İşçi cinayetleri hız kesmiyor. Eylül ayında en az 147, bu yılın ilk dokuz ayında ise en az 1485 işçi cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Türkiye’de işçi cinayetleri katliam boyutuna varmış durumda. Her gün en az 5 işçi, işçi cinayetlerinde can veriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin bugün yayımladığı rapora göre, eylül ayında en az 147, bu yılın ilk dokuz ayında ise en az 1485 işçi yaşamını yitirdi.
Eylül ayında yaşamını yitiren 147 emekçinin 112’si işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden; 21’i çiftçilerden/küçük toprak sahiplerinden ve 14’ü esnaflardan olmak üzere 35’i kendi nam ve hesabına çalışanlardan oluştu.
EN ÇOK ÖLÜM TARIM VE İNŞAATTA
En çok işçi cinayeti tarım işkolunda yaşandı. Eylül ayında 40 tarım işçisi hayatını kaybederken, inşaat işkolunda 27, taşımacılıkta 14, ticaret/büroda 12, konaklama ve eğlence işkolunda ise 10 işçi yaşamını yitirdi. Metal işkolunda 7, madencilikte 7 ölüm yaşandı.
Eylül ayında işçiler en çok ezilme/göçük (31 ölüm) ve trafik/servis kazası sonucu (31 ölüm) can verdi. Şiddet nedeniyle 22, yüksekten düşme nedeniyle 18, elektrik çarpması nedeniyle 13 işçi hayatını kaybederken, kalp krizi ve beyin kanaması nedeniyle 13 işçi öldü.
8’İ ÇOCUK 10’U KADIN
Eylül ayında yaşamını yitiren işçilerin 8’i çocuk, 10’u kadın, 9’u göçmen işçiydi. İşçi cinayetlerinde ölen çocukların 6’sı henüz 15 yaşında bile değildi. Eylül ayında 65 ve üstü yaş grubunda 5 işçi hayatını kaybetti.
Eylül ayında ülkenin 54 şehrinde ve 2 farklı ülkede işçi cinayetleri yaşandı. En çok işçi cinayetinin yaşandığı il Konya (9 ölüm) olurken, Konya’yı Ankara (8 ölüm), İzmir (8 ölüm) ve Manisa (7 ölüm) izledi.
‘AYNI GEMİDE DEĞİLİZ’
İSİG Meclisi, yayımladığı raporda, Başbakan Binali Yıldırım’ın ILO 10. Avrupa Bölge Toplantısı açılışında yaptığı konuşmayı da eleştirdi: “Başbakan, ‘İşyeri, işin devamı; işverenin ne kadar sorumluluğundaysa çalışanların, çalışanları temsil eden sendikaların da o kadar sorumluluğundadır’ diyerek klasik ‘aynı gemideyiz’ söylemine başvurdu. İşçi ile patron aynı gemide değildir. Türkiye’de patronlar her geçen yıl zenginleşirken, işçiler yoksullaşmaya devam ediyor.”
‘AKLIMIZLA ALAY EDİYORLAR’
Başbakan Yıldırım’ın yine aynı konuşmada “Sendikalaşmaktan korkmayalım” şeklinde ifadeler kullandığına ve kamudaki ihraçları savunduğuna da dikkat çekilen raporda, “Oysa sendikalaştığı için işten atılan binlerce işçi var. Atanan kayyumlar tarafından atılan işçiler, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü için hapse atılan TÜMTİS’liler varken, işlerine iade edilmek için açlık grevinde olan Nuriye ve Semih’e karşı yapılan hukuksuzluklar sürerken, ardı ardına grevler yasaklanırken ve işçi cinayetleri katliam boyutuna varmışken, bu konuşmada söylenenler aklımızla alay etmektir” denildi.
‘KMO’NUN YANINDAYIZ’
Raporda Kimya Mühendisleri Odası’nın (KMO) yönetimine yönelik hükümet müdahalesine de değinilerek, “Bizler İSİG Meclisi olarak KMO’nun bilim ve tekniği halkın yararına sunan mücadelesinin her zaman yanındayız. KMO susmayacak, TMMOB susmayacak!” ifadeleri kullanıldı.
BirGün