9.1 C
İstanbul
30 Nisan Çarşamba, 2025
spot_img

İnşaat-Sen Kayı işçileri, Kayı Holding’in konkordato davası öncesinde eylem yaptı: Bankalar geriye, öncelik işçilere

İnşaat-Sen Kayı İnşaat İşçileri Koordinasyonu, Kayı İnşaat’ın konkordato davası öncesi Anadolu Adliyesi önünde ‘Bankalar geriye, öncelik işçilere’ diyerek eylem gerçekleştirdi. 

28 Mayıs’ta görülen dava öncesi gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan İnşaat-Sen Örgütlenme Koordinasyonu Üyesi Nurseli Gözüaçık, “Gitmediğimiz yer, eylem yapmadığımız şehir, kapısını çalmadığımız Bakanlık kalmadı. Bugün ya iflas yada konkordato kararı verilecek. Hep söyledik; bankalar geriye çekilmeli, öncelik işçilere verilmelidir.” dedi. Konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

“Mevcut hukuk işçilerin alacağını korumuyor. Bankaların ortaya koyduğu sermaye ile işçilerin alın teri eşitlenemez. Mevcut hukukun buna göre düzenlenmesi gerekir. Birinci sırada işçilerin olması gerekir. Bankaların, finans şirketlerinin, diğer tüm alacakların ardından işçilerin alacaklarının  geliyor olması büyük bir adaletsizliktir.”

“Kayı İnşaat, yurt dışında milyon dolarlık ihaleler almış bir şirkettir. Kayı İnşaat, Türkiye’de onlarca devlet hastanesine medikal görüntüleme cihazı kiralamış bir şirkettir. Kayı İnşaat’ın patronu Coşkun Yılmaz, 2017 yılında Cumhurbaşkanı’nın elinden ödül almış bir patrondur. Tüm rakiplerini geride bırakarak, Gaziantep Devlet Hastanesi’nden 1 milyar TL’lik hisse alabilmiştir. Şimdi bizim Kayı İnşaat’tan haberimiz yoktu, işler bu noktaya nasıl geldi denmesini kabul etmiyoruz.”

Bankalar geriye, öncelik işçilere

“Bakanlıklar bu şirketlerin ticari faaliyetlerini adım adım takip ediyor. Kayı İnşaat’ın yurt dışında milyon dolarlık ihaleleri alırken, bakanlıkların bunlardan haberi vardı. Devlet hastanelerine kiraladığı, her bir medikal görüntüleme cihazından Sağlık Bakanlığı’nın haberi vardı. Konu işçilerin alacağına geldiğinde de bakanlıkların görevini yaparak, somut adım atması gerekiyor.”dedi. 

Bu mücadele tüm emekçilerin ekmeğinin, alın terinin kavgasıdır

Bu mücadelenin sadece Kayı İnşaat işçilerinin mücadelesi olmadığını da vurgulayan Gözüaçık, “Eğer Kayı İnşaat işçilerinin alacağı, bankaların, finans kurumlarının arkasına atılırsa; hiçbir bakanlık emekçilere bunun hesabını veremez. Bizim bugün yürüttüğümüz mücadele, tüm emekçilerinin emek kavgası, alın terinin kavgasıdır.” diyerek sözlerini tamamladı. 

Adalet var ama sadece zenginlere var

Kayı İnşaat İşçisi Abdulsamet Kete ise konuşmasında; “bu gördüğünüz binaları yükselten işçilerdir. Ama konu işçilerin alacaklarına geldiğinde, işçilere değil, bankalara, patronlara sahip çıkıyorlar. Adalet Bakanı’na sesleniyoruz. Adalet var diyorsunuz, ama nerede? Adalet var ama sadece zenginlere var, işçilere gelince adalet yok. Cumhurbaşkanı’na sesleniyoruz. Biz size geldiğimizde, biz bunları tanımıyoruz dediniz. Ama kendi elinizle ödül verdiniz. Gaziantep Şehir Hastanesi’nde hisse verdiniz. Bize de o hisselerden payımıza ne düşüyorsa, hakkımızı verin.” diyerek Cumhurbaşkanına ve Adalet Bakanı’na seslendi.  

Gaziantep Şehir Hastaneleri’nin hisselerini satın almak için nasıl pazarlıklar yapılıyor, hangi holdingler bu pazarlıkların içerisinde şu anda bilmiyoruz. Biz buralardan gelecek milyon dolarlara, karlara da ortak değiliz. İşçilerin istediği tek bir şey var; alın terinin karşılığı. Kim işçilerin alın terine el koyuyarsa, işçilerin alacağını görmezden geliyorsa; biz o şirketlerin de peşinde olacağız. 

Bugün görülen Kayı İnşaat’ın konkordato davasında konkordato süresi 18 Haziran’a kadar uzatıldı. Kayı işçileri hak edişlerini alıncaya kadar mücadeleye devam. Bankalar geriye, öncelik işçilere!

Ne olmuştu?

Kayı İnşaat’ın yurt dışındaki şantiyelerinde ve ofislerinde çalışan 250’ye yakın işçinin bir yıldan fazla süredir maaşları ödenmedi. 2019’dan bu yana işçiler defalarca Kayı İnşaat patronu Coşkun Yılmaz’a ulaştı. Alacaklarını istedi. Ancak Coşkun Yılmaz, 2 yıla yakın süredir “ödeyeceğim” diyerek işçileri sadece oyaladı.

İşçiler 28 Aralık 2019’da maaşlarını alamadıkları için Cezayir’de grev yaptı. Arabuluculuk sözleşmeleri imzalandı. Hakedişlerin 2020 Mart ayında ödeneceği taahhüt edildi. Ancak sözler tutulmadı. Anlaşmalar çöpe atıldı. İşçiler dava açtı. Yüzlerce kez patronla görüştü. Coşkun Yılmaz “en yakın zamanda ödeyeceğim” diyerek işçileri sürekli oyaladı.

Kayı İnşaat koca şantiyeler üzerinden milyonlar kazandı. Sermayesine sermaye kattı. Öyle ki Kayı İnşaat 2007 yılından bu yana her sene en büyük 250 uluslararası müteahhit listesine giriyor. Bununla övünüyor. Ancak sıra işçilerin alacaklarını ödemeye gelince para yok.

Bununla birlikte Kayı Holding sadece inşaat alanında değil birçok iş kolunda büyüdükçe büyüdü. Enerji ve medikal alanlarında şirketleri var ama işçilerin alacaklarını ödemeye gelince para yok.

Yazın sıcağında, kışın soğuğunda şantiyelerde, ofislerde işçiler çalıştı. Ailelerinden, sevdiklerinden aylarca ayrı kaldı. İşe geç başlama lüksleri olmadı. Önlerine ne yemek konduysa onu yediler. Nereyi yatak diye gösterdilerse orada yattılar. Yani kimse Kayı İnşaat patronlarından sadaka istemiyor. Tüm çalışanlar hakedişlerini istiyor.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ŞUBAT SAYISI ÇIKTIspot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 222. SAYISI ÇIKTI!spot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,950AboneAbone Ol