İşten atılan CarrefourSa Esenyurt Depo işçisi Murat Polat, firmanın genel merkezi önünde yaptığı açıklamada mücadelesini bireysel olmadığını ve direneceğini kaydetti.
İşten atılan CarrefourSa Esenyurt Depo işçisi Murat Polat CarrefourSa Genel Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. “İşçiler açken patronlar ve sarı sendikalara huzur yok” yazılı pankartın açıldığı eyleme; Sinbo işçisi Dilbent Türker, TOMİS, DEV TEKSTİL, İşçi Temsilcileri Konseyi, Emeğin Gücü Derneği, Mağaza Market Sen, Patronların Ensesindeyiz, Mücadele Birliği,BDSP, Barkod Dayanışma Ağı, Nakliyat İş Sendikası, Ekmek ve Onur Derneği, DGD-Sen, ÇHD destek verdi.
Söz alan Polat, 18 Ağustos Çarşamba günü CarrefourSA yetkilileri küçülmeye gittiklerini söyleyerek tek taraflı iş sözleşmesini fesih ettiğini söyledi. Tezkoop İş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemir’in telefonlarına cevap vermediğini aktaran Polat, “19 ağustos’ta işten çıkarılmayı kabul etmediğimi söyleyerek sabah işçi arkadaşlarımla beraber depoya gittim benimle çalışmayacaklarını çıkışımın yapıldığını tekrar söylediler. Bunun üzerine kadrolu ve taşeronda çalışan elliye yakın işçi kardeşim beni almadan iş başı yapmayacağını söyledi ve iş başı yapmayı reddettiği için iş başı yapmış oldum. Öğleden sonra CarrefourSA genel merkez yöneticileri depoya geldiklerinde kıdem, ihbar tazminatımın verileceğini ve bana da CarrefourSA depo da taşeron firma olan DGR şirketinde işte bulduklarını söylediler. Bu süre zarfında tüm patron vekilleri gelmiş, işçiler ben iş başı yapmadan içeriye girmemiş eylem yapmış ve polisle muhatap olmak zorunda kalmışken yerime atanan sendikanın temsilcisi hiç müdahil olmamış , izlemekle yetinmiştir” dedi.
CarrefourSA depoda çalıştığım günden itibaren hak gasplarına karşı mücadele yürüttüklerini söyleyen Polat, “Önce görevden alınmam yerime temsilci atanması ve işten çıkarılma sürecimde yıllardır aidat verdiğim sendikanın taraf olmaması işten çıkarılmamın tesadüfi olmadığını ve sendikanın dışında organize edilmediğini bize göstermektedir .
Bizler Makro Uyum işçileri, Real Market işçileri, Media Market işçileri ve Migros direnişinden Tezkoop İş Sendikasının sarı sendikacılık pratiklerini ayan beyan görmekteyiz . On binlerce işçiden aidat alıp hem ekonomik hem de sosyal sermaye biriktirenlerin işçileri satarak nasıl zenginleşip taşeron şirketler kurduklarını ikinci kez işçilerin emeklerini sömürdüklerini tekrar tekrar görmüş olduk” ifadelerini kullandı.
Polat, “Tezkoop İş Sendikası tacizcileri koruyan 20’li yaşlarda genç işçileri ölümüne çalıştıran ve haklarına çökmeye çalışan Veysel cingözler, Mehmet emin Meriçler üretmektedir. Bu taşeron şirket sahipleri yani köle kahyaları bizlerin hayatlarını üç kuruşluk karlarının pazarlık konusu yapmakta, teşhir olduklarında sahiplerine koşmakta bizleri onurumuzla çalıştığımız için cezalandırmaktadır. Bugün ülkenin her yanında işçiler sarı sendikalara karşı direniyor. Bugün Nakliyat-İş, Tezkoop İş Sendikasının sattığı Makro Uyum işçileri, Real Rarket işçilerinin hakları için direniyor . Yine Türk Metal sendikasının patronla beraber tazminatlarını gasp ettiği Uzel işçilerinin direnişini devam ettiriyor. İmbat maden işçileri ve Türkiye’nin her yerindeki madenciler sarı maden iş sendikasının gasp ettirdiği hakları için amansız direniyor ve yoldaşlarını hak mücadelesi verirken hayatlarını kaybediyor. DGD-SEN Sendikası 120 gün boyunca sarı sendikacıdan patronluğa uzanan ve ısrarla o patronları savunan Tezkoop İş Sendikana karşıda mücadele etmek zorunda bırakılıyor. SML etiket işçileri sarı sendikacılık pratikleri ile ihanete uğruyor. Sinbo direnişi yine sarı metal sendikasının sarı pratiklerinin karşısında da direniyor” dedi.
Mücadelesinin bireysel olmadığını söyleyen Polat, şöyle devam etti: “Tüm derdimiz, meramımız bunca yağma ve talan karşısında yapılan eylemleri, söylenen sözleri büyütmek ve sözümüzü , eylemimizi küçük büyük demeden devam ettirmektir. Sendikaların asıl sahipleri işçilerdir. Söz, yetki, karar mekanizmaları işçilere bırakılana kadar ve işçiler sendikaları da, ülkeyi de yönetene kadar kavga etmekten vazgeçmeyeceğiz.”