İTÜ yemekhanesinin özelleştirilmesine dair İTÜ bünyesinde çalışma yürüten Tez-Koop İş, Türk Eğitim Sen, Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen, Ünipersen, Eğitim-İş ve İTÜ Öğrencileri sosyal medyada konuya ilişkin bir basın açıklaması yayınlamıştı.
İTÜ yönetimi ise, sendikaların ve öğrencilerin yemekhanenin özelleştirilmesi yönündeki ihale sürecinin durdurulması ile ilgili yaptığı uyarı ve görüşme taleplerini görmezden gelerek süreci işletmeye devam etti.
Buna karşı ise bugün Tez-Koop İş, Eğitim-Sen, Ünipersen, Eğitim-İş ve İTÜ öğrencileri yemekhane önünde eylem yaptı. Eylemde, İTÜ yönetiminin yapılan özelleştirme ile her şeyin çok güzel olacağı ve mevcut durumdan daha iyi bir yemek hizmetine kavuşulacağını iddia ettiği belirtilirken çalışan ve öğrencilerin yemek hizmetinden memnun olmadığı, hijyen ve temizlik kurallarına uyulmadığı, çalışan ve öğrencilerin sağlığının riske sokulduğu söylendi.
Yemekhane çalışanlarının özelleştirme ile yaşayacağı mağduriyete de dikkat çekilen açıklamada:
“Açılan ihale şartnamesinde belirtildiği üzere, özelleştirmenin gerçekleşmesi durumunda ihaleyi alacak olan firma kendi personeli ile çalışacak olup, mevcut yemekhane çalışanlarımız, artık yemekhanede çalışamayacak ve geleceği belirsiz hale getirilecektir” dendi.
“Üniversite yönetimi için yemekhane bir kâr kapısı”
Açıklamada ayrıca yemekhane bütçesi ile ilgili de şunlar söylendi:
“Öğrencisinin ve çalışanlarının beslenme ihtiyacını finanse etmek için elde ettiği gelirleri farklı alanlarda kullanmayı tercih eden Üniversite yönetimi, mensuplarının beslenme ihtiyacını bir kar kapısı olarak değerlendirmekte, bu hizmeti zarar olarak görmektedir.”
“Yemek fiyatlarında artış olmayacağına inanmak imkânsızdır”
Üniversite yönetiminin özelleştirme sonrası yemekhane ücretlerinde artış olmayacağına ilişkin yaptığı açıklamalar için ise şunlar söylendi:
“Tüm dünyada gıda fiyatlarında yaşanan artışlar bilinmekte olup varoluş sebebi kar elde etmek olan bir firma bu fiyat artışlarını maliyete yansıtmak isteyecek, yansıtamadığı yerde ürün kalitesini düşürecek, eksik malzeme ile üretime devam etmek isteyecektir. Sarf malzemesi, yakıt giderleri, temizlik ve hijyen harcamaları sabit kalmayacak ya da düşmeyecektir. Durum bu kadar açık ve net bir şekilde ortadayken yemek fiyatlarında artış olmayacağına inanmak imkânsızdır.”
“İhale süreci derhal durdurulsun”
İTÜ yönetiminin tutumuna karşı okulun gerçek sahiplerinin öğrenci ve emekçiler olduğu vurgulanırken, ihale sürecinin durdurulması ile ilgili bir kez daha çağrı yapıldı:
“İTÜ’nün gerçek sahipleri öğrencileri ve emekçileri olarak, taleplerimize duyarsız anti-demokratik, dayatmacı bir yönetim anayışının terkedilerek, yemekhanemizin satılması kararından vazgeçilmesini, ihale sürecinin derhal durdurulmasını, kamusal ve Anayasal bir sosyal hak olan işyerinde sağlıklı ve nitelikli yemek hakkımızın bugüne kadar olduğu gibi İTÜ tarafından kendi personelimiz eliyle güvenli bir şekilde sağlanmasını talep ediyoruz.”