İstanbul, Ankara ve İzmir’de yasaklara rağmen binlerce kadın meydanlarda buluştu. Pek çok yerde gerçekleşen polis saldırısına rağmen kadınlar, direngen ve kararlı bir tutumla barikatları aşarak basın açıklaması gerçekleştirdi.
İstanbul
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Taksim’de 20. kez düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü Valilik kararıyla engellenmek istendi. Polis meydanı ve İstiklal Caddesi’ni abluka altına aldı. Hemen hemen her sokağı bariyerlerle kapatan polis ara sokaklarda kadınlara biber gazıyla saldırdı.
Kadıköy’den Taksim’e gitmek için vapura binmek isteyen kadınlara polis izin vermedi. İskele meydanında polis kadınları ters kelepçeyle gözaltına aldı. Beşiktaş’ta ise 38 kadının gözaltına alındığı duyuruldu.
Valilik yasağı ve polis barikatlarına rağmen kadınlar dört bir koldan Taksim’e çıkmaya çalıştı. Cihangir, Sıraselviler, Bakraş Sokak ve Tel Sokakta polis biber gazıyla kadınlara saldırdı. Cihangir sokaklarında apartmanlardan tencere tava sesleri yükseldi.
Sıraselviler Caddesi’nde kadınlar “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop, inadına isyan inadına özgürlük” diyerek barikatları aştı.
Cihangir’de 20. Feminist Gece Yürüyüşü açıklaması Kürtçe, Türkçe ve Arapça okundu. Açıklamada, “Her gün katlediliyoruz, tacize uğruyoruz, şiddete maruz kalıyoruz. Ses çıkarıyoruz, sokakları terk etmiyoruz. İsyanımızı büyütüyoruz” denildi.
İzmir
İzmir’de kadınlar pek çok semtte 8 Mart için alanlarda: Savaşa hayır diye sokaklara çıkan kadınlarız, eşit, şiddetsiz, özgür, barış içinde bir yaşamı mutlaka kazanacağız.
İzmir’de Kadın Platformu’nun çağrısı ile bir araya gelerek 8 Mart’ı kutlamak isteyen kadınlar Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplandı.
Toplanan kadınların yürümesine polis engel oldu. Direnen kadınlar polis barikatını açtırarak, “Krizin yükü patronlara”, “Nefrete inat yaşasın hayat”, “Nafaka hakkı gasp edilemez”, “Jin jiyan azadi”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları eşliğinde cadde boyunca yürüdü.
Zamların geri alınması, ücretlere ek zam yapılması, şiddetin, sömürünün ve savaşın son bulması, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi gibi taleplerin ön plana çıkığı yürüyüşte basın açıklamasını İKP adına Özgür Genç, Meryem Yıldırım ve Berfin Yücel okudu.
“Eşitlik, özgürlük, insanca bir yaşam için sokaklardayız”
8 Mart’ın tüm dünyada emekçi kadınların kapitalist sömürüye, eşitsizliklere, mahkum edildikleri korkunç çalışma ve yaşama koşullarına karşı mücadele günü olduğunu hatırlatılan açıklamada, “Dünyanın her yerinde olduğu gibi İzmir’de eşitlik, özgürlük, insanca bir yaşam taleplerimizle sokaklardayız” denildi.
“Lüks yattan yüzde 1 KDV alırken, pedden yüzde 18 KDV kesiyor”
Ekonomik krizden en çok kadınların etkilendiği ifade edilen açıklamada, “Artan zamlar, yükselen faturalar ve sefalet ücretleriyle karşı karşıya kalan kadınlar bir dar boğazın içinde yaşamaya çalışıyor. Ekonomik özgürlükten yoksun kalan kadınlar olarak bir başkasına, daha da bağımlı kılınıyoruz. Temel ihtiyaçlarımıza yapılan zamlardan bıktık usandık. Doğum kontrol yöntemleri ve ürünleri; ped, tampon gibi hijyen ihtiyaçları temin edebilmek imkansız hâle geldi. Sağlık hakkına erişemiyoruz. Çeşitli kanser türlerini önleyici etkisi bilinen HPV aşısını olamıyoruz çünkü devlet karşılamıyor. Ama aynı devlet lüks yattan yüzde 1 KDV alırken, pedden yüzde 18 KDV kesiyor, yandaşlara milyarlarca lira aktarıyor” denildi.
“Biz kadınlar emeğimiz ve haklarımız için direnmekten, ‘krizin faturasını kadınlar ödemeyecek’ demekten vazgeçmiyoruz” diye belirtilen açıklamada, güvenceli iş, insanca ve eşit ücret talepleri dile getirildi.
“Katledilen kadınların hesabını soracağız”
“Evde, iş yerlerinde, sokakta, kampüste tacize, tecavüze, mobbinge uğruyoruz. Her gün bir kız kardeşimiz daha vahşice katlediliyor. Hiçbirimiz kendini güvende hissetmiyor. Şüpheli kadın cinayetleri aydınlatılmıyor. LGBTİQ+’lar her gün bizzat iktidar tarafından gerici saldırılarla hedef haline getiriliyor” denilen açıklamada, katledilen kadınların hesabını sorana kadar mücadele edecekleri vurgulandı.
“Devlet şiddetine karşı yan yana olacağız”
İstanbul Sözleşmesi’nden nafaka hakkına kadar kadınların haklarının gasbedildiği ifade edilen açıklamada, “İktidar politikalarını eleştirdiği için gazeteciler, siyasetçiler mesnetsizce tutuklanıyor, cezaevlerinde işkenceye maruz kalıyor. Cezaevinde demans teşhisi konulan ve geçtiğimiz günlerde ATK’ye sevk edilen eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk da bunlardan biri. Tüm hasta mahpusların tahliyesi sağlanana, düşüncesinden dolayı yargılanan tüm gazeteciler, kadın hakları savunucuları serbest bırakılana, haklarındaki davalar düşürülene kadar mücadelemiz sürecek. Birbirimizi yaşatmak için, faşizme, erkek/devlet şiddetine karşı yan yana, omuz omuza olacağız” denildi. Açıklamada ayrıca Deniz Poyraz’ın katledilmesine ve davanın Kayseri’ye taşınma tartışmalarına tepki gösterildi.
“Özgür bir yaşamı birlikte kazanacağız”
“Biz kadınlar emperyalist savaşa karşı barış talebimizle sokaklardayız” denilen açıklama şöyle son buldu;
“Farplas, Alpin Çorap, Oppo, Migros Depo, Pas South işçileri, pandemiyle mücadelede en ön safta yer alan sağlık emekçileri başta olmak üzere memleketin dört bir yanında ‘eşit işe eşit ücret’ diyen, ‘insanca yaşamak istiyoruz’ diye harekete geçen, sendikal hakları için direnen, ek zam talepleri ile iş bırakan, grev alanlarının direnci olan emekçi kadınlarız.
Yalnız 8 Martlarda değil, her gün kadın dayanışmasını ve mücadelesini yükseltecek, yoksulluğu bize reva görenlere karşı, sömürü ve şiddete karşı eşit, özgür bir yaşamı birlikte kazanacağız.”
Taleplerimiz için mücadeleyi büyütüyoruz
Taleplerin de sıralandığı basın açıklamasında kadınlar, “İsyanı büyütüyor, mücadeleyi örgütlüyoruz” dedi. İzmir Kadın Platformunun sıraladığı talepler şunlar:
- Yapılan zamlar geri alınsın, ücretlere ek zam yapılsın
- Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya son verilsin
- Eşit işe eşit ücret verilsin, sendikal hak ve özgürlükler tanınsın
- Bütçede, eğitimde ve her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği sağlansın
- Her mahalleye ve iş yerlerine 7/24 açık, ana dilde hizmet veren kreş ve bakımevleri açılsın
- İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen İLO 190 sayılı Sözleşme uygulansın
- Korunma ve sığınma talep edenler öncelikli olmak üzere her kadın ve LGBTİ’lere iş ve sosyal güvence sağlansın
- İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa başta olmak üzere kadına yönelik her türlü şiddeti önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler uygulansın
- Nafaka hakkını gasbetme girişimine son verilsin
- İstismar ve şiddet davalarında cezasızlık son bulsun
- Temel ihtiyaç ürünleri ve hizmetleri, doğum kontrol yöntemleri ve ürünleri; ped, tampon gibi hijyen ihtiyaçları ücretsiz sağlansın
- HPV aşısı tüm kadınlar için ücretsiz ve koşulsuz olsun
- Fiili kürtaj yasakları kaldırılsın
Ankara
Ankara’da Feminist Gece Yürüyüşü için Madenci Anıtı’nda buluşmak isteyen kadınlar ve LGBTİ+’lar, polisin Madenci Anıtı önünü ablukaya alması üzerine Sakarya Caddesi’nde toplandı.
Ankara’da Feminist Gece Yürüyüşü için Madenci Anıtı’na buluşma çağrısı yapılmış ve Sakarya Caddesi’ne yürüyüş planlanmıştı. Ancak polis Madenci Anıtı önünü ablukaya alınca binlerce kadın ve LGBTİ+ pankartları ve dövizleriyle doğrudan Sakarya Caddesi’nde toplanarak sloganlarla yürüyüşe geçti. Sakarya Caddesi’nde tur atan kadınlar ve LGBTİ+’lar, attıkları sloganlarla, taşıdıkları pankart ve dövizlerle, çektikleri halaylarla, danslarıyla renkli görüntüler oluşturdu.
Sakarya Caddesi’nde yapılan yürüyüşün ardından kadınlar, basın açıklamasını okudu. Basın açıklamasının ardından müzikler, danslar, halaylar ve sloganlar devam etti.