Ezidilere yönelik IŞİD’in işlediği katliamların soykırım olarak tanınması için İsviçre Sosyalist Parti Federal Parlamento Milletvekili Fabian Molina ve Yeşiller Milletvekili Sibel Arslan tarafından daha önce parlamentoya sunulan yasa tasarısına ilişkin İsviçre Federal Parlamentosu’nda özel bir oturum gerçekleştirildi. Tasarının oylanması için düzenlenen özel oturuma, IŞİD katliamının mağdurları ve Ezidi toplumunun önde gelen isimleri de katıldı.
“Soykırım suçları belgelendi”
Özel oturumda söz alan Sosyalist Parti Federal Parlamento Milletvekili Fabian Molina, IŞİD’in 2014 yılında Ezidilere yönelik yaptığı katliamları hatırlatarak, şunları kaydetti: “DAİŞ’in işlediği dehşet verici suçlar, BM soruşturma ekibi UNITAD ve diğer soruşturma makamları tarafından iyi bir şekilde belgelenmiş ve kanıtlanmıştır. Uluslararası toplum, işlenen suçların Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi anlamında soykırım teşkil ettiğini siyasi ve hukuki olarak geniş ölçüde kabul etmiştir.”
“Ezidiler yok edilmek istendi”
IŞİD’in saldırılarının temel amacının Ezidi halkını bir bütün olarak yok etme niyeti taşıdığına vurgu yapan Molina, 2014 yılından itibaren IŞİD’in , Ezidi kültürünü ve yaşamını yok etmek amacıyla Irak’taki Ezidi azınlığın yerleşim yerlerine sistematik olarak saldırdığını belirtti. Molina, “Bunu yaparken, başta kadınlar olmak üzere on binlerce Ezidi’i öldürdü ve köleleştirdi. Kaçırılan Ezidi kadın, erkek ve çocuklar esaret altında zorla çalıştırıldı, cinsel şiddete ve diğer zulümlere maruz bırakıldı. Anlatılanlar o kadar dehşet vericidir ki, insan idrakının ötesindedir. Örneğin bazı kurbanlar insan eti yemeye zorlanmıştır. Tüm bu suçlar, UNITAD’ın raporunun da gösterdiği gibi, Ezidi halkını yok etme niyetiyle işlenmiştir” diye ekledi.
“Mücadelede önemli bir karar”
IŞİD’in katliamlarından kurtulan bazı Ezidilerin parlamentoda bulunduğunu hatırlatan Molina, “Komisyon olarak, İsviçre’nin en ağır suçlar için cezasızlıkla mücadele konusunda uzun süredir devam eden uluslararası taahhüdünü desteklemekteyiz. Cezasızlıkla mücadele, hukuk devletine ve en ağır suçların önlenmesine önemli bir katkı sağlamaktadır. Suriye’de DAİŞ’in güçlenme tehdidi karşısında, bu somut durumda bu tasarı daha da önemli görünmektedir. Sunulan yasa tasarısı, İsviçre’nin tarafsızlık politikası ile de tutarlıdır. Bu bağlamda, komisyon, DAİŞ’in BM tarafından bir terör örgütü olarak yaptırıma tabi tutulduğunu ve kendi iddialarının aksine bir devlet olmadığını hatırlatmaktadır. Bu ruhla, parlamentonun mevcut yasa tasarısını onaylamasını talep ediyorum” diye konuştu.
“Bu vahşet cezasız kalmamalı”
Molina’nın ardından söz alan Yeşiller Partisi Milletvekili Sibel Arslan ise IŞİD’in Ezidilere yönelik gerçekleştirdiği katliamın boyutuna dikkat çekerek, “BM bu suçları soykırım olarak tanımladı. Çeşitli devletler BM’nin bu çağrısına yanıt verdi. Artık bu vahşetin cezasız kalmamasını sağlamaya yardımcı olmalıyız” dedi.
Konuşmaların ardından parlamentonun oyuna sunulan tasarı, 62 karşı ve 27 çekimser oya karşılık 105 lehte kullanılan oyla kabul edildi.
Kabul edilen tasarıya göre İsviçre;
- “Ezidilere karşı soykırım amacıyla işlenen zorla yerinden etme, tecavüz, sistematik cinayetlerin yanı sıra Ezidilerin ibadet yerlerinin tahrip edilmesini en güçlü ifadelerle kınar;
- DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihinden itibaren Irak’taki Ezidi dini azınlığına yönelik saldırılarını bir soykırım olarak tanır;
- Bu tasarının İsviçre Dışişleri Bakanlığı tarafından diplomatik ağı aracılığıyla uluslararası topluma iletilmesini talep eder;
- Federal Konsey’den, işlenen suçların telafisi için uluslararası düzeyde taahhütte bulunmasını ister”.