İstanbul Sözleşmesi’nin ardından 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hedefe alındı.
Muhafazakar siyasetçiler ile hükümet yanlısı medyanın “gizli amacı aileyi yok etmek” iddialarıyla yürüttüğü olumsuz kampanyalarla hedef alınan İstanbul Sözleşmesi’nden sonra şimdi de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a göz dikildi. Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, İstanbul Sözleşmesi’nin ardından bu kez de 6284 sayılı kanunu hedef gösterdi. Yazar, “Zaten 6284 sayılı kanun aslında sözleşmenin tekrarı gibi. Hatta daha kapsamlı ve zaten yakınmaların çoğu bu yasaya dayalı verilen kararlarla ilgili. 6284 değişmezse aslında bir şey değişmemiş olur, o zaman da yakınmalar devam eder” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekinilmesi için kimi gruplar ve en başta da Yeni Akit gazetesi kampanyalar düzenlemişti. Şimdi de 6284 sayılı kanunun kaldırılması için söylemler gündemde. “4320 Sayılı Ailenin Korunmasına İlişkin Kanun” 2012 yılına kadar yürürlükteydi. 2010 yılında koruma talebi mahkemece boşandığı gerekçesiyle reddedilen Ayşe Paşalı’nın eski eşi tarafından öldürülmesinin ardından 4320 sayılı kanunun yetersizliği eleştirilmeye başlandı. Konuyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’yi mahkum etti. Kadın örgütlerinin çabasıyla yeni bir kanun talebinde bulunuldu. 6284 sayılı kanun 8 Mart 2012 tarihinde oy birliğiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edildi.
20 Mart 2012’de yürürlüğe giren ve kadının beyanının esas alınması ilkesi nedeniyle eleştiri oklarının hedefinde olan 6284 sayılı kanun, İstanbul Sözleşmesi’ni referans alıyor.