İSTAHED Başkanı Özbakış, “Hasta sayısı artınca çözüm olarak muayene sürelerini kısaltma yoluna gidildi. 5 dakikada muayene şartı aranıyor. Bu yapılamaz. Şu anda sağlık sisteminin ayakta durması, sağlık çalışanlarının fedakârlığıyla oluyor” dedi
İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) Başkanı Serkan Özbakış, sağlık sisteminde zorlukların ortaya çıktığını, ikinci ve üçüncü basamak hastanelerde randevu sorununun doğduğunu söyledi. Özbakış, İSTAHED 8. Aile Hekimliği kongresi kapsamında yönetim kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, “Hasta sayısı artınca çözüm olarak muayene sürelerini kısaltma yoluna gidildi. 5 dakikada muayene şartı aranıyor. Bu yapılamaz. Ne yazık ki mevcut sıkıntıların aşılması için yine sağlık çalışanlarına ilave yük getirilerek sağlığı yönetmeye çalışılıyor. Şu anda sağlık sisteminin ayakta durması, sağlık çalışanlarının fedakarlığıyla oluyor” dedi.
Aile hekimlerinin yürürlüğe giren ödeme yönetmeliğini kabul etmediğini, ücret açısından yeni model oluşturulmadan özünde kendilerinin de kabul ettiği hasta sayısındaki azaltmanın ileride aile hekimliği açısından sorun doğuracağını belirten Özbakış, aile hekimliğinin ilave sorunlarla yüz yüze geleceğini vurguladı.
İstanbul’da emekli olan aile hekimleri, istifa eğilimi gözlemlendiğini, bunun yanında yabancı ülkelerden gelip Türkiye’de tıp fakültesi bitiren ya da denklik alan yabancı hekimlerin aile hekimliği yaptığını belirten Özbakış, “Salgın döneminde ciddi sayıda istifa oldu. Emekliliği gelenler de emekliliklerini istediler. Yeni mezun arkadaşlarda aile tercihi azaldı. Böyle giderse sürdürülemez sorunlar ortaya çıkacaktır. İstanbul’da 4600 aile hekimliği birimi çalışıyor, çok sayıda boş birim bulunuyor, ne binası, ne hemşiresi, ne de doktoru var. Buna karşılık 500 dolayında yabancı uyruklu hekim aile hekimi oldu” dedi.
Aile hekimlerinin halk sağlığı açısından ve sağlık sisteminin işleyişindeki kritik önemine karşılık salgın döneminde ağırlaşan sorunlarının çözülmediğini belirten Özbakış, “Aşı merkezleri kurulması gerekir dedik ama olmadı. Önlem alınamadığı için çok sayıda arkadaşımız, ekip arkadaşlarımızın tamamı hastalandı. Hayatını kaybedenler oldu. Milli Eğitim Bakanlığı çalışılmadığı dönemde bile ücretleri korurken, bizlerin hakedişleri kesildi, salgında hastalanan arkadaşlarımızın maaşları kesildi. Milli Eğitim Bakanlığı ek ödemeleri yaparken, bizim ek ödemelerimiz için bin dereden su getirildi, ek ödemeler bizlerin elinde olmayan kriterlere bağlandı” diye konuştu. Buna karşılık aile hekimlerinin hem Covid-19 aşılamasında, hem de genel aşı programındaki bebeklik aşılamasında geriye düşülmediğini belirten Özbakış, normal sağlık hizmeti ve Covid-19 salgınında üzerlerine düşen hizmetleri verdiklerini kaydetti.
“Covid-19 aşılamasının yüzde 60-65’ini aile hekimleri gerçekleştirdi” diyen Özbakış, gelinen aşamada ise hak kayıplarının sözkonusu olduğunu, hatta görüş ayrılıkları nedeniyle ilave baskılara maruz kaldıklarını söyledi. Özbakış, “Çok sayıda arkadaşımız Avrupa ya gitmeye çalışıyor. Yetişmiş insan gücü kaybediliyor. Bir salgında sağlık çalışanları eylem yapmaya başlıyorsa, orada düşünmek gerekir. Mutsuz sağlık çalışanları ile bunu yönetmek mümkün değil” dedi.
İSTAHED Yönetim Kurulu Üyesi Nahide Toksan aile hekimliğiyle ilgili konuları daha fazla gündeme getirmek istediklerini belirtti. İSTAHED Başkan Yardımcısı Esin Ayfer Çulha Dildök ise salgının henüz bitmediğini hatırlatarak, gebeler ve çocuğu okula giden ailelerin aşılamasının kritik önemde olduğunun altını çizdi. Dildök, Covid-19 verilerinin aşılı ve aşısız olarak açıklanmasını ve toplumun aşıya motive edilmesi gerektiğini belirtti. Başkan Yardımcısı Senem Özşehir de aile hekimlerinin aşılamada önemli rol oynadığını hatırlattı. Kongre sekreteri İbrahim Acar da salgın ortamında grip aşısının kronik hastalar ile bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanan hastalar için önemli olduğunu hatırlattı. Acar, bütün toplumu salgına karşı aşı olmaya çağırdıklarını açıkladı.