Devletin nafakayı sınırlandırmaya yönelik paketler hazırladığına işaret kadınlar, “Kadın yoksulluğunu önleyen politikalar üretilene kadar mücadelemizden vazgeçmiyoruz” dedi.
Kadınlar Birlikte Güçlü, nafaka hakkına ilişkin Kadıköy Eminönü İskelesi’nde bir araya gelerek protesto eylemi düzenledi. “Nafaka hakkımızdan vazgeçmiyoruz” pankartının açıldığı açıklamada, “Nafaka haktır”, “Erkeklerden alacaklıyız”, “Yoksulluk nafakası talebi olan dosyaların yüzde 82,9’nda erkek şiddeti var”, “Sorun nafaka değil kadınların yoksulluğudur”, “Boşanma haktır, nafaka haktır, yoksulluk nafakasına dokunma” ve “Nafaka mağdurları palavra palavra” dövizlerini taşıyan kadınlar, “AKP nafaka hakkıma dokunma”, “Korkmuyoruz susuyoruz itaat etmiyoruz”, “Nafaka haktır vazgeçmiyoruz” sloganları attı. Çok sayıda kadının katıldığı açılmada erkek şiddetine maruz kalan kadınların hikayeleri okundu.
“Kabul etmiyoruz”
Kadınlar adına söz alan Ezgi Karakuş, bir gece yarısı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığını anımsatarak, bu durumun hukuka aykırı olduğuna işaret etti. Kadınların şiddetten uzaklaşmalarını ve bağımsız bir hayat kurabilmelerini engellemeyi hedefleyen Yargı Paketlerinin çıktığını bunun son örneğinin ise 6’ncı Yargı Paketi olduğuna dikkat çeken Karakuş, bu paketle nafaka hakkına süre sınırı getirildiğini kaydetti. Karakuş, ayrıca aile hukukunda arabuluculuk sisteminin gidilmeye çalıştığını söyleyerek, tepkisini dile getirdi. Yoksulluk nafakasını sınırlandırma çabalarının temelinde kadınların şiddet dolu evliliklere ve aileye mahkûm etme amacının yer aldığını belirten Karakuş, Türkiye’de 10 kişiden 7’sinin boşanma sonrasında hem iştirak hem yoksulluk nafakası verilmesini desteklerken; kadınların kazanılmış haklarına saldıran kendilerini ‘mağdur’ olarak nitelendiren bir avuç erkeğin kadınların nafaka hakkını gasp etmeye çalışmasını kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kadınlar yaşamın dışına itiliyor
Karakuş, “Evlilik öncesi ve evlilik boyunca eğitimden mahrum bırakılan ve bir meslek edinmelerine engel olunan; ev işi, çocuk ve yaşlı bakım yükü üzerine yıkılan; iş hayatından uzaklaştırılan ya da sigortasız, esnek ve düşük ücretle çalıştırılan kadınlar boşandıktan sonra daha da yoksullaşıyor” diye belirti.
“Nafaka lütuf değil haktır vazgeçmiyoruz”
“Nafaka lütuf değil haktır vazgeçmiyoruz” diyen Karakuş sözlerini şöyle sürdürdü, ” Boşanma sonucunda ağırlıklı olarak kadınların ekonomik olarak güçsüz duruma düşmelerinin sebebinin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu biliyoruz. Türkiye’de kadınların istihdamdaki oranı yüzde 26,3, erkeklerin ise yüzde 59,83. Üstüne üstlük aynı işte çalışmalarına rağmen kadınlar erkeklerden yüzde 12 daha az kazanıyor. Zaten çok düşük olan kadın istihdamı oranı çocuk sahibi olan kadınlarda daha da düşürüyor. Yıllarca ev ve bakım hizmetlerine ücretsiz emek veren, kendi kazandığı herhangi bir geliri olmayan kadınlar boşandıktan sonra ancak çok düşük ücretli ve güvencesiz işler bulabiliyor. Küçük yaşlarda çocuğu olan kadınlar çalışma saatlerinde çocuklarını bırakabilecekleri ücretsiz ve erişilebilir kreşler olmadığı için boşandıktan sonra da çalışmaya başlayamıyor. Nafaka; evlilik içinde kadınların harcadığı karşılıksız emeğin erkekleri güçlendirirken kadınları güçsüzleştirip yoksullaştırdığının, kadınların harcadıkları emek karşılığında erkeklerden alacaklı olduğunun itirafıdır.”
Nafakaların yüzde 20’si ödeniyor
Boşanma sonucunda yoksulluğa düşen taraflardan birinin talep edebildiği nafakayı ödeyecek tarafın mali gücü oranında belirlenen nafaka tutarlarının ortalama 370 TL olduğunu vurgulayan Karakuş, hükmedilen nafakaların sadece yüzde 20’si ödendiğinin altını çizdi. Karakuş, “Boşanma davalarında kadınların yüzde 45’i herhangi bir gelire sahip değil ve bu davalarda erkeklerin gelir düzeyi ile kadınların gelir düzeyi arasında uçurum var. Ayrıca boşanma sonrası müşterek çocukların velayetini erkekler değil kadınlar daha çok talep ediyor. Erkekler ise gelirlerini asgari ücretten göstererek, mal varlıklarını başkasının üzerine geçirerek zaten çoğunlukla ödemedikleri nafaka tutarlarını en aza indirmeye çalışıyor. Kadınların ücretsiz ev içi ve bakım emeğini sömürerek hayatlarını sürdüren erkeklerden alacaklıyız” şeklinde konuştu.
Kadınlar şiddete uğruyor
Kadınlar nafaka talebi olan boşanma davalarının yüzde 82,9’unda şiddete maruz kaldığını aktaran Karakuş, aile politikalarıyla kadınların boşanması engelleyen hükümetin; nafaka için yapmaya yeltendiği değişikliklerle kadınları daha da yoksullaştırmaya ve boşanmayı talep edemez hale getirmeye çalıştığını kaydetti.
“Vazgeçmiyoruz”
“Erkek şiddetine maruz kalan kadınların şiddetten uzaklaşabilmelerinin ve bağımsız bir hayat kurmalarının önüne bir engel daha koyulmasını kabul etmiyoruz” ifadelerini kullanan Karakuş, “Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlanana, kadınların adı üstünde yoksulluk nafakasına ihtiyaç duymadığı, ev içindeki cinsiyetçi iş bölümünü dönüştüren ve kadın yoksulluğunu önleyen politikalar üretilene kadar mücadelemizden vazgeçmiyoruz” dedi.
