İsrailli eski gazilerden oluşan Breaking the Silence isimli oluşum Hamas’ın İsrail’e karşı başlattığı Aksa Tufanı direnişi ile ilgili açıklama yayınladı. Açıklamada durumu bugünkü hale gelmesinin nedeni olarak İsrail’in politikaları işaret edildi.
Twitter’dan yapılan açıklama şu şekilde:
“Hamas’ın saldırısı ve dünden bu yana yaşananlar anlatılacak gibi değil. Onların zalimce ve suç teşkil eden eylemleri hakkında konuşabilir veya Yahudi üstünlüğü yanlısı hükümetimizin bizi bu noktaya nasıl getirdiğine odaklanabiliriz. Ancak eski İsrail askerleri olarak bizim görevimiz, ne yapmak üzere gönderildiğimizi konuşmaktır.
İsrail’in güvenlik politikası onlarca yıldır “çatışmayı yönetmek” oldu. Birbirini izleyen İsrail hükümetleri, sanki herhangi biri bir fark yaratacakmış gibi, ardı ardına şiddet uygulanmasında ısrar ediyor. “Güvenlik”ten, “caydırıcılıktan”, “denklemi değiştirmekten” bahsediyorlar.
Bunların hepsi, Gazze Şeridi’ni tamamen bombalamanın kod sözcükleridir; her zaman teröristleri hedef almakla meşrulaştırılır, ancak her zaman ağır sivil kayıpları da yaşanır. Bu şiddet olayları arasında Gazzelilerin hayatını imkansız hale getiriyoruz, sonra her şey kızıştığında şaşırmış gibi davranıyoruz.
BAE ve şimdi de Suudi Arabistan’la “normalleşme”den bahsediyoruz, arka bahçemize inşa ettiğimiz açık hava hapishanesine dünyanın göz yummasını umuyoruz. Akıl almaz insan hakları ihlallerinin yanı sıra, kendi vatandaşlarımız için de büyük bir güvenlik sorumluluğu yarattık.
İsraillilerin sorduğu soru şu: Askerler dün neredeydi? Yüzlerce İsrailli evlerinde ve sokaklarda katledilirken IDF neden görünüşte yoktu? Talihsiz gerçek şu ki, onlar “meşgul”lerdi. Batı Şeria’da.
Yerleşimcilerin Filistin şehri Nablus’a saldırılarını güvence altına almak, El Halil’de Filistinli çocukları kovalamak ve pogromlar yürüten yerleşimcileri korumak için asker gönderiyoruz. Yerleşimciler, Huwara sokaklarından Filistin bayraklarının kaldırılmasını talep ediyor; bunun için askerler gönderilir.
Ülkemiz onlarca yıl önce, yerleşimci-mesihçi bir gündem uğruna işgal altındaki milyonlarca sivil nüfus üzerindeki kontrolü sürdürmek uğruna kasabalarımız ve şehirlerimizdeki vatandaşlarının güvenliğinden vazgeçmeye istekli olduğuna karar verdi.
Hiçbir zaman çözmek zorunda kalmadan “çatışmayı yönetebileceğimiz” fikri bir kez daha gözlerimizin önünde çöküyor. Şu ana kadar ayakta kaldı çünkü çok az kişi buna meydan okumaya cesaret edebildi. Bu yürek parçalayıcı olaylar bunu değiştirebilir. Yapmalılar. Hepimiz için nehir ve deniz arasında.”
Hamas's attack and the events unfolding since yesterday are unspeakable. We could talk about their cruel and criminal actions, or focus on how our Jewish-supremacist govt brought us to this point. But as former Israeli soldiers, our job is to talk about what we were sent to do
🧵— Breaking the Silence (@BtSIsrael) October 8, 2023
Breaking the Silence kimdir?*
Braking the Silence (Sessizliği Kırmak), İkinci İntifada’nın başlangıcından bu yana İsrail ordusunda görev yapmış ve halkı işgal altındaki topraklardaki günlük yaşamın gerçekleriyle tanıştırmayı görev edinmiş kıdemli askerlerden oluşan bir örgüttür. Genç askerlerin her gün sivil bir nüfusla karşı karşıya kaldığı ve bu nüfusun günlük yaşamının kontrolüyle meşgul olduğu bir gerçekliğin ödenen bedeli hakkında kamuoyunda tartışmayı teşvik etmeye çalışıyoruz. Çalışmamız işgale son vermeyi amaçlıyor.