18 yıllık iktidarı boyunca AKP’nin kadına şiddetle mücadele konusunda somut adım atmadığını söyleyen Korkutan, “Erkek şiddeti 18 yılda yüzde 1400 arttı. Kadınların kazanımlarına dönük korkunç bir saldırı var. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun bunlardan. Her gün 3 kadın erkekler tarafından öldürülüyor; böyle bir ortamda Soylu’nun açıklamaları samimi değil. Gerçekten erkek şiddetiyle mücadele edeceklerse kamusal alanda ve her yerde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamalı, İstanbul Sözleşmesi’ni harfiyen uygulamalılar. Kolluk güçlerine 6284’ün yükümlülüklerini anlatmalılar. Şiddet nedeniyle karakola gelen kadınları geri çevirmemeliler. Yeterli sayıda sığınak açılmalı, cinsel şiddetle ilgili kriz merkezleri kurulmalı. Erkeklere çağrı yaparak şiddetin önüne geçilemez. Şiddete karşı kadın örgütlerine kulak vermeliler.
‘Kadınlar devlet koruması altında öldürülüyor’
Soylu’nun “2020’nin ilk 6 ayında cinayete kurban giden kadınların, yüzde 90’ı daha öncesinde kolluk birimlerimize başvurusunun olmadığı ortaya çıkmıştır” ifadesini de değerlendiren Korkutan, “Pandemi sürecinde daha sık gördük ki, karakola başvuru yapan kadınlar da öldürülüyor. Başvuru yapan kadınlara koruma sağlanmıyor. Biliyoruz ki pek çok kadın ‘devlet koruması’ altında öldürülüyor. Cezaevinden izinle çıkıp kadınları öldüren erkekleri de biliyoruz. Bugün öldürülen kadınların çoğu başvuru yapıyor ama koruma çıkarılmadığı için ya da koruma kararına rağmen önlem alınmadığı için öldürülüyor” dedi.
‘Kadınların sokağa çıkmasını engellemek istiyorlar’
Her 25 Kasım öncesi hükümetten gelen benzer açıklamaları da eleştiren Korkutan, “Kadınların kendi hakları için sokağa çıkmasını engellemek istiyorlar. Kadınların yaşam hakkı söz konusu. Her gün öldürülmekle tehdit ediliyoruz; her gün taciz ya da tecavüze maruz kalıyoruz. O yüzden sokakları terk etmek gibi bir niyetimiz yok. 25 Kasım Çarşamba günü saat 19.30’da tüm kadınları haklarını savunmak üzere Kadıköy’de buluşmaya çağırıyoruz”
Süleyman Soylu ne demişti?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Polis Akademisi Anıttepe yerleşkesinde, Aile içi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu.
“2020’nin ilk 6 ayında cinayete kurban giden kadınların, yüzde 90’ı daha öncesinde kolluk birimlerimize başvurusunun olmadığı ortaya çıkmıştır. Çok yanlış bilgilendirmelerle karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum. Kadın cinayetlerinde, rakamlar konusunda bize itimat etmeyen gazete küpürlerinden bunları toplayan bir anlayış da söz konusu. Çırpınıyoruz bir şiddet olmasın diye. Bakanlıklarımızın önemli bir bölümü seferberlik ilan etmiş durumda.
‘Ayptır bir daha yapma’
Arttığı zaman arttı diyoruz, rakamları veriyoruz, alarm zillerini çalıyoruz. Tüm kadın cinayetlerini biz yapıyormuşuz gibi bizi suçlayanlar bu konuda acaba ne yapıyor? Sadece suçlamak siyasal şiddetin yanında acaba ne yapıyorlar. KADES’i indirin diye yalvarıyoruz.
Erkeklere sesleniyorum: Kendinize gelin yahu. Fiziksel olarak güçlü olabilirsiniz. Böyle bir ayıp olur mu? Neyi tatmin ediyorsun? Neyi ortaya koyuyorsun? Neyini sağlıyorsun? Hangi duygunu yüceltiyorsun? İşin kanuni boyutu ayrıdır ama bizim toplumumuzda çocukluğumuzdan beri analarımızın söylediği söz ayıptır bir daha yapma.”