Evrensel’e konuşan kadın işçiler, “Bugün diğer fabrikalara göre sendikalı olduğumuz için iyi bir maaş alıyoruz. Ama inanın, ben geçiniyorum diyen bu koşullarda yalan söylemiş olur” dedi
Gebze’de farklı iş kollarında çalışan kadın işçiler “asgari ücret tartışmalarını” değerlendirdi. Birleşik Metal İş üyesi, Cengiz Makine’de çalışan bir kadın işçi, “Bugün asgari ücret nasıl ve ne kadar belirlenirse belirlensin önemli olan enflasyon rakamları. Genelde asgari ücret belirlendikten altı ay sonra erime başlıyordu. Son yıllarda asgari ücret belirleniyor üç ay sonra eriyor” dedi.
Pandemi koşullarında harcamaların arttığına dikkat çekerek, “Mesela bu yıl, ‘Çocuklar okula gitmeyecek, harcama olmayacak’ diye düşünen kadın arkadaşlarımız vardı ama tableti, interneti yine çokça harcama çıktı. Çocuğun evde kalması ne demek, elektrik harcaması demek. Biliyorsunuz elektrik inanılmaz zamlandı. Yani demem o ki asgari ücretin ne kadar artacağından çok, yeni zamların önüne geçilip geçilmeyeceğini düşünüyorum. Ama ücret elbette ki, 5 binin altında olmamalı” dedi. Asgari ücretin üstünde maaş aldıklarını ifade eden kadın işçi, “Biz bugün diğer fabrikalara göre sendikalı olduğumuz için iyi bir maaş alıyoruz. Ama inanın, ben geçiniyorum diyen bu koşullarda yalan söylemiş olur” dedi.
“Hayaller yüksek ama güven yok”
Örgütsüz bir işyerinde çalıştığını ifade başka bir kadın işçi ise, “Bizim fabrikamızda pandemi koşullarında hükümetin iyi bir sınav vermediğini düşünenler, bu durumu kapatmak için iyi bir zam yapacağı beklentisinde. Yine Albayrak’ın istifasından sonra da onun üstünü kapatmak için en az 3 bin lira olacağı beklentisi içindeler. Örneğin Saadet Partisinin 8 bin lira açıklaması tartışıldı. Cidden gönül ister ki öyle olsun ama işçilerin önemli bir kısmı abartılı ve gerçekçi olmadığını söyledi. Biz güvencesiz çalışıyoruz. Mesai ücretlerimiz bile yatmıyor. Toplumda en çok asgari ücretle geçinen işçiler var. En az 4 bin TL olmalı” dedi.
Vergi kesintilerine dikkat çeken Petrol-İş üyesi bir kadın işçi ise, “Bu aylarda 1000 TL’yi aşan vergi kesintileri oldu. Vergi kesintileri bence olmamalı. Ya patronlar ödesin ya da devlet almasın. Bugün sendikalı işyerlerinde asgari ücret belirlemelerini önemsemiyor arkadaşlar ama bence esas önemli olan o görüşmeler. Uzun vadede hepimizin durumu, asgari ücret üzerinden olacak. Bu ülkede asgari ücretin artmasına karşı çıkacak işçi yok ama sahip çıkan bir işçi de yok. Biz gerçekten biraz birliğimizi hissettirsek asgari ücreti artırmak zorunda kalacaklarına inanıyorum. Bazen arkadaşlar sendikalı olduğumuz, hakkımızı arayabildiğimiz için, ‘Keşke sizin fabrikalara girebilsek’ diyor ben de işçi arkadaşlara, ‘Keşke mücadele etseniz de siz de kazansanız’ diyorum” dedi.
Türk Metal üyesi Autoliv işçisi ise, “Geçinemiyoruz her zaman yeni zamlar yeni masraflar oluyor. Bugünlerde işten atılan, ücretsiz izine gönderilenlerin haddi hesabı yok. Mesela bizim fabrikada, eşi başka fabrikada ücretsiz izine gönderiliyor. Mesaiye kalmak, durumu kurtarmak için çırpınıyoruz. Ücretsiz izinde olan ne işten çıkabiliyor, ne yeni iş yapabiliyor. Evde bekliyor, evde beklemek de harcama. Gün içerisinde fabrikada yemek yerken, şimdi evde yiyorsun. Evin elektrik, su her açıdan masrafı artıyor” dedi.