Garê ile ilgili paylaşımları nedeniyle haklarında soruşturma açılan HDP’li Hüda Kaya, “İktidar kendi vatanımızın değil sadece kendi bekaları için bile isteye kan istedi” derken, Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, “Kral çıplak dediğimiz için hakkımızda kampanyalar başlatılıyor” diye belirtti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Garê operasyonu sonucu PKK tarafından alıkonulan 13 asker ve polisin yaşamını yitirmesi ile ilgili sosyal medya paylaşımlarından dolayı haklarında soruşturma açılan HDP Milletvekilleri Hüda Kaya ve Ömer Faruk Gergerlioğlu açıklama yaptı.
HDP’nin sosyal medya hesabından yayınlanan açıklama videosunda HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, 5-6 yıldır asker ve polislerin alıkonulduğunu ancak bu durumun üstünün örtülmeye çalışıldığını belirtti. Kaya, “Ailelerin feryatları duyulmadı, üstelik sesleri kısılmaya çalışıldı. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu vatandaşlarımızın sağ salim ailelerine kavuşabilmeleri için defalarca aileler Meclis’e geldi. Birlikte çareler aradık. Sadece HDP ile değil, diğer partilerle de iktidarla da görüştüler. Meclis kayıtlarında ailelerin talepleri, feryatları ve bu insanlarımızın getirilmesi noktasında yapılan hepimizin yaptığı konuşmaları bulabilirsiniz” dedi.
Can kayıplarının önüne geçmek için partimizin, milletvekillerimizin yaptıkları, söyledikleri Meclis kayıtlarındadır. İktidarın yaptıkları ve yapmadıkları ise halkın hafızasında… Yaşamı savunduğu için hedef gösterilen milletvekilimiz Hüda Kaya'nın açıklaması 👇 pic.twitter.com/dAAbex5GBm
— HDP (@HDPgenelmerkezi) February 15, 2021
‘Sorumlulara soruşturma açılmadı’
Daha öncede benzer durumların yaşandığını ancak sivil toplum örgütleri, siyasi partilerin inisiyatif almaları sonucu kan dökülmeden sorunun çözüldüğünü hatırlatan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Askerleri ve polisleri unutan, unutturan, askerlerin gerek mektuplarla gerek video ile ‘devletimiz neden bize sahip çıkmıyor’ diyen feryatlarını görmezden gelen iktidarın kendisidir. Bizim tüm bu çabalarımıza karşın AKP hükümeti yıllardır bu konuda tek bir adım atmadığı gibi, atmak isteyenleri de itham edici ve engelleyici tutumlar geliştirdi. 2016 Aralık ayında IŞİD tarafından canlı canlı yakılarak katledilen Sefer Taş ve Fethi Şahin adındaki askerlere sahip çıkılmadığı gibi bu vatandaşlarımıza da sahip çıkılmadı. AKP siyasi, sosyal, dini her meseleyi kendisi için siyasi bir çıkar olarak görmüş ve hep bunun fırsatını kollamıştır. Askerlerimizin canını değil, kendi çıkarını ve rantını tercih etmiştir. Savunma bakanının açıklamalarına göre gece gündüz günlerce bomba yağdırdılar. Böyle bir harekatla o askerlerimizin kurtulacağına inanmak bunu düşünmek en hafif ifadeyle cehalettir. İktidar kendi vatanımızın değil sadece kendi bekaları için bile, isteye kan istedi. Bugün hamasetini yapanlar o askerlerimizi hiç sevdiklerini, düşündüklerini iddia edemezler, ancak istismar ederler. Bu ölümlerden sorumlu olanlara soruşturmalar açılması gerekirken, gerçekleri söyleyenleri ‘askerlerimiz ölmeyebilirdi’ diyenlere, bizlere milletvekilliği görevini yapan bizlere soruşturmalar açılıyor. Halkımız yalanlarınıza ve oyunlarınıza alet olmuyor diye çılgına dönmüş olabilirsiniz. Bu ölümler de dahil olmak üzere üniforması ne olursa olsun insanlarımızın, canlarımızın ölümünde kimin sorumluluğu varsa, şiddetle kınıyorum ve hesap vermelidirler diyorum. Hep birlikte yaşama ve barışa teslim olalım.”
‘Gerçeği söylediğimiz için’
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, alilerin ve milletvekillerinin girişimlerini hatırlatarak, “Kral çıplak dediğimiz için doğruyu söyleyenin dokuz köyden kovulması gibi ama gerçekler apaçık ortada. Biz bunu 10 Eylül 2019’da da Meclisteki basın toplantımızda söylemiştik. ‘Yıllardır takip ediyorum. PKK’nin elinde asker esirler var, onların aileleri bize ulaşıyor ve bu konuda yardım talep ediyorlar. Biz de bu konuda çözüm olması için yetkilileri göreve davet ediyoruz ve askerlerin bu esaretten kurtulması gerektiğini hep söylüyoruz ama kimse de adım atmıyor’ demişiz. Çok üzgünüz biz yıllardır barış diyoruz ve barıştan başka da bir şey demiyoruz. Bizim temennimiz sorunların silahla değil barışla çözülmesidir. Ama şuanda çıplak gerçeği söylediğimiz için hakkımızda kampanyalar başlatılıyor ve sanki suçlu bizmiş gibi gösteriliyor. Hayır, biz tüm vatandaşlarımızın bu hayatta en adil ve barış içinde yaşaması gerektiğini söylüyoruz. Sorunların insan haklarına uygun bir şekilde çözülmesi gerektiğini söylüyoruz” dedi.
