Ankara’nın en merkezi noktasında “dernek” adı altında açılan paramiliter yapılanmaya tepki gösteren kadınlar, “Bir gün buralara da gelecekler dediğimizde ‘Cizre, Şırnak ne tarafa düşer’ dediler. Şimdi o HÖH dedikleri silahlı güçler yanı başımızda” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından meydanlarda bireysel silahlanma çağrıları yapan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği ve tartışmalara neden olan Halk Özel Harekat (HÖH) adı altındaki paramiliter oluşumun Ankara Kızılay’da “dernek” adı altında büro açtığı ortaya çıkmıştı. Halk Özel Harekatı Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın internet sitesinde kaydı bulunan ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kurulduğu belirtilen oluşumun resmi internet sitesinde hakkında bölümünde, “Milli birlik ve beraberliğin buluşma noktası olan yerli STK Halk Özel Harekatı milletimizin gür sesi olmaya ve toplum içerisindeki vatanseverlerin bir çatı altında toplanması için öncülük eden milli bir oluşumdur” şeklinde ifadelere yer veriliyor. Derneğin kurucusu ve “başkanı” ise AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Fatih Kaya. Trabzonhabercisi.com isimli haber sitesinde Fatih Kaya için “Türkmen Dağındaki Kayı (IYI) Tim Komutanı ve HÖH’ün kurucusu” olarak bahsediliyor.
KADINLAR TEPKİLİ
Ankara’nın en merkezi noktasında “dernek” adı altında paramiliter yapılanmaya ait büro açılmasına tepki gösteren Kaldıraç üyesi Betül Koca, “Hatırlanacağı üzere başlangıcı 5 Haziran olmak üzere 7 Haziran’dan sonra ülkenin her yanına IŞİD çeteleri salındı. Yüzlerce kişi bombalarla katledildi. Her gün ortalama 20 cenazenin kalktığı bir yaşam ortaya çıkarıldı. SADAT- adlı şirketler eliyle halklara karşı özel savaş devreye sokuldu. Kürt illeri, ilçeleri yok edildi, katliamlar devreye sokuldu. Ve tüm bunların adı, ‘terörle’ mücadele oldu” dedi.
EFKAN ALA ‘KARIŞIK BİR ŞEY YAPTIK’ DEMİŞTİ
“Devlet, en büyük terör ve çete olarak ortaya çıktı. Ama yine de adına ‘terör’le mücadele dediler” diyen Betül,” Devlet terörü tırmandırılmakta. Bunun yetersiz kaldığı yerlerde SADAT ve benzeri oluşumlarla zel savaş devreye sokulmaktadır. Sur’da, Cizre’de ve daha birçok yerde katliamlar olurken dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ‘Karışık bir şey yaptık’ diyerek biraz asker, biraz polis, biraz IŞİD ve Saray gladyosu ile saldırdıklarını söylemişti. İşte iç savaşı yürüten, vahşi bir savaşı sahneleyen bu güçlerin hepsidir. Erdoğan da içindedir. Ancak savaşı daha çok yüz yıllık devlet geleneği dediğimiz, 1900’lerin başlarından tanıdığımız devlet yürütmektedir. Özel TİM’leri ile gladyosu ile Ergenekon’u ile İslamcı çeteleri ile IŞİD ile, kontrgerillası ile en son devreye sokulan SADAT, Halk Özel Harekat vb isimdeki çeteler eli ile yürütmektedir” ifadelerini kullandı.
‘SARAY BU ÇETELEŞMEYİ KURTULUŞ OLARAK GÖRÜYOR’
Saray’ın bu çeteleşmeyi bizzat kurtuluş yolu olarak gördüğünü belirten Betül, ” Bir yandan kucağına oturduğu Ergenekon’a güvenmemekte bu nedenle SADAT tipi organizasyonlara yönelmekte, öte yandan, tarikatların kendisine bağlılığı karşılığında güç toplamalarına olanak tanımaktadır. Tüm bu yollarla kendini sağlama alma peşindedir” ifadelerini kullandı. Tüm bunların Ortadoğu eksenli yaşanan savaş, Türkiye’nin bu savaştaki pozisyonu ve Kürtler ile enternasyonalistlerin direnişiyle ilişkili olduğunu söyleyen Betül, şöyle devam etti:
‘ERDOĞAN HALKLARA AÇIKTAN CEPHE AÇTI’
“Devlet bugün tüm baskı araçları ile, TOMA’ları, copları, ordusu ve polisi ile halka açıktan cephe açmıştır. Erdoğan açıktan, bu durumu ifade etmektedir. En son grev ertelemelerini OHAL sayesinde kolaylıkla yapabildiğini söylemiştir. Devlet hiçbir sese tahammül edemez noktadadır. Üniversite hocaları en sıradan bir hakkı, yaşam hakkını, barışı, sadece bir bildiri ile bile savunduklarında tüm hukuk ve yasalar ayaklar altına alınarak muamele görmektedirler. Öğrenciler hiçbir konuda konuşmasın istenmektedir. İşçilerin ellerinden sendikaları alınmıştır ve tamamen örgütsüz olmaları istenmektedir.”
‘Karanlık örgütlü mücadele ile parçalanabilir’
Son olarak bu rejime karşı mücadelenin ancak örgütlü mücadeleyle mümkün olabileceğini söyleyen Betül, “Halkların, işçi ve emekçilerin örgütlülüğü, örgütlü mücadelesi, bu karanlığı parçalamanın tek yoludur.” dedi.
‘ŞİMDİ YANI BAŞIMIZDALAR’
Aslı Saraç ise, “HÖH” adı altındaki paramiliter oluşumun Polis Özel Harekat (PÖH) ve Jandarma Özel Harekat’ın (JÖH) “şehirleşmiş” hali olduğunu söyleyerek, “Bir gün buralara da gelecekler dediğimizde Cizre, Şırnak ne tarafa düşer dediler. Şimdi o HÖH dedikleri silahlı güçler yanı başımızda” dedi.
Habibe Eren – JIN NEWS