Diyarbakır’da çalıştığı cami inşaatındaki işçi cinayetinde yaşamını yitiren devrimci işçi Duran Baysal’ın ölümüne neden olan patronların yargılandığı davanın 8. duruşması Diyarbakır 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Soruşturma sırasında yapılması gereken araştırmanın eksik yapılması nedeniyle alt işverenlerden olan Doğan Cephe Yapı Elemanları İnşaat Taahhüt Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin diğer iki ortağı hakkında dava açılmamıştı. Mahkemece bu eksikliğin giderilmesi, diğer iki ortak hakkında da iddianame düzenlenerek dava dosyası ile birleştirilmesi için 6. celsede Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılmıştı. Ancak aradan yaklaşık 5 ay geçmesine rağmen Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından herhangi bir işlem yapılmadı. Mahkeme bu nedenle yeniden Savcılığa tekit yazılmasına karar verdi.
Ayrıca SGK tarafından 2016 yılında işverenler ve Duran Baysal’ın ailesinin avukatları tarafından bildirimde bulunulmasına rağmen müfettiş raporu hazırlanmamış, Mahkemece bilgi istenmesi üzerine 2020 yılının Aralık ayında soruşturma başlatılarak 1 yıl sonra hazırlanan rapor Mahkemeye duruşma öncesinde sunulmuştu. SGK raporunda, Hz. Ali Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin asıl işveren olduğu, yaşanan “iş kazasından” sorumlu olduğu, Doğan Cephe’nin alt işveren olarak sorumlu olduğu, diğer yüklenici şirketlerin ise sorumluluğunun bulunmadığı belirtildi.
Duran Baysal’ın ölümünden yaklaşık 4,5 yıl sonra düzenlenen bu rapora uyarınca diğer şirketler sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürerek yeni bir rapor alınması yönünde talepte bulundular. Duran Baysal’ın avukatları, dosyadaki üç ayrı bilirkişi raporunda alt işverenlerin sorumluluğuna dikkat çekerek bu işverenlerce de talimat verildiği ve sorumluluklarının bulunduğu, yeni bir rapor alınmaması gerektiği yönünde beyanda bulundular. Ayrıca Dernek Yönetim Kurulu hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiler.
“Hedef yargılama süresi çoktan doldu”
Konuyla ilgili konuştuğumuz Baysal ailesinin avukatı Semra Demir; savcılığın yargılama faaliyetini uzattığını belirterek “5 aydır bir iddianamenin düzenlenemiyor, bilirkişi raporları var, daha önce aynı konuya ilişkin yazılmış iddianame var, yani soruşturma aşamasının tüm delilleri toplanmış, araştırılacak bir husus kalmamış ve Savcılık bir iddianameyi düzenleyemiyor.” dedi.
En başında yapılması gerekenin yeni yapıldığını söyleyen Demir, “Bu davada Adalet Bakanlığı’nın belirlediği uygulamaya göre ‘hedef yargılama süresi’ çoktan doldu. Mahkeme halen ek işlemleri yürütüyor. En başında gerekli incelemeyi yapmış ve en başında bu yöndeki taleplerimizi dikkate almış olsaydı biz halen bu iddianameyi beklemezdik. Biz dosyanın 2. duruşmasında bu şirketin ortakları hakkında iddianame düzenlenmesini talep ettik, mahkemenin kararı 4 duruşma sürdü.” dedi.
Mahkeme tüm bu taleplerin bir sonraki celse değerlendirilmesine karar vererek duruşmayı 6 Temmuz 2022’ye saat 10.20’ye erteledi.
Ne olmuştu?
Duran Baysal, 3 Mart 2016 tarihinde, Diyarbakır’da cami inşaatında çalışırken, vince bağlı beton blokların üstüne düşmesi sonucu yaşamını yitirdi. Baysal’ın ölümüyle ilgili altı sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması, dört yıl sonra, 22 Haziran’da Diyarbakır 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
2016 yılında gerçekleşen işçi cinayetinin ardından Savcılık tarafından yürütülen soruşturmanın tamamlanması 3 yıl sürdü. Tüm soruşturma sürecinde en az 4 savcı değişti.
Davanın ilk duruşmasında dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi talep edildi.
3. duruşmada SGK tarafından hazırlanan iş kazası dosyasının istenmesine karar verildi. Ayrıca Doğan Cephe isimli şirketin birden fazla müdürü olduğu belirtilerek onların da davaya dahil edilmesi istendi. 4. duruşmada Duran ile tüm işverenler arasındaki yazışmaları gösterir Whatsapp kayıtları dosyaya sunuldu, Doğan Cephe isimli şirketin müdürleri hakkında suç duyurusunda bulunulması istendi. Mahkeme, Doğan Cephe’nin müdürlerinin bilgilerini istenmesine karar verdi. 5. duruşmada yazılan bu müzekkerelerin yanlış olduğu fark edilerek yeniden yazılması istendi. 6. duruşmada şirketin yetkilileri olduğu tespit edilen kişiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılmasına karar verildi. 26.1.2022 tarihinde yapılan 7. duruşmada ise halen Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılan müzekkerenin sonucu bekleniyordu.