Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda başlattığı nöbet 35’inci gününde devam etti. “Kayyım defol” tişörtlerinin giyildiği eylemde, “Taksim Hakkari bizim, 1 Mayıs’a özgürlük, kayyım defol” pankartı açıldı. Eylemde sık sık “Bijî berxwedana Colemerg’ê” ve “Kayyımlar gidecek biz kalacağız” sloganları atıldı.
Eylemde ilk sözü DEM Parti Esenler İlçe Eşbaşkanı Mehmet Ünal aldı. Ünal 15 Temmuz darbe girişimi sonrası “milli irade” diyenlerin Kürt halkının iradesini tanımadığını belirterek, “Yıllardır Kürt halkının seçtiği irade üzerinde baskı kuruluyor, inkar ediliyor, yerine haksız hukuksuz kayyımlarla kabul görülmüyor. Bunun bir tarihsel kökeni var, Demirel diyordu ki ‘Bu Kürtler’in 29’uncu isyanıdır.’ Evet 29’uncu isyan ama gelen başbakan, cumhurbaşkanı ‘Bu ülkede Kürt sorunu vardır, demokratik yollarla çözülmelidir’ taahhüdünden bulunuyorlar fakat bu yolda bir adım atmıyorlar” diye konuştu.
“Kadın öncülüğü ile gurur duyuyoruz”
Ardından DEM Parti Ataşehir ilçe yöneticilerinden Zeynep Kuloğlu söz aldı. DEM Parti’nin eşbaşkanlık siteminin ne denli önemli olduğuna vurgu yapan Kuloğlu, “Kadın öncülüğü bizim için gurur verici bir şeydir. Mevcut sistem bizim halkımızı ve bizim kültürümüzü anlamış olsaydı onlar atanmış değil seçilmiş olurdu. Halkın seçtiği, bizi temsil edenlere, irademize saygısızlık etmesinler. Herkes bizim seçilmişlerimize saygı duymak zorundadır” ifadelerini kullandı.
“Kürt sorununun demokratik çözümü gerekli”
Sonrasında DEM Parti Esenyurt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Arınok bir konuşma gerçekleştirdi. Arınok, siyasetteki çözümsüzlüğün kişisel çıkarlar uğruna sürdürüldüğüne dikkat çekerek, “Bir daralma bir bütün olarak halkın tamamını esir alıyor, hem açlığa hem de yoksulluğa, sefalete mahkum ediyor. Bunu aşmanın yegane yolu Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesidir” diye belirtti.
“Savaşla yaşam inşa edilemez”
Devamında DEM Parti Beyoğlu İlçe Eşbaşkanı Arif Yılmaz konuştu. Yılmaz, bu mücadelede her koşulda iradelerinin teslim alınamadığını belirterek şunları söyledi: “Bundan ders çıkarmamak, savaşta ısrar etmek, insani olmayan ne varsa ondan ısrar edip mücadelesini vermek bence bir insana yakışmayan bir hareket, bir zihniyettir. İnatlaşmayla, kutuplaştırmayla, savaşla hiç kimse bir yaşam inşa edemez.”
“Coşkuyla yürüdük”
Sonrasında ‘”İradeye saygı” şiarıyla Colemêrg’e yürüyenlerden TJA Aktivisti Hanım Kurum ve HDK İstanbul İl Eş Sözcüsü Ali Bal söz aldılar. Kurum, il il kilometreler süren yürüyüşü coşkuyla gerçekleştirdiklerini belirterek, “Sistem şunu düşünüyor, seçimlerde büyük bir yenilgiyle karşı karşıya kaldılar. Bunun intikamını kayyımla, baskıyla, zorla almaya çalışıyorlar” dedi.
Bal ise şu ifadeleri kullandı: “Darbe diye adlandırılan bir süreci yaşayan iktidarın 20 yıl içinde bu ülkede baskı, otorite anlayışını nasıl geliştirdiğini ve bu darbe mekaniğini nasıl süreklileştirdiğini bugün yaşayarak görüyoruz.”
Nöbet yarın devam ettirilmek üzere sloganlarla son buldu.