Bu yıl Afganistan’daki avukatlara atfedilen 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklama yapan hukuk örgütleri, Afganistanlı meslektaşlarının maruz kaldığı sorunlara dikkat çekti.
Madrid’de 45 yıl önce beş avukatın öldürüldüğü 24 Ocak 1977’den bu yana anılan Tehlikedeki Avukatlar Günü bu sene Afganistan’daki avukatlara atfedildi. Hukuk örgütleri İstanbul Adliyesi önünde yaptıkları açıklamada, “Afganistanlı meslektaşlarımız ve Afganistan halkı yalnız değildir” yazılı pankartı açtı.
Basın metnini okuyan CHD İstanbul Şube Başkanı Çiğdem Akbulut, 24 Ocak tarihini hatırlattı. Afganistan’da gerek avukatlık mesleğinin gerekse yargı sisteminin kangrenleştiğini belirten Akbulut, “Bununla birlikte Ağustos 2021’de Taliban güçlerinin iktidarı ele geçirmesi ile birlikte bugün artık bağımsız bir avukatlık mesleğinden söz edilemediği gibi işleyen bir yargı sisteminden de söz edilememektedir. Taliban’ın iktidarı alması ile birlikte 2008 yılında kurulan Afganistan Bağımsız Barolar Birliği (AIBA)’nin yetkileri ortadan kaldırılmıştır” dedi.
Ağustos 2021’de Afgan hükümetinin düşmesi ile ülkede zaten yapısal sorunlar içeren yargı sisteminin tümüyle çöktüğünü aktaran Akbulut, “Afganistan’ın 2004 Anayasası da dahil olmak üzere Ağustos 2021 itibariyle yazılı hukuk düzenlemelerinin tamamı yürürlükten kalkmıştır. Bugün Afganistan’da Taliban tarafından öne sürülen şeriat hükümleri uygulanmaktadır. Taliban güçleri tarafından ilan edilen yönergelerin büyük çoğunluğu kadınların sahip olduğu eğitim ve çalışma hakkı gibi pek çok hakkı ortadan kaldırdığı gibi, toplumun tamamı yönünden basın ve ifade özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, özel hayatın gizliliği de dahil temel insan hakları üzerinde kısıtlama getirmektedir. Yanı sıra yaklaşık 2000 kadar yargıç yeni rejim tarafından ihraç edilmiştir. Taliban tarafından atanan yeni yargıçların çoğunun laik hukuk kurumlarından ziyade dini kurumlardan mezun oldukları bildirilmektedir” ifadelerini kullandı.
Akbulut, Afganistan’da avukatların karşı karşıya oldukları sorunları şu maddelerle sıraladı:
- Taliban güçleri hükümeti ele geçirdikten hemen sonra hapishanelerin kapılarını açtığı için onlarca avukat serbest kalan eski hükümlüler tarafından tehdit edilmekte yahut saldırıya uğramaktadır. Bu tehditlerin bir kısmı Taliban mensubu olduğu iddiası ile yargılanan kişilerin kendi avukatlarına yahut karşı taraf avukatlarına yönelik besledikleri intikam duygusundan ileri gelmekte iken, özellikle toplumsal cinsiyet temelli şiddet vakalarında kadınları temsil eden veya boşanma davalarında kadınları temsil eden avukatlar çok ciddi bir risk altındadır. Yine daha önce insan hakları kurumlarında çalışmış yahut politik davalarda hak ve özgürlük temelli savunmanlık yapmış avukatlar da bu tehditlerden ağır şekilde etkilenmektedir.
- Taliban rejimi 22 Kasım 2021’de AIBA’nın avukatlara ruhsat verme yetkisini kaldırmıştır. Kararnamenin yayımlanmasından bir gün sonra Taliban güçleri AIBA’nın Kabil’deki merkezine baskın düzenleyerek Birlik çalışanlarına ve üyelerine şiddet uygulamış, binayı tahliye etmiş ve AIBA’nın tüm veri tabanlarına el koymuştur. Bu kayıtlarda avukatların kimlik bilgileri, aile üyelerinin isimleri, ev adresleri ve telefon numaralarının yanı sıra, savcı ve hakimlere, bakılan davalara ve avukatların hükümet ve uluslararası kuruluşlarla bağlantılarına ilişkin bilgiler de yer almakta olup, bu durum avukatları aileleri ile birlikte daha tehlikeli bir durumla karşı karşıya bırakmıştır. Ayrıca AIBA’nın banka hesaplarının ve fonlarının kontrolü de Taliban güçlerinin eline geçmiştir. İlgili tarih akabinde AIBA ülkedeki faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştır.
- AIBA’nın verilerine göre kurumun tasfiyesinden bu yana 7 avukat öldürüldü ve 146 avukat soruşturma geçirdi yahut tutuklandı. Birçok avukat ise aileleri ile birlikte ülkeyi terk etti. Ülkeyi terk edebilme kanallarından yoksun olan avukatların ise aileleri ile birlikte sürekli yer değiştirerek ülke içerisinde saklanarak hayatlarını sürdürdükleri bilinmekte.
- 22 Kasım 2021 tarihli kararname aynı zamanda mahkemelerde sadece Taliban rejimi tarafından onaylanmış avukatların temsil yetkisi olacağını düzenlemekte. Bu nedenle, daha önce AIBA tarafından ruhsat verilmiş avukatlar Taliban rejiminin aradığı kriterleri yerine getirmek şartı ile yeni bir ruhsat almak zorundalar. Pratikte avukatlar geçmişteki faaliyetleri ve Şeriat prensiplerine ilişkin yaklaşımları esas alınarak değerlendirilmeye tabi tutulmaktalar. Geçmişte insan hakları alanında çalışan yahut uluslararası organizasyonlarla ilişkisi olan avukatların ruhsat başvuruları otomatik olarak rededilmekte ve bu kişiler artık avukatlık yapamamaktalar. Burada önemli olan bir diğer konu ise kadın avukatların durumudur. Daha önce AIBA üyelerinin yüzde 25’ini kadınlar oluşturmasına rağmen şu ana kadar Taliban rejimi sadece erkeklere ruhsat verdi. Sonuç olarak, öncesinde yasal gereklere uygun bir şekilde AIBA üyesi olan avukatların önemli bir kısmının bugün mesleklerini icra etmeleri yasaklanmış durumdadır.”
Afganistan’daki avukatların doğrudan ölüm, işkence, tutsaklık veya açlıkla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Akbulut, “Ülkeyi terk edebilenler ise özellikle Avrupa Birliği’nin riyakar sınır ve göç politikaları karşısında çok ağır sorunlar yaşamakta. Bütün bu tablo karşısında ister Afganistan’da olsun ister ülkeyi terk etmiş olsun, meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Ne emperyalist işgal ne Taliban. Afganistan halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini destekliyoruz. Meslektaşlarımız ve bugün Taliban rejiminden doğrudan etkilenen Afganistan halkları yalnız değildir. Savunma hak, savunmanlık görevdir” dedi.