İşçi Emekçi Birliği Maraş merkezli yaşanan depreme ilişkin açıklama yayınladı: Gözle görülen gerçeklerin televizyonlardan verilmediği, herkesin düşündüklerinin 10’da birinin AFAD verisi olarak açıklandığı yeni bir deprem dalgası yaşadık.
“Bu depremden etkilenen tüm insanlarımızın acısını paylaşıyoruz”
Şiddeti 7’nin üzerinde arka arkaya iki deprem ve yüzlerce artçı ile birlikte memleketin üçte biri depremden etkilendi.
“Rant-yağma ve savaş ekonomisi üzerine kurulu sermaye düzeninin insanı yok sayan tablosu bir kez daha açığa çıkmıştır” denilen açıklamada ““Ama yol yaptılar”daki yolların durumu gözler önündedir, hastaneler yıkılmıştır, dolgu alanlarına yapılanlar başta olmak üzere tüm yapılar havaalanları dâhi ciddi hasar görmüştür. Antakya’ya AFAD’ın ilk adımı depremden 8 saat sonra olmuştur, hâlâ varlığı yokluğu belirsizdir. Bu tablonun daha uzatılması mümkündür.” denildi.
Deprem bölgesi için kamu ve özel sektörün tüm imkanları harekete geçirilmeli diyen İşçi Emekçi Birliği, “Deprem 13 milyonun üzerinde insanımızın yaşadığı geniş bir alanı etkilemiştir. Ayrıca Suriye, Lübnan, Irak’ta da ciddi yıkımlara neden olmuştur. Bölgeye yapılan yardımlar hâli hazırda zaten çok az iken, bir de bölgesel ayrımcılıklarla davranan sermaye düzeni halk düşmanlığını bir kere daha göstermiştir. Yapılması gereken bir an önce yaşanan yıkımın yol açtığı can kaybını en aza indirecek, depremden etkilenen bölgelerin acil ihtiyaçlarını karşılayacak adımlar atmaktır. Kamu ve özel sektörün tüm imkânları deprem bölgesindeki arama, kurtarma çalışmaları için harekete geçirilmelidir.” çağrısında bulundu.
İşçi Emekçi Birliği çağrısını şöyle devam ettirdi:
Şimdi;
Başta depremden etkilenen bölgeler ve çevre kentler olmak üzere acil ve zorunlu ihtiyaçları karşılayan alanlar dışında tüm üretim durdurulmalıdır.
Bölge ve çevre kentlerde depremin yarattığı fiziki ve psikolojik yıkım giderilene kadar tüm çalışanlar ücretli izinli sayılmalıdır. Maden, inşaat, itfaiye, sağlık alanlarındaki tüm emekçiler başta olmak üzere herkesin arama-kurtarma ve dayanışma çalışmalarına aktif katılımını sağlayacak koşullar sağlanmalıdır.
Kapitalizmin kâr hırsı kentlerin yıkımının baş sorumlusudur. Yaşanan yıkımı ve açığa çıkan krizi düzenin parçası olan siyasi iktidar aşamaz. Onlar milyonların karşı karşıya kaldığı yıkımı siyasi ranta çevirmenin hesabı içindeler.
Meslek odaları, sendikalar, sağlık örgütleri, demokratik kitle örgütleri, devrimciler yaşanan yıkımın etkilerini azaltmak için ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Ortaya koyulan çabaların daha güçlü sonuçlar vermesi ve açığa çıkan krize güçlü yanıt üretmek için ortak koordinasyon oluşturulmalıdır. Deprem bölgesinde ve ülke genelinde yürütülen faaliyetleri daha verimli hale getirmek için merkezileştirmek acil bir ihtiyaçtır.
Her kentten dayanışma için yola çıkmak isteyen binlerce insanın “yollar bozuk” bahanesiyle alana gidişlerinin önü kesilmektedir. 1 Mayıslarda, Newrozlarda tepemizde hızlıca beliren polis helikopterleri, Rahmi Koç’u en ufak bir şeyde Amerikan Hastanesi’ne taşıyanlar dâhil tüm hava araçları arama-kurtarma çalışmaları ve depremden etkilenen insanlarımızın ihtiyaçları için seferber edilmelidir.
Hem ‘99 depreminde hem sonrasında yaşanan yüzlerce örnekte görüldüğü gibi milyonlarca insanın bölgelere gönderdiği yardımlar, tarikat vakıflarının, Kızılay’ın, AFAD’ın eliyle asıl ihtiyaç sahiplerine değil yine ranta peşkeş çekilmektedir. Bölgeye gönderilen yardımların ihtiyaç sahiplerine eşit biçimde ulaştırılmasını sağlamak başta olmak üzere çadırların güvenliğini sağlamak, çadırlarda ve deprem bölgelerinde yaşamı yaşanır kılmak, halk arasındaki dayanışmayı güçlendirmek gibi temel görevleri yerine getirecek Halk Komiteleri kurulmalıdır.
Depremlerin milyonları yıkıma sürükleyen sonuçları önlenebilirdir. Fakat rant ve yağmaya dayalı kapitalist düzende bu mümkün değildir.
İşçi Emekçi Birliği olarak, sermayeden,ranttan beslenmeyen tüm kurumları depremin hem kendi bölgemizde hem de komşu ülkelerde yarattığı yıkımı en aza indirmek, dayanışmayı daha güçlü ve amaca uygun hale getirmek için hızla yukarıdaki adımları atmaya, sorumluluk almaya davet ediyoruz..
Çalışırken olduğu gibi depremde de enkaz altında kalmak bizim kaderimiz değil.
Yeni yıkımlar ve ölümlerin önüne geçmek için insanlığın ve tüm canlı hayatının düşmanı kapitalist barbarlık düzenine karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.