İktidarın hedef göstermesi sonrası güvenlik soruşturmalarıyla işten atılan İBB işçileri, direnişlerinin 14. gününde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına birçok siyasi parti ve emek örgütü katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “İBB’de 557 terörist var” ifadeleriyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan muhalif işçileri hedef göstermesi sonucu açılan güvenlik soruşturmalarıyla 50’ye yakın kişi Kod 42, 25 ve 2 maddeleriyle işten çıkarılmıştı. İBB yönetiminin işine son verdiği işçiler, Saraçhane’de bulunan belediye binası önünde başlattığı direniş 14. gününde devam ediyor.
İBB’den işten atılan işçilerin direnişlerinin 14. gününde gerçekleştirdiği basın açıklamasına; KESK, İnsan Hakları Derneği, ÖHD, Türkiye İşçi Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Sol Parti, İşçinin Kendi Partisi, Toplumsal Özgürlük Partisi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, KÖZ, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Emek ve Adalet Platformu, Halkevleri, Kaldıraç Hareketi, İşçi Emekçi Birliği ve Halkların Demokratik Kongresi katıldı. “İşimizi geri istiyoruz” pankartının açıldığı eylemde, sık sık “işçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları atıldı.
Basın açıklamasına işten atılan işçilerin “İşten atılan işçilerin koşulsuz işe geri alınması, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun işten atılan işçilerden özür dilemesi, İBB’de çalışan işçilere iş güvencesi sağlanması” talepleri sıralanarak başlandı. Ardından katılımcı kurumların sözcüleri söz aldı.
“İltisak sizin siyasi hesaplarınıza göre değişiyor”
İlk sözü KESK İstanbul Şubeler Platformu sözcüsü Hatip Şengül aldı. Şengül, sözlerine “Bugün burada işinden edilerek yaftalanan açlığa mahkum edilen bu emekçiler bir siyasi hesaplaşmanın diyetidir” diyerek başladı. Ortada hiçbir bir hukuki kararın olmadığını vurgulayarak “Biz kimlerin kimlerle geçmişte iltisaklı olduğunu biliyoruz. Sizin zamanında iltisaklı olduklarınız 15 Temmuz’da yine bu Saraçhane Parkı’nda halka kurşunlar yağdırmadı mı? Bugünde bu emekçileri diri diri açlığa, ölüme mahkum ediyorsunuz. İltisak sizin siyasi hesaplarınıza göre değişiyor.” dedi.
İmamoğlu’na seslenen Şengül sözlerine şöyle devam etti: Siz sistematik mobbinge maruz kaldınız bunu herkes görüyor. Fakat şu da bir gerçek ki; siyasi hesaplaşmalar üzerinden mobbingin baskısıyla bu insanları ekmeğinden ettiniz. Bu siyasi bir diyettir. Hedef sizsiniz siz diyeti emekçilere ödettiniz. Talebimiz bu emekçi arkadaşlarımızın işe iade edilmesidir.
“Zulmün olduğu her yerde direniş haktır”
Hatip Şengül’ün ardından sözü İnsan Hakları Derneği Başkanı aldı. İHD adına yapılan açıklamada yaşanan durumun insan haklarına aykırı olduğu vurgulanarak “Zulmün olduğu her yerde direniş bir hak. O yüzdende bugün sizinle birlikte, direnişinizle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk, büyük bir gurur duyuyoruz” dedi.
“Emekçilerden ve halktan özür dileyin”
Halkların Demokratik Partisi adına yapılan konuşmada işçilerin taleplerinin derhal kabul edilmesi gerektiği vurgulanarak ” Seçimlerinizde payı olan, sizi destekleyen, her şey güzel olacak sloganına güvenerek size oy veren bütün emekçilerden, halktan özdür dileyin ve bundan sonra da İBB’de ve diğer belediyelerde hiçbir emekçinin işten atılma korkusu yaşamamasını sağlayın” dedi.
“Bu devlet iktidarıyla, muhalefetiyle sermayenin devletidir”
Kaldıraç Hareketi adına yapılan konuşmada şunlar kaydedildi:”Daha dün İmamoğlu Gezi için Adalet Nöbeti’ndeydi. Ama bugün burda işçilerin direnişini görmezden geliyor. Sosyal medyada Ali İsmail Korkmaz’ı anıyor ama Ali İsmail Korkmaz’ı anmasına katıldığı için İBB işçisini fişleyerek işten atıyor. Bu devlet iktidarıyla muhalefetiyle sermayenin devletidir. Onun çıkarlarını korumakla mükelleftir. Onun hukuku tamda budur. Hak hukuk adaleti getirecek olan onlar değildir. Hak hukuku adaleti getirecek olan; fabrika fabrika direne işçilerdir, özgürlükleri için sokakları dolduran kadınlardır, üniversiteleri kayyumlara dar eden öğrencilerdir, onların direnişidir. Bize düşen bu direnişleri büyütmek, mücadeleye omuz vermek.”