Okulların yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte 2 haftalık süreci değerlendiren İzmir Tabip Odası, süreçte birçok sorunun yanıtsız kaldığı belirtildi.
İzmir Tabip Odası, okulların yüz yüze eğitime başlamasıyla birlikte 2 haftalık süreci değerlendiren bir açıklama yayınladı. Pandemi yönetimi konusunda paylaştıkları önerilerin dikkate alınmadığını vurgulanan açıklamada, “Öğretmen ve eğitim personelinin aşılanmasında istenilen düzeylere ulaşılamazken, kronik hastalık dışında isteğe bağlı hale getirilen 12 yaş üstü Covid-19 aşılamalarına okulların açılmasından sonra başlanmıştır. Halen çok küçük bir oranda aşılama gerçekleştirilebilmiştir. Aşılamanın eğitimin sürdürülmesinde en önemli koşullardan biri olduğu unutulmamalıdır. Bu konuda, okulların açılma öncesi dönem yeterince değerlendirilememiştir. Bu nedenle aşılamanın tamamlanması için daha fazla çaba gösterilmeli, aşısız yetişkinlerin toplum sağlığını riske atmasını sınırlayan uygulamalar artırılmalı ve 12 yaş üzerinin aşılanması teşvik edilmelidir” denildi.
Okullar açılmadan önce yeterli hazırlıklar yapılmadığına dikkat çekilen açıklamada, “Yeni derslikler yapılmadı, yeni öğretmen atamaları gerçekleştirilmedi. Atanacağı söylenen öğretmen sayısı ülkemiz öğretmen açığını kapatmaktan çok uzaktadır. Deprem geçiren İzmir’de hasar gören okulların öğrencileri yakındaki okullara yönlendirilerek sınıf mevcutlarının daha da artmasına yol açıldı. Depremin yarattığı olumsuzluklar için geçen bir yıllık süreçte eğitim ihtiyacı adına etkin bir çalışmanın sürdürülmediği anlaşılmaktadır. Çok kalabalık ve yeterli dersliği olmayan okullarda dahi okulun 7 gün açık tutulması ile yüzde 40 ek alan yaratılarak sınıf mevcutlarının düşürülmesi sağlanabilir. Pandemide yurt ve pansiyonda kalacak öğrenciler için ne gibi düzenlemeler getirildiği konusu da belirsizdir” ifadelerine yer verildi.
PCR testine yönelik uygulama yalnızca kâğıt üzerinde kaldığı aktarılan açıklamada, “Tarama amaçlı ‘hızlı antijen testleri’ konusunda bir çalışma yapıldı mı? Testlerin nerede, nasıl, hangi koşullarda yapılacağı ve takibinin nasıl olacağına dair belirsizlik devam etmektedir. Okul idareleri öğrenci ve velilerin HES kodu takibini yapmalıdır. UNICEF’in önerdiği; veliler, öğrenciler ve öğretmenlerle bilgi paylaşım mekanizmaları oluşturuldu mu? Rehbere yazmakla her şeyin uygulanması beklenebilir mi? Öğrenci, veli, öğretmen bilgilendirme eğitimleri yapılmadan okullarda pandemi mücadelesini başarıya ulaşabilir mi? Kaç sınıf kapatıldı? Kaç öğrenci karantinaya ayrıldı? Karantina, izolasyon ve filyasyon süreçleri ne şekilde organize edildi” diye belirtildi.
Yakın temaslı öğrencilere test yapılıyor mu?
Son olarak açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ebeveyni PCR + olan öğrencilere test yapılmadığından bu öğrenciler temaslı görünüyor. Test yapılsa yakın ve ev içi temas nedeniyle pozitif çıkabilecek birden fazla öğrenci aynı sınıfta olma olasılığına rağmen, her şey yolunda gibi esüreç devam ediyor. Aktif bir yönetim için temaslılara test yapılması zorunludur. 1 Eylül 2021 tarihli rehberdeki varyant suşlar ile ilgili değişikliğin etkin biçimde uygulanacağı bir varyant analizi ülkede yeterli düzeyde yapılabiliyor mu? Görülen varyantlara göre özel önlemler planlanıyor mu? Yetkililerden, bütün bu vurguladığımız konular ve sorularımızla ilgili kamuoyunun tatmin edici bir şekilde aydınlatılmasını bekliyoruz.”