9.4 C
İstanbul
26 Aralık Perşembe, 2024
spot_img

İzmir’de Ali Serkan Eroğlu mezarı başında anıldı

İzmir'de Ali Serkan Eroğlu mezarı başında anıldı. Ali Serkan Eroğlu, 24 Aralık 97’de, okuduğu Ege Üniversitesi’nin tuvaletinde asılarak katledildi.

1997 yılında Ali Serkan, gazetecilik bölümü ikinci sınıf öğrencisiydi. 27 Kasım 1997’de Karşıyaka Vapur İskelesi’nin önünde bir sivil ekip tarafından “yaka paça” gözaltına alınan Eroğlu, İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Şubede 8 saat boyunca işkence yapılarak sorgulandı, muhbirlik teklif edildi.

İşkenceli sorgunun ardından serbest bırakılan Ali Serkan, bir hafta sonra 4 Aralık 1997 günü polisler hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Eroğlu’nun savcılığa verdiği dilekçede dikkat çeken detaylardan biri de okulda birçok öğrencinin aynı muameleye maruz kaldığını belirtmesiydi. Ali Serkan Eroğlu suç duyurusunda;

“Ben Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 2’inci sınıf öğrencisiyim. Olay günü saat 16.00 sularında Karşıyaka’da bulunduğum sırada oradan geçmekte olan sivil bir arabadan inen sivil giyimli şahıslar tarafından zorla arabaya bindirilip Terörle Mücadele Şubesi’ne getirildim. Beni 8 saat gözaltında tuttular. Bu süre içinde kaba dayak atıp beni tehdit ettiler. Öğrenci eylemlerine katılmamamı, katılırsam beni yine gözaltına alacaklarını belirtip 8 saat sonra beni savcılığa sevk etmeden serbest bıraktılar. Ege Üniversitesi’nde benim durumumda olan çok sayıda öğrenci vardır. Sivil polisler hiçbir hak ve hukuka riayet etmeksizin bize yasa dışı baskı yapmaktadırlar. Eğer başıma bir şey gelirse bunun sorumlusu Terörle mücadele Şubesi’ne bağlı polislerdir.” demişti.

Katledildikten sonra yıllarca ortakları, arkadaşları tarafından anılan Ali Serkan Eroğlu bu yılda mezarı başında anıldı. Aralık ayı boyunca İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde de anması yapılan Ali Serkan Eroğlu 25 Aralık Çarşamba günü de Gençlik Örgütleri tarafından Bornova’da anılacak.

”Burada yepyeni yüzler getirdik sana. Yepyeni ortaklar, yepyeni insanlarlayız. Yeni eller yazdı bu sene senin bildirini. Yeni eller dağıttılar”

Mezar başında saygı duruşuyla başlayan anmada Kaldıraç-Üniversite adına konuşma yapan Göksu Akkuş ”Bugün ortağın ölümden yirmi yedi sene geçti ve biz yine buradayız. Ortağımızı katledenler yine aynı yöntemleriyle, aynı dertleriyle bize saldırmaya devam ediyor. Aramızda halbuki sen varsın sen varsın sen varsın ortak. Komutan Bekir var aramızda… Yirmi yedi senedir hala en gelişmiş silahları da olsa, karşımıza çıktıklarında ajanlaştırma politikalarıyla, baskılarıyla, gözaltılarıyla, bizi yenebileceklerini zannediyorlar. Biz de onlara her seferinde senin ve komutanın verdiği cevabı hatırlatıyoruz Sen yazmışsın. Ölümünden de çok önce aslında. Siz siz olun, doğru dürüst olun diye ve biz senin yazdıklarını, komutanın yazdıklarını her Aralık ayında,  her zaman her satırbaşında, her sokak başında anlatıyoruz. Hani diyor ya şair ”Yürü üstüne üstüne, tükür yüzüne celladın, fırsatçının, fesatçının, hayının. Dayan kitap ile. Dayan iş ile.” Biz de sizin ardınızdan bunu yapıyoruz. Onlar ne yapıyor. Yine çalıyorlar kapımızı? Yine geliyorlar. Burada yepyeni yüzler getirdik sana. Yepyeni ortaklar, yepyeni insanlarlayız. Yeni eller yazdı bu sene senin bildirini. Yeni eller dağıttılar. Bizim haberimiz olmadan bu anmaya gelenler var mesela. Senin mezarına gelenler başka zamanlarda. Biz buradayız. Mücadeleyi sürdürüyoruz sonuna kadar. Ve onlara da hatırlatıyoruz aslında. Biz mücadeleyi sizden devraldık.”

”Çünkü sen bir tomurcuksun. Çiçek açtın ve biz yepyeni tomurcuklar olarak bugün buradayız. Ve biz de açacağız. Biz de çiçeğe duracağız delikanlı.”

Konuşmasına devam eden Akkuş” Biz mücadeleyi Deniz’den, Mahir’den, Senden, Bekir Kilerci’den devraldık.Ser verip sır vermemeyi de asla konuşmamayı da her zaman mücadele etmeyi de, yeni bir yaşamı da aslında sizlerden öğrendik. Sen yazmıştın yaşamı yeniden yaratmayı. Nasıl bir şey olduğunu? Biz şimdi anlatıyoruz. Ege’nin sokaklarında, dünyada, her sokak başında sizleri, kahramanlarımızı. Her sokak başına senin sesini, Bekir’in sesini taşımaya çalışıyoruz. Sen on dokuzunda parıl parıl bir devrimciydin, tiyatrocuydun, şairdin. Çünkü gözün yıldızlardaydı. Çünkü sen insanın kirlenmesine yanıttın aslında. Sadece var olarak. Çünkü sen bir tomurcuksun. Çiçek açtın ve biz yepyeni tomurcuklar olarak bugün buradayız. Ve biz de açacağız. Biz de çiçeğe duracağız delikanlı. Bunu söylemek için geldik her aralık ayında olduğu gibi. Her ara aralık ayında daha bir güçle geleceğiz sana.

”Biz hazırız. Buradayız ve daha fazla hazır olmak daha fazla savaşmak için de saf tutmaya devam ediyoruz”

Hazırlığımız daha bir sağlam daha bir güçlü geleceğiz. Daha gür çıkacak her seferinde sesimiz. Çünkü sesimize yeni ses katıyoruz ortak. Senden devraldığımız bayrağı daha da ileri taşımak için daha da güçlenerek, daha da artarak yürüyoruz yolları.  Gelişen her süreçte hazırlık yaparken şey düşünüyoruz. Sen ne yapmışsın? Biz ne yapabiliriz? Biraz da  İzmir’de olmanın da etkisiyle hani Ege’de ne yapmışsın? Neredeymişsin? Sen bir üniversite öğrencisi olarak neler yaptın? Onu düşünüyoruz. Onu anlamaya çalışıyoruz. Bir şeyler yazarken üretirken de, anmalardaki basın açıklamalarında da , konuşmalarda da  her yerde sen buradayken ne derdin onu anlamaya çalışıyoruz. Biraz daha iyi anlayabiliyorsak ne mutlu bize her seferinde. Biraz daha çok insana anlatabiliyorsak ne mutlu bize. Çünkü bence anlatabiliyoruz ortak. Benim sana bu ikinci gelişim ve her seferinde daha başka daha güçlü daha gür geldiğinizi düşünüyorum. Bu gemi zafere ulaşacak çünkü biz bayrağı sizden devralanlarız. Çünkü başka bir dünya, başka bir yaşamak mümkün değil biliyoruz. Yaşamı yeniden yaratmayı da başka bir yaşam olmadığını da onurlu bir yaşamın sadece savaşarak mümkün olduğunu da sizden biliyoruz. Biliyoruz mutlaka kazanacağız mutlaka bu gemi zafere ulaşacak. Sizin hazırladığınız Anadolu’da biz kibrit olacağız aslında. Tutuşturacağız Anadolu’yu. Biz hazırız. Buradayız ve daha fazla hazır olmak daha fazla savaşmak için de saf tutmaya devam ediyoruz. Bu gemi zafere ulaşacak. Bu maya tutacak” dedi.

Anma sırasında Ali Serkan Eroğlu’nun ”Yaşamı Yeniden Yaratmak” şiiri, Bekir Kilerci’nin ”Ana Kayıp Oğlundan Mesaj Var Sana” şiiri ve ”Ortak” şiiri okundu. Anma süresi boyunca sık sık ”Bu Gemi Zafere Ulaşacak”, ”Ali Serkan Eroğlu İnsan Olmanın Çığlığıdır”, ”Kahramanlar Ölmez Mutlak Hesap Sorulacak”, ”Devrim İçin İleri Ya Sosyalizm Ya Ölüm” sloganları atıldı.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ARALIK SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,930AboneAbone Ol