, sokakları da meydanları da terk etmedi.
Diyarbakır
Rosa Kadın Derneği öncülüğünde, Şiddet ve Mücadele Ağı ile Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) çatısı altında bir araya gelen kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında “Gece Yürüyüşü” düzenledi.
Yöresel kıyafetlerle geldiler
Yenişehir ilçesi Ofis Kavşağı’na iki ayrı yoldan yürüyerek gelen kadınlar, eyleme yöresel kıyafetleriyle katıldı. Kadınların Gece Yürüyüşü’ne Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, TJA aktivisti Ayşe Gökhan, Ayla Akat, HDP’li ilçe belediye eşbaşkanları il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.
Ofis Kavşağı’nda bir süre bekledikten sonra İstasyon Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen kadınlar, yürüyüşe başlarken polis aramasından geçirildi. Daha sonra yürüyüşe geçen kadınlar, Kürtçe, Zazaca, Türkçe, “Kadın konuşacak katiller hesap verecek”, “Hayatımızdan, mücadelemizden vazgeçmiyoruz”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Kadın kırımına hayır”, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir”, “Biji berxedana Rojava” dövizlerinin yanı sıra, “Kadın yaşamdır yaşam direniştir”, “Devlet şiddetine karşı ayağa kalk ve örgütlen”, “Jin, Şoreş, Sosyalizm” pankartları taşıdı. Yürüyüşte kadınlar sık sık, “Kadın yürüyor devrim büyüyor”, “Rojava’da direnen kadınlara bin selam” sloganları attı.
İstasyon Meydanı’nda yürüyüşlerini sonlandıran kadınlar, burada 25 Kasım’ın önemine değinen bir açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Rosa Kadın Derneği Kurucu Üyesi Bedriye Aydın, kadınların yaşamlarına müdahale eden anlayışa karşı çıktıklarını söyleyerek, “Tartışılması gereken, erken yaşta ve zorla evliliklerle etkili ve sonuç alıcı mücadele yöntemleridir. Tartışılması gereken, kadın ve çocuklara yönelik şiddetin medyada yer alış şeklidir” diye belirtti.
‘Sokaklarda olacağız’
Otoriter, milliyetçi, militarist, cinsiyetçi ve yasakçı politikalara karşı sokaklarda olacaklarını kaydeden Aydın konuşmasının devamında şunları söyledi: “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayırımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, savaşa, ırkçılığa, kadınları ve kadın haklarını yok sayan sistemlere karşı değişim ve dönüşüm iddiasıyla eylemde olacağız.”
Güven: Kadınlar faşizm karşısında mücadele ediyor
Aydın’dan sonra HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven de kısa bir konuşma yaptı. Hergün birçok kentte kadınların katledildiğini ifade eden Güven, kadın cinayetlerinin politik olduğunu belirterek, “AKP ve MHP bloğu bu zihniyeti en üste taşımıştır. Biz katliamlarla dolu bu yaşamı kabul etmiyoruz. Savaşlarda kadınlar öldürülüyor. Mirabel kardeşlerden Sara’ya Sewe’ye, Avesta, Leyla Kasım’a farketmiyor her gün baskıcı sisteme karşı direniyorlar. Kadınlar faşizm karşısında mücadele diyorlar. Rojava’da DAİŞ’e karşı bir mücadele var. Çeteler, Ezidi kadınları köle olarak sattı. Kadınlara bu yapılanlara karşı, kadınlar ellerine silah alıp DAİŞ’e karşı savaş açtı” diyerek Rojava’daki direnişe dikkat çekti.
‘Özgür bir toplum yaratacağız’
Kadınların barış istediklerini belirten Güven son olarak, “Yasta değil isyandayız. Söz veriyoruz. Şiddete karşı özgür bir toplum yaratacağız” ifadesini kullandı.
Konuşmalardan sonra kadınların yürüyüşü çekilen halaylarla sona erdi.
Dersim
Dersim’de kadınlar, Dersim Kadın Platformu öncülüğünde, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü”ne ilişkin Seyit Rıza Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Eşit ve özgür bir yaşam için hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkalım” pankartı açan kadınlar adına Dersim Kadın Platformu Üyesi Şükran Yılmaz yaptı.
Kadın emeği, bedeni ve kimliğine karşı saldırıların arttığına işaret eden Yılmaz, neredeyse günde 2 kadının katledildiğini, katillerin genellikle de kadınların en yakınındaki erkekler olduğuna işaret ederek, son 17 yılda 15 binin üzerinde kadının katledildiğini kaydetti.
‘Kadın ve eşitlik bakanlığı kurulsun’
Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyen, kadını koruyan yasal düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini dikkati çeken Yılmaz, Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’nın kurulmasını önererek, kadınların diğer taleplerini şöyle sıraladı: “İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılmalı, kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek, güvencesiz, kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilmeli, eşit işe eşit ücret sağlanmalı, kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulmalı.”
Açıklamanın ardından kadınlar zılgıtlar eşliğinde halay çekti.
Dersim Belediyesi’nden regl izni
Dersim Belediyesi Kadın Meclisi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitlik Komisyonu da kadın çalışanların bir günlük regl izni verme kararı aldı. Komisyon kadın çalışanların kendileri tarafından belirlenen bir günde ‘regl’ izni kullanması yönünde karar aldı. Karar, belediye meclisince kabul edildi. Karar, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel İş Dersim Şube Başkanı Şükran Yılmaz ile Belediye Başkan Yardımcısı Canan Ay Doğan tarafından düzenlenen protokol ile imza altına alındı.
Belediye Kadın Meclisi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitlik Komisyonu alınan kararı şu açıklamayla duyurdu: “Belediyenin tüm hizmetlerinin ve gerçekleştireceği projelerin, her türlü ayrımcılığa karşı cinsiyet eşitliğini esas alacak biçimde dizayn edilmesine katkı sunmak için kadın meclislerimiz ve komisyonumuz bu çalışmışlarını sürdürüyor. Bu anlamda toplumsal cinsiyet eşitliği ilkemize dayanarak kadınlar kadın çalışanlarımıza her ayın belirledikleri bir günü menstrüasyon (regl) izni verme kararı almış bulunmaktayız.”
Adana
Adana Kadın Platformu, 25 Kasım dolayısıyla Abidin Dino Parkı’nda bir araya gelerek alkış, zılgıt ve sloganlarla Atatürk Parkı’na yürüdü. Yürüyüşte Şili’de bir ay önce gözaltına alındıktan sonra cenazesine ulaşılan Pandomim sanatçısı Daniella Carrasco için adalet talep edildi. Yürüyüş sonrası kadınlar, erkekler tarafından öldürülen hemcinsleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Kadınlar yakalarına “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” rozetleri takarak, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını istedi.
‘Kadını koruyan yasalar hedefte’
İyi hal indirimleri ile adaletsiz yargı kararlarının cinayetlerin artmasında bir etken olduğunu dile getiren Adana Kadın Platformu Üyesi Avukat Sevil Aracı Bek, “Krize, şiddete, yoksulluğa; bizi ölümde birleştirenlere karşı yaşamı kazanmak için birleşelim” dedi. Kadınların koruyan yasaların hedefte olduğuna dikkati çeken Av. Bek, iktidarın kadınların kazanılmış haklarını yok etmek istediğini söyledi. Av. Bek, “Gelin hep birlikte, tüm dünya kadınlarının şiddete karşı dayanışma ve mücadele günü olan 25 Kasım’da krize, şiddete, yoksulluğa; bizi ölümde birleştirenlere karşı yaşamı kazanmak için birleşelim. Cinsiyetçiliğin, şiddetin, sömürünün, tacizin, tecavüzün tüm izlerini yeryüzünden silmek için tüm kadınlar mücadeleye” ifadelerini kullandı.
‘Sokakta olmaya devam edeceğiz’
Av. Bek ardından konuşan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, atanan kayyumlara tepki göstererek atanan kayyumların gerekçelerinden birinin de eşbaşkanlık sistemi olduğunu söyledi. Kayyumların ellerinden almaya çalıştığı kadın kazanımlarını savunmaya devam edeceklerini dile getiren Hatimoğulları, “Tek Adam rejimine karşı kadınlar olarak her gün sokaklarda olmaya devam edeceğiz” dedi.
Etkinlikte TMMOB‘li öğrenci genç kadınlar, kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için kısa bir skeç sergiledi. Etkinlik müzik dinletisi ve halaylarla son buldu.
Mersin
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu da Kushimato Sokağı’ndan Özgecan Aslan Meydanı’na kadar yürüyüş gerçekleştirerek yaşanan kadın cinayetlerine tepki gösterdi. Yapılan yürüyüşe kentte bulunan siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin kadın temsilcileri ve birçok kadın katılırken, HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan da yer aldı. “Kadın Cinayetlerini Acil Önle!” pankartı açan kadınlar sık sık “Kadınlar yürüyor mücadele büyüyor”,”Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Jin jiyan azadi” sloganları atarak “6284 uygula”, “Kadının yeri direniştir” dövizleri taşıdı. Çevredeki yurttaşların alkışlarla destek verdiği kadınların yürüyüşü Özgecan Aslan Meydanı’nda halaylarla devam etti. Burada erbaneler eşliğinde zılgıtlar çeken kadınlar devletin kadın politikalarına karşı duruşunu sık sık sloganlarla dile getirdi.
‘İktidar kadını hedef alıyor’
Burada platform adına açıklama yapan Eğitim Sen Mersin Şube Sekreteri Elif Yaşar, erkek egemenliğin yarattığı şiddetin her türlüsünün karşısında olmak için tekrar alanları doldurduklarını aktardı. Yaşar, “Kadınlar en yakınları tarafından öldürülürken, şiddete maruz kalırken bu konuda hiç bir adım atmayan kadınları koruma kararlarıyla rağmen korumayan, öldürülmelerini engellemeyen iktidar, yükümlülüklerini yerine getirmeyen kurumlar, erkek egemen adalet sistemi, kadını yok sayan cinsiyetçi, ayrımcı söylemleri ile şiddeti besleyen AKP iktidarı, onun uzantısı konumundaki yandaş medya, her fırsatta makbul kadın söylemleri ile kadının hayatını ve bedenini hedef alan Diyanet kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin artmasının sorumlusudur” dedi.
‘Mücadelemiz sürecek’
Ardından kısa bir konuşma yapan HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan ise, iktidarın tüm politikalarının kadın kazanımlarını hedef aldığını belirterek partilerinin eşbaşkanlık modelinin iktidar tarafından sürekli gözaltı ve tutuklamalarla bastırılmaya çalıştırıldığını ifade etti. Kadın mücadelesinin her fırsatta devam edeceğinin altını çizen Kurtulan, kadın şiddetinin son bulmayana kadar alanlarda olacaklarını vurguladı.
Açıklama sonrasında kadınlar müzik dinletisi ve halaylarla etkinliklerini noktaladı.
Tarsus
Tarsus Kadın Platformu, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Yarenlik Alanı’nda yürüyüş gerçekleştirip, kadına yönelik şiddete tepki gösterdi. “Şiddetsiz, sömürüsüz, eşit ve özgür yaşamak istiyoruz” pankartını taşıyan kadınlar sık sık, “Kadınlar savaş istemiyor” ve “Diyanet elini hayatımdan çek” sloganı attı. Yürüyüş sonrası yapılan basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Üyesi Berna Kalav, eril yargının uyguladığı cezasızlık politikasının taciz ve tecavüzün artmasına neden olduğunu dile getirdi. Her güne en az iki kadın ve trans cinayeti düşüyorken, “iyi hal” ile “haksız tahrik” gibi cezayı indirimler uygulanmaya devam edildiğini belirten Kalav, “Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkacağız. Aileye köle olmayacağız” dedi.
Hatay
Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü ise, Köprübaşı Meydanı’nda basın açıklaması yaparak, kadına yönelik şiddete tepki gösterdi. “Eşit ve özgür yaşamak istiyoruz” diyen Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü’den Burcu Özkaya, kadınları koruyan yasaların hedefte olduğunu ve kazanımlarının ellerinden alınmaması için mücadele edeceklerini kaydetti.
Etkinlik halaylarla son buldu.
İzmir
İzmir Kadın Platformu, Alsancak ÖSYM önünde bir araya gelerek yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş esnasında sıklıkla “Kadın cinayetleri politiktir” , “Yaşasın kadın dayanışması”, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Jin Jiyan Azadi” “Kadın Yaşam Özgürlük” sloganları atıldı. Yürüyüşe halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, HDP İzmir ileşbaşkanı Besriye Tekgür ve parti yöneticileri de katıldı.
Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasını Özgür Genç okudu.
Türkiye’de Mirabellerin yaşadığı tahakkümün devam ettiğini belirten Genç, “2019 yılı bitmeden 350’den fazla kadın katledildi. Her gün sayısız kadın tacize, tecavüze ve şiddete uğruyor” dedi. Kadına yönelik şiddetin önlenmediğini dile getiren Genç, Ocak ayında Meclise sunulması planlanan 2. yargı paketinde nafaka hakkını sınırlandırılacağına ve çocuk istismarlarının cezasız kalacağını söyledi.
‘Toplum kadınların adalet talebini duysun’
Eyleme geçtiğimiz Haziran ayında Çiğli’deki evlerinde otururken, kaldığı cezaevinden izin alarak çıkan Göksel Sağlam’ın katlettiği Fatma Akta’nın kızı Figen Akta da katıldı. Elinde annesinin fotoğrafını taşıyan Akta, “Bu resme iyi bakın. Annem bir cani tarafından katledildi. Ben onu göremedim. Bugün buraya Annem ve tüm öldürülen kadınlara adalet istemek için geldim. Toplum kadınların adalet talebini duysun. Biliyorum annemi bir daha göremeyeceğim ama buradaki kadınlara bakınca asla yalnız yürümeyeceğimi de biliyorum” diye konuştu.
Aydın
Aydın Kadın Platformu, 25 Kasım vesilesiyle yürüyüş ve basın açıklaması yaptı. Merve Kotan’ın katledildiği Nevzat Biçer Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, Kent Meydanı’na kadar yürüdü.
Basın açıklamasını Kadın Dayanışması Dönem Sözcüsü Öznur Özağaç okudu.
‘Mirabel kardeşler’in mücadelesini omuzladık’
Dünyanın dört bir yanında yükselen kadın öncülüğünde büyük bir mücadele dalgası yaşandığına dikkat çeken Özağaç, Dominik Cumhuriyeti’ndeki diktatörlüğe karşı mücadele ettiği için katledilen Mirabel Kardeşler’in mücadelesini omuzladıklarını belirtti. Sistemin şiddeti olağanlaştıran cinsiyetçi söylem ve politikaları kadına yönelik şiddeti arttırdığını vurgulayan Özağaç, kadına dönük her türlü saldırının da artış gösterdiğini ifade etti.
‘Savaştan en çok kadınlar etkilenir’
Tüm savaşlarda olduğu gibi Türkiye ve Ortadoğu’da süren savaşın kadınlar üzerindeki bedelinin de ağır olduğunu kaydeden Özağaç, “Savaş demek kadınlar için, ölüm, şiddet, tecavüz, yoksulluk demektir. Savaştan kaçarak sığındıkları ülkelerdeki kamplarda kalan kadınların fuhuşa zorlandıklarını, Türkiye gibi ülkelerde ikinci, üçüncü eş olarak satıldıkları çarpıcı bir o kadar da acı bir gerçekliktir. Savaştan şiddetten kaçarak başka ülkelere sığınan kadınları; ucuz iş gücü olmak, başta sağlık olmak üzere temel hizmetlere ulaşamamak, yoksulluk, yurtsuzluk, geleceksizlik, umutsuzluk, ayrımcılık ve bunların yarattığı psikolojik yıkım beklemektedir” diye belirtti.
Isparta
Isparta Kadın Meclisi üyeleri de, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü kapsamında yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi.
Kaymakkapı Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar Isparta Belediyesi önüne kadar ”Kadın, yaşam, özgürlük”, “İstanbul sözleşmesi yaşatır” sloganlarının atarak yürüdü. Burada açıklama yapan kadınlar adına basın metnini ise Kadın Meclisi üyesi Fadime Akşahin okudu.
‘Ülkeyi yönetenler kadınları duymuyor’
Yasaların uygulanmadığı için her gün erkeklerin bundan güç aldığını dile getiren Akşahin, “Bakın burada onlarca, yüzlerce kadın bir aradayız; tüm toplum kadın cinayetlerine karşı ayağa kalkıyor; bir tek bu ülkeyi yönetenler kadınları duymuyor. İktidar kadınlara kulak verip, 6284’ü ve İstanbul Sözleşmesi’ni etkin bir şekilde uygulamalı” dedi.
Açıklama yapılan konuşmalar ardından son buldu.
Bursa Kadın Platformu, 25 Kasım kapsamında Setbaşı Caddesi’nde yaptığı basın açıklaması ile kadına yönelik şiddeti protesto etti. “Artık yeter, Kadın cinayetlerine, şiddete, tacize, tecavüze sessiz kalmayalım” pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kadın katıldı. Grup adına basın açıklamasını Ekin Siyahhan okudu.
‘Kadına şiddet arttı’
Türkiye’de 2019 yılında sömürünün, adaletsizliğin ve güvencesizliğin arttığını belirten Siyahhan, “2019’un ilk 10 ayında en az 383 kadın katledildi. 2019’un ilk 8 ayında en az 530 kadın şiddete uğradı. 2019’un ilk 6 ayında en az 99 kadın cinsel saldırıya uğradı. Kadın cinayetleri 15 yılda %428 arttı, 17 yılda 15 bin 343 kadın katledildi. Kapitalist sistemin yarattığı eşitsizlikler, ayrımcılıklar, savaşlar, derinleşerek devam ediyor” diye belirtti.
‘Bu düzeni kabul etmiyoruz’
“Dünya ekonomik forumu küresel cinsiyet uçurumu raporuna göre Türkiye 140 ülke arasında 131. sıradadır” diyen Siyahhan, siyasi iktidarın, şiddeti önlemek için daha etkin mekanizmalar oluşturmak yerine, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası’nı yok etmeye çalıştığını söyledi. Toplumsal yaşamın diyanet eliyle dinselleştirmek, kadının kamusal alanlardan uzaklaştırılmak istendiğini vurgulayan Siyahhan, “Özgürlüğümüze, bedenimize, hayatımıza, kadın mücadelesine yönelik saldırıları; bizlere kendilerince uygun görülen bu düzeni kabul etmiyoruz! Biliyoruz ki, bizi kenara iten, yok sayan, emeğimizi görünmez kılan, bedenlerimizi metalaştıran bu sömürü çarkının dişlilerine bir çakıl taşı olup takıldığımızda, bu çark dönemeyecek” diye konuştu.
Kaynak: M.A