Şule İdil Dere’nin Yoğurtçu Parkı’nda 12 Mayıs 2016’da hafriyat kamyonunun çarpması sonucu öldürülmesiyle ilgili davada Bölge İdare Mahkemesi,yeterli bilgi ve belge mevcut değil diyerek bilirkişilerin asli kusurlu bulduğu İBB yöneticilerinin yargılanmasına izin vermedi.
Şule İdil Dere soruşturmasında İstanbul Valiliği’nin 12 Mayıs 2017’de İdil’in ölüm yıldönümünde verdiği, asli kusurlu İBB yetkililerini yargılama izni vermeme kararına Bölge İdare Mahkemesi’ne 1 Haziran 2017 tarihinde açılan itiraz davası sonuçlandı. Mahkeme, 8 asli kusurlu İBB yetkilisinin yargılanmasına izin vermeyen Valilik kararına yapılan itirazı “hazırlık soruşturması yapılmasına yeterli bilgi ve belgenin dosya muteviyatı itibariyle mevcut olmadığı anlaşıldığından itirazın reddine” gerekçesiyle reddetti ve Valiliğin kararını aynen onadığını açıkladı.
22 Haziran 2017’de alınan Bölge İdare Mahkemesi kararında Mahkeme dosyadaki aynı bilgi ve belgelere dayanarak, “hazırlık soruşturması yapılmasına yeterli bilgi ve belgenin dosya muhteviyatı itibariyle mevcut olduğu anlaşıldığından” diyerek 3 İBB personeli için soruşturma izni veren Valilik kararını da onadı. İki kontrol elemanı ve bir kontrol amirinden oluşan bu alt düzey 3 personelin Valiliğin verdiği soruşturma izni kararına itirazı da mahkemece reddedildi.
Mahkeme aynı delilleri alt düzey personel için uygun buldu, üst düzey yönetici personel için yeterli bulmadı
Savcılık soruşturmasında birbirini tamamlayan 3 bilirkişi raporuyla “Müştereken ve Müteselsilen kusurlu” ve sorumlu bulundukları halde Bölge İdare Mahkemesi aynı dosyada aynı delillere dayanarak 1 asli kusurlu-2 tali kusurlu 3 alt düzey personel için “yeterli bilgi ve belgenin dosya muhteviyatı itibariyle mevcut olduğu anlaşıldığından” diyerek soruşturulma kararını onarken, aynı dosyada aynı bilgi, belge ve delillere rağmen 8 İBB üst düzey yöneticisinin soruşturulması talebini “hazırlık soruşturması yapılmasına yeterli bilgi ve belgenin dosya muhteviyatı itibariyle mevcut olmadığı anlaşıldığından” diyerek reddederek kendi gerekçesiyle çelişkiye düştü.
Bölge İdare Mahkemesi, açıkladığı gerekçe ile kendi gerekçesiyle çelişme pahasına yargılamayı engelledi
Mahkeme İdil’in canını alanların yargılanması için “yeterli bilgi ve belge mevcut değil” diyerek bilirkişilerin asli kusurlu bulduğu İBB yöneticilerinin yargılanmasına izin vermemiş oldu.
Şule İdil Dere’nin ailesinin 2 ay önce İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne sunduğu, mahkemenin görmemezlikten geldiği bilgi ve deliller ise şöyle:
BİLGİ: Tam 14 ay önce İBB hafriyat kamyonu Yoğurtçu Parkı yaya yolunda alenen İdil’in canını aldı.
BELGE: Tek satır dahi yaya can güvenliği tedbiri içermediği halde İBB yöneticilerinin imzaladığı İBB-İSTAÇ A.Ş. Kurbağalıdere Islah Çalışması Hizmet Alımı Sözleşmesi.
BELGE: Bu sözleşmeyi imzalayan ve çalışmayı yöneten 11 İBB yetkilisinin Savcılığa verdiği ifadeler.
BELGE: İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sorgu No: 2016/69414 sayılı dosyasına sunulan 9 ay içinde birbirini tamamlayan ve 11 İBB çalışanını “müştereken ve müteselsilen” kusurlu ve sorumlu bulan 3 bilirkişi raporu.
SONUÇ: Hepinizin gözü önünde meydana gelen ve 14 aydır davası bile açılamayan İdil’in kaybından dolayı sorumluların yargılanmasının engellenerek korunması ve hukuka aykırı gerekçelerle bir idari mahkemenin dahi yargılamayı engellemesinden dolayı vicdanın ve adaletin aldığı yara.
“Canımızın alınmasında kusuru ve sorumluluğu olan, bu sorumluların yargılanmasına engel olan hiçbir sorumlu rahat etmesin.”
Şule İdil Dere’nin ailesinin yaşanan hukuksuzluk karşısında yaptığı açıklama şöyle:
“İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, kendi gerekçesiyle çelişme pahasına dosyadaki maddi delilleri 3 alt düzey personel için görüp 8 üst düzey yönetici için görmezden geldi, çelişkili ve hukuksuz bir karar verdi. Bu ne bizim ne hukukun ne de vicdanın kabul edeceği bir karardır.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi kararının yarattığı hak kaybı için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız.
Canımızın alınmasında kusuru ve sorumluluğu olan, bu sorumluların yargılanmasına engel olan hiçbir sorumlu rahat etmesin. 14 ay önce İdil’i kaybetmemize neden olan olayda sorumluluğu olanların yargılanması için hak ve adalet mücadelemize devam edeceğiz.