İnce: Benim derdim beraber yaşamak

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, seçim çalışmaları kapsamında Edirne’de miting gerçekleştirdi. Sabah saatlerinde Edirne’ye gelen İnce, öğle saatlerinde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde ziyaret etti. Görüşmeye ilişkin basına açıklamada bulunmayan İnce, İstasyon Meydanı’nda binlerce kişiye seslendi.

“Başkan İnce” sloganlarıyla platforma çıkan İnce, “yandaş basın”ın mitinglerini vermediğini belirterek, mitinge katılanlardan cep telefonlarını çıkarmalarını ve canlı yayın yapmalarını istedi. İnce, “Edirne er meydanı, er meydanında palavra yok, hile yok. Siyaset de er meydanı. Ben gittim Sayın Temel Karamollaoğlu’na başarılar diledim, Sayın Akşener’in makamına gittim başarılar diledim. Az önce de Sayın Selahattin Demirtaş’a gittim, başarılar diledim. Akşam da Sayın Erdoğan’la görüşüp başarılar dileyeceğeyim. Benim derdim Türkiye, benim derdim beraber yaşamak” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çılgın proje olarak Kanal İstanbul’u gösterdiğini söyleyen İnce, kendisinin en çılgın projesinin ise “huzur içinde beraber yaşamak” olduğunu vurguladı. İnce, “Projem bu milleti barıştırmak. Bunun için meydanlardayım. Derdimiz milleti bir arada tutmak. Onlar camileri böldüler, sendikaları böldüler,  gıdaları, medyayı, şehitleri böldüler. Cudi’de şehit olursan başka para, 15 Temmuz’da şehit olursan başka para. Şimdi de üniversiteleri bölüyorlar, böldürmeyeceğiz” dedi.

80 milyonun “gariban” adayı olduğunu söyleyen İnce, “Sayın Genel Başkan benim adaylığımı açıkladığında parti rozetini çıkardım ve Türk rozetini taktım çünkü 80 milyonun adayıyım. Bir ülkede yöneten zengin oluyor, öğretmen gariban oluyorsa, çiftçi gariban, emekli gariban oluyorsa burada bir sıkıntı var. Ülkeyi yöneten zenginleşiyor, ülkedekiler garibanlaşıyorsa sıkıntı var. Bu ülkeye hep gariban kalan bir Cumhurbaşkanı lazım. Size sözüm; Yalovalı kamyoncu Şerif’in oğlu olarak siz zenginleşmeden ben zenginleşmeyeceğim. Siz ne kadar zenginleşirseniz ben o kadar zenginleşeceğim. Dolar durdurulamıyor. Diyor ki Sayın Erdoğan, tek dertleri beni indirmek istiyorlar. Vallahi değil billahi benim seninle derdim yok, benim derdim Türkiye. Sen indiğinde Dolar inecekse, Euro, faiz, mazot parası inecekse, in be kardeşim sen de, in in.  Sen 80 milyondan daha mı değerlisin” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan’ın yayınladığı seçim manifestosuna da değinen İnce, “Manifesto gelecek bildirgesi anlamı taşıyor. Ya sen 16 senedir iktidardasın gelecek bildirgesi yayınlamazsın. Ben yayınlarım sen yayınlayamazsın. Senin iflas etmenin belgesini yayınlarsın. Sen ancak günah çıkarmanın belgesini yayınlarsın. Ben henüz bu ülkeyi yönetmedim. Yöneteceğiz icraatlarımızı millet görecek. Bu saatten sonra gelecek bildirgesi yayınlayamazsın” dedi.

İnce, “Yeni dönemde asla kanmayacağız. Asla kandırılmayacağız. Birileri beni kandırmayacak ben de milletimi kandırmayacağım. Sloganımız, ‘İnce eleyip sık dokumak’ olacak. Emin olun ben konuştukça bunlar ince hastalığa yakalanırlar. Gençler, sizinle birlikte bu ülkeyi düzlüğe çıkaracağız. Bağırıp çağıran, ayar veren bir Cumhurbaşkanı değil, bilim diyen, hukuk, insan hakları diyen bir Cumhurbaşkanı olacağım. 25 Haziran sabahı, Türkiye’de yapılacak bütün sınavlardan hiçbir ücret alınmayacak. Eğer 80 milyonluk bir ülke kendi evlatlarını sınava sokacağı zaman o sınavdan para alıyorsa bu utanılacak bir durumdur. Sınav parası mı olur? Ülkenin bir başka ayıbı, ücretliden damga vergisi alınıyor. Avrupa’da hiçbir ülkede yok. Dünyada iki üç ülkede kalmış. Neye damga vuruyorsun. Zaten bilgisayardan yapıyorsun. Modern, çağdaş ülke olacağız” diye aktardı.

İnce, son olarak şunları söyledi: “Biz büyük yolculuğa çıkacağız. Korku salacağız. Muhafazakârlara diyorlar ki, bak bizim döneminizde bazı haklarınız oldu, Muharrem İnce seçilirse kaybederseniz. Buradan onlara sesleniyorum. İster evinde, ister evin dışında, ister devlette başörtü tak. Bu mesele devletin meselesi olmaktan çıkmıştı. Bunun siyasetin sıcak malzemesi yaptırmam. Benim böyle bir derdim yok. Birlikte başaracağız. Sandıkta duralım, oyumuzu verelim. Acaba sonucunda YSK’da bir şey olur mu diye tereddütler var. Avukatlara sesleniyorum. 50 bin avukat cüppelerinizi arabalarınızda bırakın, cübbeleriniz arabalarınızda olsun. Çünkü 24 Haziran akşamı hepinizi YSK’nın önüne cüppelerinizle davet edebilirim. Kuşkunuz olmasın. Türkiye’yi kırmaya, dökmeye değil, birleştirmeye beraber yaşamaya geliyoruz. Huzur içince bir Türkiye olacak.”

Kaynak: MA