İnsan hakları savunucuları ve tutsak yakınları, İstanbul, Ankara ve İzmir’den seslendi, hasta tutsakların serbest bırakılmasını istedi.
İnsan hakları savunucuları ve tutsak yakınları, İstanbul, Ankara ve İzmir’den seslendi, hasta tutsakların serbest bırakılmasını istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 422. F Oturumu’nda hasta tutsak Adnan Yalçın’ın sağlık durumuna dikkat çekti. Sosyal medya hesapları üzerinden yapılan basın açıklamasını Hatice Onaran okudu.
Dünyanın her yerinde etkisini gösteren Covid-19’un özgürlüklerinden kısıtlanarak hapishanelerde tutulan mahpuslar ve buralarda çalışanlar için büyük tehlike taşıdığına dikkat çeken Onaran, “Birçok ülke politik adli ayrımı yapmadan hapishaneleri boşaltmayı tercih etmiştir. Yaşadığımız coğrafyada ise AKP–MHP iktidarı, uzun zamandır elinin altında tuttuğu infaz düzenlemesiyle kendisine muhalif olan bir tek insanı dahi tahliye etmeden yüz bine yakın mahpusu salıvermiştir. Böylelikle politik mahpuslar konusundaki ayrımcı tavrını ortaya koyup toplumun vicdanını bir kez daha sızlatmıştır. İktidar, kin ve nefret politikasından taviz vermeden onları adeta ölüme terk edebileceğini göstermiştir” dedi.
Yine, hapishanelerdeki korona vaka sayısının her geçen gün arttığı ve yetkililerin buna dönük hiçbir önlem almadığına dair bilgilerin geldiğini söyleyen Onaran, temizlik ve hijyen maddeleri ile asgari de olsa korunma malzemelerinin sağlanmadığı konusunda yoğun şikayetlerin olduğunu belirtti. “İlk önlem olarak aile ve ardından avukat görüşleri kaldırılmış ama aylarca infaz memurlarına dahi maske ve eldiven verilmediği için en temel korunma sağlanmamıştır” diyen Onaran, “Sağlığa erişim hakları sürekli zorluklarla ve engellerle iç içe olan mahpus ve özellikle hasta mahpuslar bu süreçte çok daha vahim durumdadır” şeklinde konuştu.
Bu haftaki eylemde Adnan Yalçın’ın durumu ile ilgili bilgi veren Onaran, şunları söyledi:
“59 yaşındaki Adnan Yalçın, 1996’dan bu yana hapistir. Adana Kürkçüler, Konya, Kahramanmaraş/Elbistan, Bingöl, Gaziantep L Tipi, Diyarbakır ve son 2 yıldır Gaziantep H Tipi Hapishanesindedir. 2005 yılında bel ve boyun fıtığı nedeniyle yürüyemez hale gelir uzun süre koltuk değneği ile hayatını idame ettirir. 2015 yılında kolon kanseri teşhisi konur ve Diyarbakır Devlet Hastanesinde ameliyat edilir. Bu ameliyat sırasında kalp krizi geçiren Adnan Yalçın, kanser, kalp (ritim bozukluğu), bel boyun fıtığı, yüksek tansiyon ve hepatit B gibi birçok hastalıkla yaşamaya çalışmaktadır. İnfaz yasasından ailesi olarak en başta Adnan ve onun gibi risk altında olan hasta, yaşlı insanların tahliye edileceğini bekliyorduk ama asıl suçluları çıkarttılar. Devlet yetkilileri hapisteki insanlara siyasi değil insani yaklaşmalı ve biran önce bırakmalıdır.”
“Biz insan hakları savunucuları olarak, Adnan Yalçın’ın serbest bırakılmasını istiyoruz” diyen Onaran, “Bu ayrımcı infaz yasası yerine, tüm mahpusların sağlık hakkını koruyabilmek adına eşitlikçi bir infaz sisteminin hayata geçirilmesini böylece; yaşlı, hasta, engelli, hamile veya küçük çocuğuyla birlikte tutulan kadın mahpusların serbest bırakılmasını istiyoruz. Adnan Yalçın’la birlikte tüm hasta mahpuslar serbest bırakılsın. Tüm mahpusların yaşam hakkı korunsun” şeklinde konuştu.
”YUSUF ÖĞMEN TEK BAŞINA HİÇBİR İHTİYACINI KARŞILAYAMIYOR”
Ankara’da da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi de, 294. haftaki açıklamasında, hasta mahpus Yusuf Öğmen’in durumuna dikkat çekti. İzmir Buca Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 65 tutukluda koronavirüs teşhisi konulduğu hatırlatılan açıklamada, “Defalarca yapılan çağrılara rağmen gerekli olan tedbirler hala alınamamış ve riskler adeta görmezden gelinmiştir. Cezaevleri en büyük risk grubu olan alanların başında gelmektedir. Hasta mahpusların büyük çoğunluğu TMK kapsamında tutularak ayrımcılığa uğratılmış ve yaşamsal risklerle baş başa bırakılmıştır” denildi.
“Birleşmiş Milletler ve Avrupa İşkencenin ve İnsanlıkdışı veya Onurkırıcı Muamelenin veya Cezanın Önlenmesi Komitesi (CPT)’nin Özgürlüğünden Yoksun Bırakılan Kişilere Korona Virüs Pandemisi bağlamındaki çağrılara kulak verilmemiştir” denilen açıklamada, hasta tutsak Yusuf Öğmen hakkında şu bilgiler verildi:
Ailesi tarafından başvuruları yapılan Yusuf Öğmen 5 yıldır MS hastası ve %40 engellidir. 14 Şubat’ta cezaevine konulmuştur. Cezaevine girmeden önce sol ayağı tamamen işlevsiz, sağ ayağında da işlev kayıpları bulunmakta, MS nedeniyle bağışıklık sistemi çökmüş ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz durumdaydı. Kurumumuz ve ailesi tarafından da yapılan başvurular sonucunda heyete çıkartılmış, daha sonrasında açık cezaevine alınmıştır. Cezaevine girmeden önce duvar destekli de olsa adım atabilen Yusuf Öğmen’in hastalığı içeride kaldığı sürede çok ilerlemiş; iki ayağı da işlevsizleşmiş, neredeyse hiç hareket edemeyecek, kimseyi tanıyamayacak, yataktan desteksiz kalkamayacak duruma kadar gelmiştir. Ailesinin verdiği bilgiye göre kuruldan gelen rapora göre Menemen R Tipine sevkinin uygun görüldüğünü aktarmışlardır. Şu anda bulunduğu açık cezaevinde yanında kalanlar çalışmaya gittiğinde; yemek yemeğe kalkamadığı için yemek getiren, hava almasını sağlayan, kıyafetlerini yıkayan, onu televizyon odasına götüren kimse kalmadığından herkesin geleceği zamana kadar yatağa bağlı olarak tek başına kalmaktadır.”
İnisiyatif, hasta mahpusların acil olarak tahliye edilmesini istedi.
”MUSTAFA’YA GÖZLERİNİ VE KULAKLARINI KAPATANLAR ÖLÜMDE SUÇLUDUR”
İHD İzmir Şubesi de, hasta tutsakların serbest bırakılması istemiyle açıklama yaptı. Mustafa Koçak’ın yaşamını yitirmesi üzerine duyulan üzüntünün paylaşıldığı açıklamada, “Mustafa’nın talepleri karşılanmayacak talepler değildi. Gözlerini ve kulaklarını kapatanlar bu ölümde suçludur” denildi.
İHD’nin verilerine göre 578’i ağır olmak üzere 1535 hasta mahpusun bulunduğu hatırlatılan açıklamada, Covid-19 salgını ile birlikte hapishanelerde artan sağlık sorunlarına dikkat çekildi. Açıklamada, Şakran Hapishanesi’nde tutulan hasta mahpuslar M. Şirin Gümüş ve Çaçan Topçu’nun durumları hakkında bilgi verildi. 8 kişilik koğuşta 16 kişi ile birlikte kalan Gümüş ve Topçu’nun serbest bırakılması istendi.
İHD: Tüm Mahpusların Yaşam Hakkı Korunsun
KaynakETHA