Deniz Poyraz davasının 4’üncü duruşmasına katılım çağrısı yapan Av. Türkan Aslan Ağaç, yargının şimdiye kadar olayın arkasındaki sır perdesini kaldırmaya yönelik bir çaba içinde olmadığını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına 17 Haziran 2021’de saldırarak, Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın 4’ncü duruşması yarın İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Bugüne kadar avukatların bütün talepleri mahkeme tarafından reddedildi. Zanlı Gencer’e yardım edenlerin ortaya çıkarılması yönünde verilen dilekçelere dair ise henüz herhangi bir gelişme yaşanmadı.
Mahkeme heyeti, davanın 29 Nisan’da görülen son duruşmasında, 5 avukat dışında davaya katılım sağlayan avukatların sanığa soru sormasını engelleyen ara karar aldı. Bunun üzerine avukatlar, heyetten dosyadan çekilmesini veya reddi hakim talebinde bulundu. Fakat her iki talep de reddedildi. Ancak mahkemeye başkanlık yapan hakim, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) 2022 adli ve idari yarı ana kararnamesiyle görev yeri değiştirildi ve Karşıyaka Hakimliğine atandı.
Av. Ağaç: “Sanık sorgusunda hiçbir soru yöneltilmedi”
Poyraz ailesi avukatlarından Türkan Aslan Ağaç, heyetteki değişikliğin etkisini önümüzdeki günlerde yapılacak duruşmalarda göreceklerini belirtti. Şu ana kadar yargının olayın arkasındaki sır perdesini kaldırmaya yönelik bir çaba içinde olmadığını belirten Av. Ağaç, deliller toplanmadan hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle yargılama sürecinin de soruşturma sürecinden farklı olmadığını gösterdiğini ifade etti. Ağaç, “Örneğin sorgu, kovuşturma aşamasında mahkemenin sanığa yönelteceği ayrıntılı sorularla olayın tüm çıplaklığı ile ortaya çıkarılmasına hizmet etmesi için kullanılabilecek araçlardan biridir. Davada taraf teşkili sağlandıktan sonra ikinci duruşmada mahkeme tarafından sanık sorgusu yapıldı. Mahkemenin hazır olmamasından ya da kasıtlı olarak tercih etmemesinden kaynaklı olacak ki, sanığa ‘kendisine isnat edilen suçlamalar ile ilgili savunmasının ne olduğu’ gibi genel soru dışında neredeyse hiçbir soru yöneltilmedi” dedi.
Reddi hakim talebine red
Ağaç, son duruşmada yaşananlara işaret ederek, “Mahkemenin bir kısım taleplerimizi hukuki olmayan gerekçelerle reddetmesi, sanığın İzmir içinde bir cezaevinde olmasına rağmen SEGBİS ile duruşmaya bağlanma talebini celse arası kabul etmesi, sanığa soru soracak avukat sayısı konusunda sınırlama getirmesi, yetki belgesi ile duruşmaya gelen meslektaşların isimlerinin tutanağa yazılmaması gibi nedenler bir araya gelince reddi hakim talebinde bulunduk. Bunun üzerine mahkeme talebimizin incelenmesi açısından dosyayı İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine ve sanığın duruşma salonuna bizzat getirilmesi yönünde ara karar kurmuş oldu. Reddi hakim talebimizin temel dayanaklarından biri zaten sanığın duruşma salonundan kaçırılmasının hukuka aykırı olduğu yönündeydi. Mahkeme aynı celse sanığın duruşma salonuna getirilmesine ilişkin talebimizi kabul etmiş oldu. Diğer hususlar İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçelerimizi yerinde görmediğini belirterek talebimizi reddetmiştir” diye konuştu.
Dilekçeler dikkate alınmıyor
Mahkeme heyetinin bugüne kadar verdikleri hiçbir dilekçeyi dikkate almadığını söyleyen Ağaç, bu gecikmenin delillerin ortadan kaldırılması ya da yok olmasına neden olduğunu kaydetti. Soruşturma ve yargılama sürecinin şimdiye kadar yüzeysel geçtiğini belirten Ağaç, “Bu tür davalarda soruşturmayı yürüten savcıların, dosyaların tevzi edildiği mahkemelerin, görevlendirilen hakimlerin tesadüfen seçildiğine inanan biri olmadığımı öncelikle söylemeliyim. Sadece bu dava ile ilgili değil, buna benzer dosyaların tamamını kastediyorum. Çünkü, yargı hiçbir zaman bunların tesadüf olduğuna inanacağımız kadar bağımsız olmadı. Aksine, yargının mevcut pratiği bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesinin neredeyse bir bütün olarak ortadan kalktığını, yürütmenin yargıyı vesayet altına aldığını bizlere göstermektedir” diye belirtti.
Davaya çağrı yapıldı
Söz konusu nedenlerden kaynaklı olayın aydınlatılmasının zor olduğuna dikkat çeken Ağaç, siyasi iradenin istemesi halinde olayın aydınlatılabileceğini ifade etti. Bu nedenle hakim değişikliğini tek başına ele almanın doğru olmadığını dile getiren Ağaç, maddi gerçeğin açığa çıkarılmasını istediklerini vurguladı. Ağaç, “Yargıdan beklentimiz her zaman olduğu üzere tarafsızlıklarını ve bağımsızlıklarını koruyarak, maddi gerçekliğin açığa çıkarılmasına hizmet edecek şekilde bir yargılama faaliyeti yürütmeleridir. Davayı baştan beri bizlerle birlikte takip eden baroları, hukuk kurumlarını, meslektaşlarımızı, kadın örgütlerini, sivil toplum örgütlerimi, siyasi partileri ve duyarlı kamuoyunu 18 Temmuz 2022 de yapılacak dördüncü duruşmaya davet ediyoruz” çağrısı yaptı.