17. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, İstanbul’daki açılış gecesi etkinliği ile başladı. Direnişçi işçiler sahne aldı, 1 Mayıs görüntüleri eşliğinde 1 Mayıs Marşı söylendi, Gezi Davası tutuklularına selam gönderildi, Mücella Yapıcı’nın mesajı okundu… Gecede onur plaketi verilen oyuncu Nur Sürer, “Bu karanlık elbet bitecek” diyerek iktidarın baskılarına karşı mücadeleye devam edenleri selamladı.
Bu yıl 17. kez düzenlenen Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin (İFF) açılış gecesi etkinliği dün (2 Mayıs) İstanbul Moda Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Yüzlerce kişinin salonu doldurduğu etkinlikte sahne yine emeğin direnişinindi.
Sunuculuğunu Ayşen Şahin’in yaptığı gece, festival gönüllülerinden Deniz Devrim Dede’nin hoşgeldiniz konuşması ile başladı. İFF’nin 17 yıldır yarışmasız, sponsorsuz ve ücretsiz bir festival olarak düzenlendiğini hatırlatan Dede, bunun sayısız gönüllünün emeğiyle mümkün olduğunu vurguladı
Mücella Yapıcı’dan mesaj
Gecede Gezi Davası’nda tutuklananlar da unutulmadı. Kısa bir video gösteriminin ardından, 18 yıl hapse mahkum edilen Taksim Dayanışması sözcüsü Mücella Yapıcı’nın kızı Cansu Yapıcı sahne aldı ve Mücella Yapıcı’nın İFF için yolladığı mesajı okudu:
“Çok değerli İşçi Filmleri Festivali ekibi ve izleyicileri,
Sizlerle birlikte salonlarda film izlemeyi ve sonrasında üzerine tartışmayı çok isterdim. Bu sene olmadı ama seneye birlikte olacağımıza eminim. Filmlerimizle, şarkılarımızla, neşelerimizle, kahkahalarımızla buluşacağımız, emeği ve yaşamı birlikte savunacağımız günlerin umuduyla, malum, bu daha başlangıç!
Beyaz yakalı kadın işçi Mücella Yapıcı”
Direnişçi işçiler sahnede
Süren işçi direnişleri temsilen DİSK/Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin’in yanı sıra Öğretmen Sendikası, Dev Yapı İş ve Vakıf Üniversiteleri Dayanışması temsilcileri sahneye çıkarak mücadelelerini anlattı.
Zafer Ayden ve Nur Sürer’e plaket
Gecede her yıl olduğu gibi bu yıl da kameranın hem önündeki hem de arkasındaki emekçiler unutulmadı. DİSK/Sine-Sen’in eski Genel Başkanı, sinema emekçisi Zafer Ayden’e ve oyuncu Nur Sürer’e teşekkür ve onur plaketi verildi.
Ayden’in ardından Nur Sürer’in ödülünü Pelin Ermer verdi. Sürer kadınların sinemanın her alanında var olmak için verdikleri mücadeleye, iş cinayetlerine, çocuk işçiliğe ve Gezi Davası’na değindiği etkileyici bir konuşma yaptı. Sürer şunları söyledi:
“17 yıl önce sunuculuğunu ben yapmıştım ilk açılışında Emek Sineması’nda. İşçi Filmleri Festivali’nden ödül olmak çok kıymetli benim için. Ben de bunun bir parçasıyım. Ben hep kendimi emekçi tarafında görmüşümdür.
Biz filmlerde çalışırken yönetmen kamera arkadası dahil 15 kişi çalışırdık. Şimdi arkamızda 150 kişi var. Kadınlar da yoktu o zaman, Bilge Olgaç vardı kadın yönetmen. Şimdi çoğaldı. Kadın asistan yoktu. İlk kadın asistanı Atıf abinin filminde gördüm. Şimdi 180 kişinin 90’ı kadın. Kadınlar sinemada gerçekten varlar, hep varlar.
2021’de 2250 tane için öldü iş cinayetlerinde. Bu sene daha fazla olacağını düşünüyorum. Geçtiğimiz yıllarda 13’e yakın çocuk işçi hayatını kaybetti. Bizim ailede kadınlar çalışırdı. Ablam çocuk işçiydi, erkek kardeşim tatillerde tamirhanelerde çalışırdı. Çocuk işçi acısı birmiyor bu ülkede. Adana’dan Ahmet diye bir çocuk vardı, kolunu kaptırdı. 2250 işçi hayatını kaybediyor, kimsenin kılı kıpırdamıyor. İşçi ölümleri o kadar sıradan ki.”
Bu karanlık elbet bitecek
“Aynı şekilde kadın cinayetleri öyle. Ortalama günde 3 kadın öldürülüyor ama Süleyman Soylu’nun bütün derdi Ekrem İmamoğlu ile uğraşmak. Gerçekten umudumuzu yitirmek de istemiyorum ama bu karanlık elbet bitecek. Onu Maltepe’de gördüm. Maltepe’de Gezi Direnişinden ötürü cezaevine gönderilen Mücella abla, Çiğdem… Osman Kavala’yı 30 senedir tanırım. Kime ne zarar vermiş olabilir ki? O kadar düşünüyorum ki. Dünyanın en nazik adamı. Osman Kavala’nın tek suçu, sadece kızıl milyarder olması. Başka hiçbir şeyi yok. Mücella abla size ne yapmış olabilir? Adam karısını yaralıyor, yakıyor, akşam üzeri serbest bırakılıyor… Böyle rezil bir ülke olabilir mi?! Bir kadın sadece “Bu şehirde bunları yapamazsınız” diyor, “Bu şehir yeşil kalacak, buranın tarihine dokunmayın” diyor ve 18 yıl! Defolun gidin artık bu ülkeden.”
“Bu film karanlıkta çekildi”
Sürer’in ardından, elektrik zamlarına ve kesintilere karşı verdiği direnişle de gündeme gelen Moda Sahnesi’nin kurucularından Selçuk Aydoğan sahne aldı. Aydoğan elektrik faturasını ödemeyerek başlattıkları direnişte yaşananları anlattı. Bu süreci anlatan “Bu film karanlıkta çekildi” adlı belgesel film de İFF programında yer alıyor.
Festivalin bir de yurtdışından yönetmen konuğu vardı. Libya’daki köle işçilerin öyküsünü anlatan Çığlık filminin İtalyan yönetmeni Michelangelo Severgnini, Libya petrollerinin nasıl yağmalandığını da anlatan filminin bu nedenle Avrupa’da gösterilemediğini belirtip, filminin sansürü en ağır biçimde deneyimleyen Türkiye’de gösterebiliyor olmasının ironik olduğunu söyledi.
Son olarak sahneye Çatlak filminin yönetmen Fikret Reyhan çıktı. Reyhan gece boyunca sahneye çıkanların yansıttığı direniş ve mücadele kararlılığını bu karanlığın son bulacağına dair umut verdiğini belirtti. Kısaca filmine değinen Reyhan, filminde kapitalizmin taşralı bir aileyi nasıl parçaladığını göstermeye çalıştığını söyledi. Gece Çatlak filminin gösterimi ile son buldu.
20 ülkeden 69 film, gösterimler ücretsiz
İFF 1-8 Mayıs tarihlerinde 20 ülkeden 69 filmi, yine sponsorsuz, yarışmasız ve ücretsiz seyirci ile buluşturuyor. İFF, dünyanın dört bir yanından gelen toplam 594 film başvurusunu değerlendirdi. Bu yıl festivalde 49 yerli 20 yabancı filme yer verilecek.
Türkiye’de ilk gösterimini yapacak 15 adet film var. Bunlardan bazıları:
- Daha önce de gösterilen Dalga/Die Welle filminin ilham aldığı film Lesson Plan: The Story of the Third Wave / Ders Planı: Üçüncü Dalganın Öyküsü;
- Arjantin’den Amasando Futuro / Geleceği Yoğurmak;
- Japonya’dan Bunu ona yaptıran neydi?;
- Yönetmenin de katılacağı İtalya’dan L’Urlo / Çığlık;
- Yunanistan’dan ΔΕΜΕΝΟΙ / Sarmal;
- Kamboçya’dan Boramey: Fabrikadaki Hayaletler
Pandemi nedeniyle son iki yıldır yalnızca online etkinlikler düzenleyen İFF, bu yıl hem online hem de yüz yüze olacak.
İstanbul’daki yüz yüze gösterimler
Online gösterim ve söyleşiler festivalin YouTube kanalında 8 Mayıs’a kadar devam edecek. İstanbul’daki yüz yüze gösterimler 5-8 Mayıs tarihleri arasında Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi ve 6-8 Mayıs tarihleri arasında Fransız Kültür Merkezi’nde yapılacak.
Filmkoop – İFF ortak çalıştayı
Festivalin bu yılki programında film gösterimleri ve söyleşilerin yanı sıra bir de çalıştay yer alıyor. Filmkoop – İFF iş birliği ile düzenlenen Sinema Toplulukları Çalıştayı 7 Mayıs’ta saat 14.00-17.00 arasında Kadıköy Sinematek/Sinema Evi’nde gerçekleştirilecek.
İstanbul ve Ankara etaplarının ardından 17. İFF, 2022 sonuna kadar Türkiye’nin birçok ilinde düzenlenecek.
Festival programı ve seçkisine iff.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
