İZSU’da çalışan Genel-İş ve Tüm Bel-Sen üyesi işçiler, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olması beklenen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto etti. Eylemde genel grev ve genel direniş çağrısı yapıldı.
İZSU’da çalışan Genel-İş üyesi işçiler ile Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını ve halk iradesinin gasbedilmesine karşı protesto gerçekleştirdi.
Evrensel’de yer alan habere göre, işçiler ve kamu emekçileri, Konak İZSU önünde eylem gerçekleştirdi.
Sıklıkla “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Yaşasın bağımsız demokratik Türkiye”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarının atıldığı eylemde, İZSU emekçileri genel grev, genel direniş çağrısında bulundu.
Eylemde basın metnini Tüm Bel-Sen İZSU İş Yeri Temsilcisi Özgül Yıldızer okudu. “Tek adam iktidarının baskı, yasak, gözaltı ve tutuklamalarla halkı sindirme politikasını en ağır biçimde sürdürdüğünü” kaydeden Yıldızer, “Ancak bizler, yani işçisi ve kamu emekçisiyle İZSU emekçileri, bu saldırılar karşısında geri çekilmeyecek, haklarımızı ve irademizi savunmaya devam edeceğiz” dedi.
“Demokratik bir ülkede yaşama isteğimizden vazgeçmeyeceğiz”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının tüm emek ve demokrasi güçlerine yönelik bir gözdağı olduğunu belirten Yıldızer, “Halkı, işçileri ve emekçileri baskıyla geri adım attırmaya yönelik bir sindirme hamlesidir. Bu saldırıları durdurmanın yolu ise işçi ve emekçilerin mücadelesinin birleşmesinden ve güçlü eylemlerinden geçmektedir. Bizler İZSU emekçileri olarak bu kentin temiz içme suyuna erişiminden atık suyunun bertarafına kadar tüm hizmeti üretenleriz. Bizler bu hizmeti üretirken bir partinin hizmeti olarak değil, aynı kentte birlikte yaşadığımız hemşerilerimizin ihtiyacı için bu hizmeti üretiyoruz. Ekonomik krizlerin ve sermaye programlarının etkisiyle her geçen gün ağırlaşan yaşam koşullarımızı iyileştirmek adına sürdürdüğümüz toplu sözleşme mücadelelerimizden vazgeçmediğimiz gibi demokratik bir ülkede yaşama isteğimizden de asla vazgeçmeyeceğimizi buradan ilan ediyoruz. Belediye emekçileri olarak yıllardır kayyumlarla mücadele ettik, bugün yine edeceğiz ve başta İstanbul halkı olmak üzere halkın iradesiyle seçilmiş temsilcilerin haksız ve hukuksuz biçimde göz altına alınmalarına, tutuklanmalarına ve görevden alınmalarına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Sendika ve Emek Örgütlerine çağrı
Emekçiler olarak en güçlü kozlarının emekleri ve ürettikleri olduğunu vurgulayan Yıldızer, “Bugün demokrasiyi kazanmak ve irademize, halk iradesine sahip çıkmak için bu kozu kullanmaktan geri durmayacağız. Buradan başta iş kolumuzdaki tüm belediyeler olmak üzere iş yerleri ve fabrikalardaki sınıf kardeşlerimize çağrımızdır; Başta üyesi olduğumuz sendikalar ve emek örgütleri olmak üzere, tüm mesleki ve demokratik kitle örgütlerini, işçileri, emekçileri ve halkın tüm kesimlerini güçlü ve ortak bir mücadele için bir araya gelmeye haksız ve hukuksuz uygulamalar ile halk iradesinin gaspına karşı ‘Genel Grev ve Genel Direniş’ kararı alarak geleceğimizi hep birlikte kazanmaya çağırıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
“İrademizin gaspına izin vermeyeceğiz”
İZSU’nun Menemen biriminde çalışan DİSK/Genel İş İzmir 2 Nolu Şube ve Tüm Bel Sen 1 Nolu Şube üyeleri de açıklama yaptı.
İşyeri Komitesi adına açıklamayı okuyan Okan Helvacıoğlu, “tek adam iktidarının baskı, yasak, gözaltı ve tutuklamalarla halkı sindirme politikasını en ağır biçimde sürdürdüğüne” dikkat çekti. Bu saldırılar karşısında geri çekilmeyeceklerini ifade eden Helvacıoğlu, “Haklarımızı ve irademizi savunmaya devam edeceğiz” dedi.
“Genel grev ve direniş hattı örgütlenmeli”
Yaşananların “tüm emek ve demokrasi güçlerine yönelik bir gözdağı olduğunu” ifade eden Helvacıoğlu, “Bu saldırıları durdurmanın yolu, işçi ve emekçilerin mücadelesini en geniş cephede birleştirmekten, genel grev ve genel direniş hattını örgütlemekten geçmektedir.
Buradan tüm iş yerlerinden, fabrikalardan, meydanlardan çağrımızdır:
Başta üyesi olduğumuz sendikalar ve emek örgütleri olmak üzere, tüm demokratik kitle örgütlerini, işçileri, emekçileri ve halkın tüm kesimlerini güçlü ve ortak bir mücadele için bir araya gelmeye çağırıyoruz” dedi.
