Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Ali Bozan ve Ömer Faruk Gergerlioğlu, Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı saldırıları Meclis’e taşıdı.
Konuşmasına, “Bir insanlık sorunu yaşanıyor” diyerek, başlayan Ali Bozan, “Türkiye’nin Suriye topraklarında ne işi var?”diye sordu. Bu soruya verilecek doğru yanıt ile sorunun köklü bir şekilde çözüm bulunabileceğini söyleyen Bozan, “AKP iktidarı gitti, yıllar önce Suriye topraklarına daldı. Biz bu Meclis’te savaş tezkerelerine itiraz ederken bu Meclis’te savaş tezkerelerine alkışlarla ‘Evet’ kararları çıktı. İktidar oradaki gruplardan birilerini kendi bahçesinde besledi, büyüttü. O zamanlar ÖSO iktidar için neydi? Tabii ki Kuvayımilliye. Peki, İŞİD? Bu gruplara ne kadar destek sunduklarının bilgisi yok. Suriye’deki çetelere bu halkın vergileriyle ne kadar para aktarıldığını kimse bilmiyor” diye kaydetti.
“Sorumlu iktidar ve muhalefet”
Bozan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün gelinen noktada ‘Kuvayımilliye’ dediğiniz ÖSO, dış politikanızdaki rota değişikliğinden dolayı Suriye’de eylemlere başladı. Suriye’de vandallık ötesi olaylar yaşandı. Suriye’nin içerisinde yaşanan olaylara karşıt olarak buradaki suçsuz mülteciler hedef alındı. Suriyelilerin evleri yakıldı, darp edildiler, araçları paramparça edildi, Antalya’da Suriyeli bir gencin katledildiği bilgisi var. Tüm bu yaşananların mimarı iktidar ve savaş tezkerelerine ‘evet’ diyen muhalefet partileridir.”
“Sorun nasıl çözülür?”
Bozan, sorunun çözümü için Türkiye’nin Suriye’den çekilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bozan, “Çünkü mülteci sorunu dediğiniz şey buradan başladı. Sonrasında Rojava’da Kürtlerin kazanım ve varlıkları kabul edilerek Suriye yönetimiyle görüşmelerin başlaması elzemdir; mülteci sorununa ancak bu şekilde köklü çözüm bulunabilir. Bir zamanlar sizin için Kuvayımilliye olan ÖSO, bugün sizin için nedir?” diye sordu.
Pogroma benzetti
Aynı konuda söz alan Gergerlioğlu ise mülteciler için “Gönderilsinler” sözleri üzerinden muhalefete tepki gösterdi. Türkiye’nin son günlerde 6-7 Eylül pogromuna benzer bir şey yaşadığına işaret eden Gergerlioğlu, “Kayseri’de başladı olaylar -Gaziantep, Reyhanlı- utanç verici görüntüler var. ‘Durun, etmeyin, eylemeyin.’ dedik. Kayseri’de 70 bin kişi etkilendi, 21 dükkân yakıldı, insanlar evlerinden çıkamıyor ya. Yani çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hastalar evlerinden çıkamıyor, perişan durumda; kimsenin umurunda değil. ‘Gönderilsin de gönderilsin.’ Esas olan insan haklarıdır arkadaşlar. Biz insan hakları savunucuları Kürt, Türk, Müslüman, Hristiyan, şu bu ayırt etmeyiz; insanın hakkını öne çıkarırız” diyerek, tepki gösterdi.
“İktidar susuyor”
Bu ırkçı saldırılarda Antalya’da katledilen çocuğun fotoğrafını Meclis kürsüsünde kaldıran Gergerlioğlu, “Bakın, şu çocuk kim arkadaşlar, size sorarım. İktidarıyla muhalefetiyle herkes buna baksın. 17 yaşında bir çocuk işinden dönüyor, 3 tane katil tarafından bıçaklanarak öldürülüyor. Bu nedir ya? Dün 2 Temmuz Sivas katliamını burada herkes telin ediyor, aynı 2 Temmuz günü Kayseri’de bir başka 2 Temmuz yaşanıyor. Çorum, Sivas, Maraş katliamlarının bir benzerinin provası yapılıyor. Bunu görmüyor muyuz arkadaşlar? Bütün bunlar karşısında iktidar bir hesap vereceğine susuyor. Maalesef muhalefetin bir kısmının da politikalarını eleştiriyorum, yanlıştır” diye kaydetti.
“Silah gönderen kimdi?”
Gergerlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın, Dışişleri Bakanlığının açıklaması son derece üzücüdür. Sanki biz körüz. Ya on üç yıldır siz ne yapıyordunuz ey AK PARTİ- MHP ittifakı? Ya Suriye’de zalim Eset devrilsin diyen, eğit-donat ekipleri yollayan siz değil miydiniz? Şimdi, Dışişleri Bakanlığı açıklaması diyor ki: ‘Biz çok ilkeli bir tutumdaydık’ Sevsinler ilkeli tutumunuzu! Ya ÖSO’yu eğiten, IŞİD’e tırlarla silahlar gönderen kimdi Allah aşkına? Bütün dünya bunu biliyor ya, siz de biliyorsunuz bunu. Şimdi, bakın, 6-7 Eylül olaylarının bir benzeri yapılıyor. Şu çocuğun cinayetinde parmağınız var ey iktidar! İktidar yalnız değil, Ümit Özdağ’a da söylüyorum.”