15 yıldır kadın cinayetlerine ilişkin verileri açıklayan platform, kadın cinayetlerinin azaldığı tek yılın İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı 2011 yılı olduğuna dikkat çekti. Öte yandan İstanbul Sözleşmesi hakkında tartışmalar başladığından bu yana ise kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlerde artış yaşandı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, ihtiyacı tespit ettiği 2010 yılından itibaren kadın cinayeti gerçeklerini kamuoyuna açıkladıklarını, buna rağmen İçişleri Bakanlığı’nın ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü açıklamak yerine gerçekleri çarpıttığını söyledi.
Femicide kavramı nedir?
Kavram; Embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.
Cinayetlerde “Femicide” vurgusu
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, 2023 yılında 315 kadın cinayeti, 248 şüpheli ölüm gerçekleştiğini açıkladı. Ataselim, verileri basında çıkan haberlerden edindiklerini belirtti.
Yetkililerin kadın cinayetlerine dair verilerinin yetersiz olduğunu söyleyen Ataselim, femicide (kadının sadece kadın olmasından ötürü öldürülmesi) kavramı üzerinde durdu. Ataselim “Bizler karın cinayetlerini femicide ile açıklıyoruz. Yetkililer ise işlenen cinayetlerden cinsiyeti kadın olanları düşüp ‘azalma var’ diyor” ifadelerini kullandı.
Bakanlığın verileri gerçeklerle örtüşmüyor
İçişleri Bakanlığı’nın verileri yalnızca 5 yıldır açıkladığının altını çizen Ataselim “Bakanlık; verileri hangi kritere göre hazırladığını, hangi cinayetleri kadın cinayeti olarak ele aldığını açıklasın. Şüpheli kadın ölümlerini neden dikkate almadıklarını anlatsın. Gerçekleri manipüle etmeyi bıraksın.
Bakanlığın yaptığı açıklamalarda veriler gerçeklerle örtüşmüyor: Bir yıl aile içi şiddette öldürülen kadınların sayılarını açıkladılar. Bir yıl tüm cinayete kurban giden vatandaşlar arasında kadın olanların verilerini yayınladılar. Bir diğer yıl ise 6284 yasasından yargılanan olayların verileri paylaşıldı. Bu üç tanımlama da uluslararası kurumlarca kabul gören kadın cinayeti yani femicide tanımını tam olarak kapsamıyor.
Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. İlgili tüm bakanlıkların ve yetkililerin bu görevini yerine getirmesi için mücadeleye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Kadınlar en çok yakınları tarafından öldürülüyor”
‘2023’te Kadınları Kim Öldürdü?’ başlığı altında kadın cinayeti verilerini aktaran Ataselim, kadınların en çok yakınları tarafından şiddet gördüğü ve öldürüldüğünü ifade etti.
Ataselim, “Hiç tanımadığımız erkekler tarafından öldürülmemiz de kolay öldürülebilir olarak görüldüğümüz için” diyerek çözümün caydırıcı yasalarla sağlanabileceğine dikkat çekti.
Kadınların en fazla ateşli silahlarla öldürüldüğü bilgisinin yer aldığı raporda silahın kolaylıkla alınabilmesine dikkat çekildi. Ataselim, bu konuda en etkin çözüm yöntemin bireysel silahlanmanın önüne geçmekle olacağını belirtti.
“En çok kadın Mayıs ayında öldürüldü”
KCDP, raporun son kısımlarında 2018-2023 yılları arasındaki kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinin verilerini de paylaştı. 2023 yılının Mayıs ayında kadın cinayetlerinin arttığına vurgulanan raporda Fidan Ataselim, kadın haklarını hedef alan siyasetçilere dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Neden mayıs ayı? Bu elbette ki bir tesadüf değil. Genel seçimler gerçekleşti. Kadınların haklarının en çok tartışıldığı zamanlardı. HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin seçim döneminde kadınların haklarına yönelik söylemleri de saldırgandı.”
KCDP’ye açılan kapatma davasını hatırlatan Fidan Ataselim, Ankara’da yaptıkları basın açıklamasına katılan kişilerin ailelerini emniyetin aradığını söyledi. Ataselim suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederken mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.
“Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü”
Kadınlardan %65’i evlerinde öldürüldüğüne ve bireylerin kendini en çok güvende hissetmesi gereken yer olan evlerin bu yıl da 205 kadına mezar olduğuna dikkat çekilen raporda “Bu veriler gösteriyor ki en güvenli alan olarak görünen evler kadınlar için en güvensiz alanlar haline gelmiş durumda. Toplumun temel yapı taşı olarak gösterilen aileler, birçok kadının hayatına mal oluyor. Geçtiğimiz aylarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın belirttiği esnek çalışma modeli, kadınların üzerindeki bakım emeği yükünü artırırken aynı zamanda kadınları, yıllardır açıkladığımız verilerde açıkça ortada olan, en güvensiz oldukları alana evlere hapsediyor.” denildi.
“Hayatlarına dair karar alan kadınlar da…”
Öldürülen kadınların %58’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemediği raporda belirtilirken buna rağmen “Bahanesi bilinen kadın cinayetleri arasında ise kadınların yaklaşık %70’i hayatlarına dair karar aldıkları için erkekler tarafından öldürüldü. Bu demek oluyor ki kadınlar en çok ayrılık, boşanma vb. gibi kendi özgür iradeleriyle hayatlarına dair aldıkları kararlar nedeniyle ölme sürükleniyor.” ifadelerine dikkat çekildi.
“Kadınlar koruma kararına rağmen öldürüldü”
Toplam 28 kadının koruma kararlarına rağmen öldürüldüğüne dikkat çekilen raporda “Devlet tarafından verilen ve uygulanması gereken bu tedbir kararları kadınlar için can simitidir. Ancak 28 kadın koruma kararları uygulanmadığı için öldürüldü. İlgili kolluk kuvveti soruşturma geçirdi mi? 6284 uygulanmıyor, kadınlar öldürülüyor. Öldürülen 291 kadının tedbir kararı durumu tespit edilemiyor. Bu kadınların tedbir kararı alabilecekleri kurumlara erişebilirliklerinde bir aksaklık olduğunu gösteriyor. Baskıdan, korkudan kolluk kuvvetine gidemiyorlar ya da karakollardan geri gönderiliyorlar. Diğer bir durum ise; kadınların tedbir kararı olup olmadığı bilinmiyor, gizleniyor. Bu bilgi devletin görevini yapmadığını saklamak için mi gizleniyor? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, 6284 sayılı yasa için “Uygulamada hata varsa giderilmeli” demişti. Mayıs ayında göreve geldiğinden bu yana 19 kadın koruma kararına rağmen öldürüldü. Hataları ne zaman düzeltmeyi planlıyor? 6284’ü ne zaman uygulamayı düşünüyor?” ifade edildi.
“Kadınların çalışma durumu tespit edilemiyor”
Ataselim kadınların çalışma durumlarına dair bilgiye ulaşamadıklarını ve önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünerek “TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ev işleriyle meşgul olduğu için işgücü dahil sayılmayan kadınların sayısı 9 milyon 62 bin. TÜİK’e göre işgücüne dahil sayılmayan kadınların sayısı yılın 3. çeyreğinde (Temmuz-Ağustos-Eylül) 21 milyon 80 bin. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı geçtiğimiz ayda kadınlar için esnek çalışma planı hazırladıklarını söylemişti. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Bu yıl ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların %17’sinin bir işyerinde çalıştığı bilinmektedir; %2’si bir işyerinde çalışmazken %81’inin ise çalışma durumu ise bilinememektedir.” dedi.
“Kadınlar en yakınları tarafından öldürülüyor”
Ataselim, “Hergün televizyonlardan, sosyal medyadan gördüğümüz üzere kadınlar erkekler tarafından vahşice öldürülmeye devam ediyor. Bu yüzden bizler o gerçeklere bir nebze de olsa ulaşabilmek adına kendimiz kadın cinayetleri verilerini raporluyor durumdayız. Şiddet hep uzakta bir yabancı tarafından tanımadığı biri tarafından gelen bir mesele gibi ele alınır. Bu gördüğümüz veride aslında şiddetin öyle uzakta ve bir yabancıdan geldiğini görmüyoruz. Tam tersine, şiddet tam içimizde ve en yakınlarımızdakilerden bize geliyor durumda. Kadınlar en yakınları tarafından ve silahla öldürülüyor. Büyük bir çoğunluğu silahla öldürülen kadınlar. Şimdi yarısından fazlası gibi bir oran varken neden hala insanlar, katiller, potansiyel failler bu silahlara çok kolayca erişebiliyor durumda. İnternetten kolaylıkla sipariş ediyorlar ve kadınları öldürecekleri silahlar kargoyla adreslerine kadar teslim ediliyor durumda.6284 etkin uygulanırsa eğer şiddet ilk baş gösterdiğinde durdurmak mümkün. Sonu kadın cinayetleriyle bitmez o zaman.” dedi.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.