İBB işçileri direnişinin 26. gününde yaptıkları açıklamayla ile müzakere süreçlerine ilişkin bilgi verdi. Görüşmeleri olumlu değerlendirdiklerini söyleyen işçiler, kazanana kadar mücadele edeceklerini kaydetti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedef göstermesi sonucu İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından “güvenlik soruşturması” gerekçesi ile işten atılan İBB İşçileri, direnişlerini 26 gündür sürdürüyor. Nöbetlerinin 26. gününde Saraçhane’deki Belediye binası önünde bir araya gelen işçileri, çok sayıda sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü ziyaret ederek dayanışma gösterdi.
Saraçhane Parkında bir araya gelen çok sayıda kişi halay çekti. Bir süre halay ve sloganların atılmasının ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Komisyonu ve Parti Meclisi, DİSK Nakliyat İş, Kamu Emekçileri Sendikası İstanbul Şubeler Platformu (KESK), İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Adalet Platformu, SOL Parti, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Birarada Derneği, işçi Emekçi Birliği, Tümbelsen Kadın Sekreterliği ve çok sayıda kişinin katılımıyla basın açıklaması yapıldı.
İki görüşme gerçekleşti
“İşimizi geri istiyoruz” ve “Haksız, hukuksuz işten çıkarılan İBB işçilerinin yanındayız” yazılı pankartlar açıldığı eylemin metnini direnişçilerden Veysi Altıntaş okudu. Direnişlerinin 19. gününde İBB yetkilileriyle müzakere sürecinin başladığını hatırlatan Altıntaş, siyasi sorumlular tarafından muhatap alınmak istediklerini ancak görüşmede belediye bürokratlarının olduğunu belirtti. İlk görüşmede işten çıkarılmalarının İBB tarafından değil iktidar tarafından yapıldığını, mevcut yasalara göre çıkarmak zorunda olduklarını ve güvenlik soruşturmalarının muhalifleri bertaraf etmek için sopa olarak kullanıldığını iddia ettiğini aktaran Altıntaş, TMMOB aracılığıyla 19 Ağustos’ta ikinci görüşmenin yapıldığını söyledi.
“Bu görüşmede de çözüme yönelik bir sonuca varmış değiliz” diyen Altıntaş, sürecin devamının önemli olduğunu kaydetti.
“Birleşe birleşe kazanacağız bir slogan değil, hakikat”
Hedef alındıklarının altını bir kere daha çizen Altıntaş, şöyle devam etti: “Bizler senelerin kazanımı olan insani mesai saatleri ve çalışma koşullarına sahip çıkmaya, politik duruşumuz üzerinden ekmeğimizle tehdit edildiğimiz bu güvencesizlik iklimine, barış talep ettiğimiz için sivil ölüme mahkûm eden tavrın bu şekilde yaygınlaşmasına karşı duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Şimdi sizleri bir kere daha bizimle olmaya, yanımızda daha kabalık durmaya, bizlerin gücünü büyütmeye, elinizden geleni bu direnişe katmaya davet ediyoruz. Birleşe birleşe kazanacağız bir slogan değil, hakikat. Büyük resmi illa ki bizler çoğalarak kuracağız” dedi.
TUNBUL: FAŞİZMİN KOŞULLARINI KABUL ETMİYORUZ
HDP kadın meclisi adına Pervin Tunbul konuştu. İşten atmaların hukuksuz olduğuna dikkat çeken Tunbul, İBB’nin kararının siyasi olduğunu vurguladı. Tunbul, “Faşizmin koşullarını kabuk etmiyoruz her zaman yan yanayız” dedi.
“Bu yanlıştan dönün mutlaka kazanacağız”
Kararın siyasi bir hesaplaşma ürünü olduğuna vurgu yapan KESK İstanbul Şubeler Platformu sözcüsü Hatip Şengül, “Bu insanlar 16 milyona hizmet etmeyi tercih etmişler. Buradaki insanlar siz haksızlığa maruz kalınca sizin yanınızda oldular ancak siz onların yanında olmadınız. Bunun hesabını sandıkta sorarız, bu yanlıştan dönün mutlaka kazanacağız” dedi.
“İmamoğlu talimatlara uymak yerine daha cesur olmalı”
İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri de konuştu. İktidarın her zaman AYM’yi ve AİH’mi yok saydığına dikkat çeken Yoleri, yok saymalar sonucunda keyfiyetçiliğin ve hak gasplarının arttığını ifade etti. Yoleri sözlerine şöyle devam etti: “İHD olarak insanların haklarını savunmaya devam edeceğiz. İmamoğlu talimatlara uymak yerine daha cesur olmalı. İmamoğlu’na bir kere daha bu yanlıştan dönmesi için çağrıda bulunuyoruz; bu haklı direniş işçi arkadaşlarımız haklarını almadan bitmeyecek.”
Açıklama “Direne, direne kazanacağız” ve “İşimizi geri istiyoruz” sloganlarıyla sona erdi.