İzmir’de ormanlar, tarım arazileri, mera alanları; Rüzgâr Enerji Santralleri (RES), Güneş Enerji Santralleri (GES) ve maden sahaları ile talan ediliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, geçtiğimiz yıl İzmir’de 595 farklı proje için ÇED süreci başladı. Bunlardan 53’ü RES, 110’u GES ve 88’i maden sahası projesi oldu.
Yenigün’den Sıla Arabacıoğlu’nun haberine göre Ocak 2022-Ocak 2023 tarihleri arasında 478 farklı proje için ÇED süreci başlarken Ocak 2023-Ocak 2024 tarihlerinde sayı 595’e yükseldi. 595 projenin 179’una ‘ÇED Gerekli Değil’ kararı verildi. Öte yandan 53 RES projesine 6 ‘ÇED Olumlu’ kararı verilirken 110 GES projesinin 7’sine ‘ÇED Olumlu’ 22’sine ‘ÇED Gerekli Değil’ kararı verildi. Maden sahalarındaki 88 projenin 3’üne ‘ÇED Olumlu’ 17’sine ‘ÇED Gerekli Değil’ kararı çıktı. 1-20 Ocak 2024 tarihlerini kapsayan 33 başvurunun 11’i maden sahaları 1’i RES ve 5’i GES için oldu.
Aliağa ve Bergama öne çıktı
Geçtiğimiz yıl ÇED sürecinin başlaması için bakanlığa en çok Aliağa’dan başvuruldu. 88 ÇED başvurusu yapılan Aliağa’yı 79 başvuru ile Bergama, 57 başvuru ile Torbalı takip etti. İlk üçe giren ilçeler arasında maden sahaları için en çok Bergama’dan başvuruldu. Bergama’daki 88 başvurunun 22’si maden 42’si enerji oldu.
Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Sözcüsü Süleyman Eryılmaz, İzmir’in talan edildiğini söyleyerek, “Sadece İzmir’e değil Türkiye’deki her bir ile baksak da durum farklı olmayacaktır. Rakamlar, ekokırımı gösteriyor yani yağma ve talanı. Yaklaşık 20 yıldır, sermaye doğayı rant kaynağı haline getirdi. Artık doğayı talan ederek para kazanmak hedeflendi. Doğa yok olurken içerisinde var olan canlı cansız bütün varlıkları yok ediliyor. Bu kadar çok yağma insanlığın da sonunu getirecek. Bergama özelinde de büyük kütleli taşlar aslında Kozak Yaylası’nın su varlığı deposu. Onları alarak bölgedeki doğayı da yok ediyorlar” dedi.
“Bu ülkenin geleceğini karartıyorlar”
Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, “Özellikle son yıllarda siyasi iktidarın ekonomik olarak ülkeyi çıkmaza sokmasıyla, başarısızlıkları onları yüzlerini doğaya çevirmesini sağladı. Yüzlerini doğaya çevirip, ‘Nasıl ekonomiye kaynak aktarırız?’ noktasında düşünmeye başladılar. Türkiye’de ciddi bir talan varken İzmir ve benim bölgem olan Bergama da bundan ciddi nasibini aldı. Her gün yeni yeni talan haberi alıyoruz. Örneğin Kozak Yaylası’nda gün geçmiyor ki yeni taş ocakları açılmasın… Türkiye’de şirketlerin tamamı gözünü Bergama’ya, Kozak’a dikti. Ciddi bir ekokırım suçu işleniyor. Bu Avrupa ülkelerinde yasalara girdi ama burada… Elbette bunun hesabı bir gün sorulacak ama bir hayli geç olacak. Bu ülkenin geleceğini karartıyorlar” diye konuştu.