İzmir’de yoğun istek üzerine bu sefer de ‘Keçe Sabun’ ve ‘Keçe Bebek’ atölyesi gerçekleşecek.
İzmir’de ilk atölyesini 14 Mayıs 2017 tarihinde ‘Keçe Tablo’ atölyesi olarak gerçekleştiren, çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde yürüten aynı zamanda work shop eğitimleri veren Fatma Güden, yoğun istek üzerine 2’nci atölyesini ‘Keçe Sabun’ ve ‘Keçe Bebek’ olarak İzmir Ece Aymer Craft House’da saat 12.00 ile 14.00 arasında gerçekleştirecek.
‘HER ŞEY TUHAFİYE DÜKKANIYLA BAŞLADI’
İstanbul’da, LikeFestİstanbul’un gerçekleştirdiği festivale katılan Fatma Güden, LikeFestİstanbul ekibine verdiği röportajda 5 sene önce üniversiteyi kazanıp tesadüfe girdiği tuhafiyede rengarenk keçeleri görerek renkleri ilgisini çektiği için keçe üretimine başladığını belirten Güden, “Tuhafiyeden bir kaç tane keçe alarak eve gittim. Keçelerle ilgili cüzdanlar, rozetler üretip sadece kendimi eğlendirmek için yaptığım şeylerdi. ‘Keçe Keçe’ bloğumu da o zaman açtım.” dedi.
‘AMACIM KEÇEYİ İNSANLARA TANITMAK’
Amacının yaptığı çalışmaları insanlara tanıtıp keçeye dair farklı olan tasarımları bloğunda insanlara tanıtmak olduğunu belirten Güden, “Aile içinde ve çevremde yaptıklarım beğenilip bunları neden insanlara tanıtmıyorsun, insanlar çok beğenecektir tepkileri almaya başladım. Bu tasarımları severek yaptığım ve insanlar tarafından beğenildiği için bunu atölyelere çevirip insanlara tanıtmak benim için keyifliydi. Zamanla çeşitli tasarım pazarları ve festivallere katılmaya başladım.” dedi.
‘ÇALIŞMALARIMI YAPARKEN EĞİTİM ALMADIM’
Yapılan bir işin çok sevilip emek verilerek yapılmasının karşılığında birine öğretmenin çok kolay olduğunu söyleyip yaptığı işi defalarca deneyip, atölyelerde derslerini verdiği bir kaç saatte öğrettiği çalışmalar için hiçbir eğitim almadan yaklaşık bir buçuk sene sonunda deneyip yanılarak yaptığını vurgulayan Güden, “Bulunduğum atölyem benim üretimimi en çok tetikleyen destekleyen yer oldu. Buraya girdiğimde kendi küçük dünyamın içinde hissediyorum. Kapıyı kapattığımda adeta bir masal dünyası gibi burası ve her şeyi kapının arkasında kalıyor. Üretime başladığımda o üretim dışında hiçbir şeyi düşünmüyorum. Kendi hayal dünyam ile başbaşa kaldığım için üretimim çok daha rahat oluyor. Eğer Keçe sizinde içinizde bir yerlere dokunursa ondan vazgeçemeyeceksiniz çünkü Keçe bir bağımlılıktır.” dedi.
Direnişteyiz/Berkcan Zengin
İstanbul’da, LikeFestİstanbul’un gerçekleştirdiği festivale katılan Fatma Güden, LikeFestİstanbul ekibine verdiği röportajda 5 sene önce üniversiteyi kazanıp tesadüfe girdiği tuhafiyede rengarenk keçeleri görerek renkleri ilgisini çektiği için keçe üretimine başladığını belirten Güden, “Tuhafiyeden bir kaç tane keçe alarak eve gittim. Keçelerle ilgili cüzdanlar, rozetler üretip sadece kendimi eğlendirmek için yaptığım şeylerdi. ‘Keçe Keçe’ bloğumu da o zaman açtım.” dedi.
‘AMACIM KEÇEYİ İNSANLARA TANITMAK’
Amacının yaptığı çalışmaları insanlara tanıtıp keçeye dair farklı olan tasarımları bloğunda insanlara tanıtmak olduğunu belirten Güden, “Aile içinde ve çevremde yaptıklarım beğenilip bunları neden insanlara tanıtmıyorsun, insanlar çok beğenecektir tepkileri almaya başladım. Bu tasarımları severek yaptığım ve insanlar tarafından beğenildiği için bunu atölyelere çevirip insanlara tanıtmak benim için keyifliydi. Zamanla çeşitli tasarım pazarları ve festivallere katılmaya başladım.” dedi.
‘ÇALIŞMALARIMI YAPARKEN EĞİTİM ALMADIM’
Yapılan bir işin çok sevilip emek verilerek yapılmasının karşılığında birine öğretmenin çok kolay olduğunu söyleyip yaptığı işi defalarca deneyip, atölyelerde derslerini verdiği bir kaç saatte öğrettiği çalışmalar için hiçbir eğitim almadan yaklaşık bir buçuk sene sonunda deneyip yanılarak yaptığını vurgulayan Güden, “Bulunduğum atölyem benim üretimimi en çok tetikleyen destekleyen yer oldu. Buraya girdiğimde kendi küçük dünyamın içinde hissediyorum. Kapıyı kapattığımda adeta bir masal dünyası gibi burası ve her şeyi kapının arkasında kalıyor. Üretime başladığımda o üretim dışında hiçbir şeyi düşünmüyorum. Kendi hayal dünyam ile başbaşa kaldığım için üretimim çok daha rahat oluyor. Eğer Keçe sizinde içinizde bir yerlere dokunursa ondan vazgeçemeyeceksiniz çünkü Keçe bir bağımlılıktır.” dedi.
Direnişteyiz/Berkcan Zengin
