16.6 C
İstanbul
12 Mayıs Pazartesi, 2025
spot_img

İşçiler, emekçiler: "Yoksulluk sınırının altında asgari ücret istemiyoruz"

Asgari ücreti tespit edecek komisyon görüşmelerinde sona yaklaşılıyor. İşçiler, komisyonda kendilerini gerçek anlamda temsil eden bir tarafın olmadığını belirterek, örgütlenmenin zorunluluğuna dikkat çekiyor.
Mezopotamya Ajansı’na konuşan emekçiler ekonomik sıkıntılarının her geçen gün daha da arttığını, yoksulluk sınırının 7 bin liraya dayandığını belirterek, genel grev, genel direniş örgütlenmesi gerektiğini, insanca yaşanabilir bir ücretin sokaklarda haykırarak alabileceğini belirttiler.
‘HAK ETTİĞİMİZ ÜCRETİ MEYDANLARDA HAYKIRARAK ALABİLİRİZ’
Ekonomik sorunların üst üste gelen zamlarla daha da derinleştiğini belirten işçi Sipan Karaaslan, devletin asgari ücrete yapacağı zamla birlikte ücretin en fazla 2.500 TL olacağını söyledi.
İnsanca yaşam koşulları için bu fiyatın daha da fazla olması gerektiğini ifade eden Karaaslan, “Çalışma koşullarımız, sağlık sorunlarımız, geçim sıkıntılarımız hepsi birbiriyle bağlantılı. Hastalanıp devlet hastanelerinde gittiğimizde bile para ödüyoruz. Yakacak, yiyecek, çocukların giderleri, hastane masrafları, giyecek aslında sorunumuz çok. Fakat bu masraflarımıza yetecek bir ücret alamıyoruz. Şartlarımızın bir an önce düzeltilmesi gerekiyor” diye belirtti.
İşçilerin sorunlarını örgütlenerek aşabileceğini dile getiren Karaaslan, “Hak ettiğimiz ücreti ancak meydanlarda haykırarak alabileceğimize inanıyoruz. Ülkedeki muhalefetin yetersizliği, CHP’nin düzensizliği işçileri bu duruma getiriyor. Sendikaların bu şekilde davranışları devam ettiği sürece bizim için fark eden bir şey olmayacak. Asgari ücreti devletin belirlediği şartlar altında alacak, asgari ücret zammı bizim için hissedilir olmayacak” diye konuştu.
‘İŞÇİ SINIFI TÜRK-İŞ’E GÜVENMİYOR’
Asgari ücret görüşmelerin her sene olduğu gibi iktidar tekelinde görüşüldüğünü belirten işçi İrfan Taşkıran ise şunları ifade etti: “Görüşmelerde sadece patronları ve devleti temsil edenler ve işçileri temsil ettiğini iddia eden ama işçi sınıfının hiç güven duymadığı Türk-İş katılıyor. Toplantılarda dile getirilen talepler veya telaffuz edilen rakamlar işçi sınıfının beklentilerinin çok altında. Bugün artık yoksulluk sınırı 7 bin liraya dayanmıştır. İşçilerin 2.500, 3.000 gibi ücretlerle geçindirmeye çalışmak, yoksulluğun, açlığın fazlalaşması anlamına geliyor. İşçilerin ücretleri, işçilerin talepleri üzerinden belirlenmelidir.”
‘GENEL GREV ÖRGÜTLEMELİYİZ’
Asgari ücretin en azından TÜRK-İŞ’in belirlediği yoksulluk sınırı üzerinden belirlenmesini gerektiğini aktaran Taşkıran, “Bunun dışında belirlenmiş tüm ücretler işçileri sefalete, borç batağına mahkûm edecektir. Bunun için mutlaka mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bizim bugünlerde İşçi Gazetesi olarak Birleşik İşçi Komiteleri ile birlikte yürüttüğümüz ‘Genel grev genel direniş’ çalışması yürütüyoruz. Sendikaların dahil olacağı işçi sınıfının büyük gövdesini kapsayan bir örgütlülüğün geliştirilmesiyle birlikte bu genel grevin örgütlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
“İşçi sınıfının gücü, üretimden gelen gücüdür” diyen Taşkıran, patronları bu kadar pervasızlaştıranın devlet olduğunu ve bu genel grevin işçi sınıfının örgütlenmesinin önünü açacağını söyledi.
“EMEKLİLER DE ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞANLAR KADAR ZOR DURUMDA”
2014 yılından beri emekli olduğunu belirten Doğan Adalı, hükümetin sadece çalışanların asgari ücretini açlık sınırının altında vermediğini, 10 milyona yakın emeklinin de yüzde 80’ninin emekli ücretinin açlık sınırının altında olduğunu belirtti.
Adalı, “Ben 4 yıldır emekliyim. 1800 lira alıyorum. Yani asgari ücret bile değil. Hükümet emekliye verdiği zamda yüzde 4’ün üzerine çıkmıyor. Enflasyon yüzde 15-20 iken emeklilere ‘yaşama, öl’ diyorlar. Emeklilere kamu ya da başka yerde çalışmayı da yasaklıyor. Fakat asgari ücrete yaptığı kadar bile zam yapılmıyor. Emekliler yaşarken öldürülüyor. Emekliler de asgari ücretle çalışanlar kadar zor durumda, seslerini duyuramıyorlar. Bu yüzden emeklinin de örgütlenmesi gerekiyor. Var olan sendikalar emeklilerin talepleri dile getirilmiyor. Siyasi partilerin bu konuya değinmesi, emeklilerin de seslerini daha gür çıkarmaları, toplumsal olaylara daha duyarlı olmaları gerekiyor” diye konuştu.

Kaynak: İşçi Gazetesi / 17 Aralık 2019

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ŞUBAT SAYISI ÇIKTIspot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 222. SAYISI ÇIKTI!spot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,950AboneAbone Ol